Atılım Üniversitesi, klinik psikoloji öğrencilerinin saha eğitimi alması için iş birliği protokolü imzaladı

Atılım Üniversitesi, klinik psikoloji öğrencilerinin saha eğitimi alması için iş birliği protokolü imzaladı

Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yıldırım Üçtuğ: " Klinik psikoloji doğrudan hasta ile muhatap olunan bir dal"

" Öğrencilerimizin doğrudan hasta ile uzun süre birlikte çalışacakları için çok daha iyi yetişeceklerini düşünüyoruz"

" Bence klinik psikolojide saha eğitimi olmazsa olmaz"

" Saha eğitiminin olmaması, birilerine yüzmeyi öğretmeye çalışmanıza rağmen havuzunuzun olmaması gibi"

"Standartların yüksek olmasına rağmen beklediğimizin çok üzerinde başvuru oldu"

" Sektörde çalışacak klinik psikoloğa olan ihtiyaç kadar bu konuda iyi yetişmiş akademisyenlere de var"

ANKARA - Atılım Üniversitesi ile Özel Boylam Psikiyatri Hastanesi arasında, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı öğrencilerinin saha eğitimi alması üzerine iş birliği protokolü imzalandı. Klinik psikolojide saha eğitiminin oldukça önemli olduğuna inanan Prof. Dr. Üçtuğ, yüksek lisans programı için standartları yüksek tutmalarına rağmen beklediklerinin üzerinde bir başvuru olduğunu söyledi.

Atılım Üniversitesi tarafından, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı'na ve tıp fakültesine kayıtlı öğrencilere staj ve intern olarak çalışma imkanı sağlanması üzerine Özel Boylam Psikiyatri Hastanesi ile iş birliği protokolü imzalandı. Söz konusu protokole Atılım Üniversitesi'nden Rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, Özel Boylam Psikiyatri Hastanesi Kurucusu Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu imza attı. Prof. Dr. Üçtuğ, söz konusu protokolün amacını, önemini ve detaylarını İHA'ya anlattı.

"Klinik psikoloji doğrudan hasta ile muhatap olunan bir dal"

Atılım Üniversitesi olarak 2020 yılında Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı açmak üzere Yükseköğretim Kurumu'na başvurduklarını dile getiren Prof. Dr. Mehmet Yıldırım Üçtuğ, "YÖK'ün de onayı üzerine klinik psikoloji yüksek lisans programımızı başlatmak üzere hazırlıklarımıza koyulduk. Klinik psikoloji ülkemizde çok ihtiyaç duyulan bir alan. Hem öğrenciler tarafından hem de sektörde ciddi talep var. Yani iyi yetişmiş klinik psikoloğa ülkemizde gerçekten çok fazla ihtiyaç var. Bu klinik psikoloji programları da birçok üniversitemizde olmakla birlikte çoğunlukla teorik düzeyde yapılıyor. Yani sınıfta ders şeklinde yapılıyor. Oysa klinik psikoloji doğrudan hasta ile muhatap olunan bir dal" diye konuştu.

"Öğrencilerimiz doğrudan hasta ile muhatap olacaklar"

Atılım Üniversitesi olarak Türkiye'deki diğer örneklerden oldukça farklı bir program gerçekleştirmek üzere yola çıktıklarını ifade eden Prof. Dr. Üçtuğ, "Bu bağlamda da Ankara'daki tek özel psikiyatri hastanesi olan Boylam Psikiyatri Hastanesi ile görüşmeler gerçekleştirdik. Bugün imzaladığımız protokol de Boylam Psikiyatri Hastanesi ile gerçekleşti. Bu protokol kapsamında klinik psikiyatri yüksek lisans programına aldığımız, alacağımız öğrencilerimiz bir dönemlerini hastanede geçirecekler. Doğrudan hasta ile muhatap olacaklar" dedi.

"Öğrencilerimizin doğrudan hasta ile uzun süre birlikte çalışacakları için çok daha iyi yetişeceklerini düşünüyoruz"

Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı'nda eğitim alacak öğrencilerin staj göreceği hastanenin özelliğinin 125 yataklık kapasitesi olduğunu belirten Üçtuğ, "Yani öğrencilerimiz, günlük hasta ile değil, uzun süreli kalan ciddi psikiyatrik problemleri olan ya da birtakım alışkanlık problemleri olan hastalar ile doğrudan muhatap olacaklar. Bu şekilde de çok iyi yetişeceklerini, doğrudan hasta ile uzun süre birlikte yaşayacakları için çok daha iyi yetişeceklerini düşünüyoruz. O açıdan da bu protokolün çok önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Bence klinik psikolojide saha eğitimi olmazsa olmaz"

Söz konusu protokol ile yüksek lisans öğrencilerinin tamamen saha eğitimi alacağına dikkati çeken Prof. Dr. Üçtuğ, "Nasıl ki tıp eğitiminde öğrenciler son üç senelerini hastanede geçirerek öğreniyorlarsa klinik psikolojinin de bu şekilde olması gerekiyor. Hayatında hiçbir ciddi hasta görmeyen bir öğrencinin daha sonra bu alanlarda birilerine yardımcı olması, danışmanlık yapması, destek vermesi çok zor. Dolayısıyla bu saha eğitimi klinik psikolojide bence olmazsa olmaz. Bu Türkiye'de yaygın bir uygulama değil aslında böyle olması gerekirken. Bunu başardığımız içini çok mutluyum ve gururluyum" diye konuştu.

"Saha eğitiminin olmaması, birilerine yüzmeyi öğretmeye çalışmanıza rağmen havuzunuzun olmaması gibi"

Prof. Dr. Mehmet Yıldırım Üçtuğ, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı öğrencilerinin sahada eğitim görmesinin önemini şu ifadelerle anlattı:

"Gerçekten klinik psikolojik eğitim bir bakıma birilerini yüzmeyi öğretmeye çalışıyorsunuz ama havuzunuz yok. Aynı örnek klinik psikolog olarak yetiştirmek istiyorsunuz ama herhangi bir hastane ile bağlantınız yok. İlişkiniz yok sınıfta. Teorik ders anlatıyorsunuz. Freud'dan bahsediyorsunuz. Ama bu öğrenci daha sonra mezun olarak çıkacak klinik psikolog olarak doğrudan hasta ile muhatap olacak. O güne kadar hiç hasta görmemiş. Hep kağıt üzerinde bir şeyler okumuş. Nasıl davranacağını, onunla nasıl konuşacağını, problemlerle hiç karşılaşmamış. Bu gerçekten doğru bir uygulama değil."

"Standartların yüksek olmasına rağmen beklediğimizin çok üzerinde başvuru oldu"

Yüksek lisans öğrencilerinin saha eğitimi almasını başaracaklarını umut ettiğine vurgu yapan Üçtuğ, "Zaten başaracağımızın da ilk ipuçlarını almaya başladık. Beklediğimizin çok üzerinde başvuru oldu. Başvuru standartlarımızı oldukça yüksek tuttuk. Başvuran belki yüze yakın aday bunları sağladı. Biz içlerinden en iyi 20 tanesini seçtik. Umut ediyorum bu Eylül'de eğitime başlayacaklar ve başarılı olacaklar" ifadelerini kullandı.

Şu anda söz konusu programın tezsiz yüksek lisans şeklinde olduğuna dikkati çeken Üçtuğ, daha çok sahada ve sektörde çalışacak gençleri yetiştirmek için çaba sarf ettiklerini söyledi.

Üçtuğ buna rağmen, tezli programın ve ona bağlı olarak doktora programını başlatmanın en kısa zamandaki hedefleri olduğunu aktardı.

"Sektörde çalışacak klinik psikoloğa olan ihtiyaç kadar bu konuda iyi yetişmiş akademisyenlere de var"

Üçtuğ, şu anda tezsiz program için onay aldıklarını hatırlatarak, "Tabii sektörde çalışacaklar tezsiz programı tercih ediyorlar. Ama ihtiyaç sektörde çalışacak klinik psikoloğa olduğu kadar bu konuda iyi yetişmiş akademisyene de var. Çünkü bu ihtiyaç hep devam edecek. Dolayısıyla nitelikli eğiticilerin de olması gerekiyor. O yüzden de tezli program ve buna bağlı doktora programını da en kısa zamanda açacağız" değerlendirmesini yaptı.

Ayrıca, Atılım Üniversitesi ve Özel Boylam Psikiyatri Hastanesi arasında iş birliği protokolü imzalanması üzerine düzenlenen törene, Atılım Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yılmaz Kaptan ve Prof. Dr. Serkan Eryılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Gönüllü, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayfer Altay, Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu katıldı.