Ataşehir Toplantısı Sadece İftar Yemeğiydi

Ergenekon Davası’nın 21’inci oturumu dün yapıldı. Oturumda, ifadesine gerçekleri söyleyeceğine, hiç bir şeyi gizlemeyeceğine dair yemin ederek başlayan Mete Yalazangil, Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaların verildiği iddia edilen ’ Ataşehir toplantısını’ anlattı.

Muzaffer Tekin’in 2005’de kendisini aradığını belirten Yalazangil, "Eylül ayının 2 ya da 3’üncü haftası idi. Tekin, uzun zamandır görüşmediğimizi belirterek Ataköy’de bir kafede iftar yemeği olduğunu söyleyerek davet etti. Bu yemeği Tekin düzenlememişti. Yemekte yaklaşık 25 kişi vardı" dedi.

Çakal çukal aramasın telefonum dinleniyor

Yalazangil, eski polis olarak tanıdığı Aydın Yüksek’i 150 bin dolar dolandıran özel kuvvetlerde görevli bir askerin birliğini bulmak için 20 yıldır tanıdığı Muzaffer Tekin’den yardım istediklerini söyledi. Bu kişinin bilgilerinin yer aldığı CD’yi Aydın Yüksek’ten alarak Tekin’in ofisine bıraktığını ifade eden Yalazangil, şu ifadeyi verdi: "Muzaffer Tekin’in bir CD yüzünden gözaltına alındığını öğrenince Aydın Yüksek’i arayarak CD’de ne olduğunu sordum. O da Muzaffer Şenocak’a ait bilgiler olduğunu söyledi. Ertesi gün emniyete gidip ifade vermek için anlaştık. Ancak Yüksek’in telefonu kapalıydı. ’Çakal çukal beni aramasın. Telefonum dinleniyor’ diye mesaj geldi. CD’de devlete ait gizli bilgilerin olduğunu bilseydim ilgili yerlere verirdim." Yalazangil, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındığında devletin gizli belgelerinin bulunduğu CD ile ilgili ifadesi alınacağına, Akın Birdal suikastinin sorulduğunu söyledi. Yalazangil, "10 yıl önce Akın Birdal suikastiyle ilgili Semih Tufan Gülaltay gözaltına alındığında terörle Mücadele Şube’ye gittim. Saatlerce sorgulandım ve takipsizlik kararı aldım" dedi.

Oğuztan:Tuncay Güney Mehmet Eymür’ü tanıyordu

Muzaffer Tekin’in "Semih’le görüş" talimatı verdiği iddiasını da yalanlayan Yalazangil, şunları söyledi: "Askerliğimi Türkiye Cumhuriyeti devletine yaptım. 50 yaşından sonra kimseye askerlik yapacak değilim. Kimse bize bu şekilde emir vermez. Muzaffer Tekin sevdiğim saydığım dostum ve arkadaşımdır. 6 aydır düzenli ilaç tedavisi görüyorum. Cezaevinde sosyal ve sportif faaliyetler eksikliğinden dolayı kendimi tam ifade edemediğimden yazılı ifade hazırladım" dedi.

Bu arada, Ergenekon Davası’nın tutuklu sanıklarından Ümit Oğuztan da, duruşmada söz alarak bir dilekçe sundu. Kanal D’de yayımlanan ’32. Gün’ programına katılan Tuncay Güney’in, eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ü tanımadığını beyan ettiğini hatırlatan Oğuztan, "Tuncay Güney’in kendisine, İran Konsolosluğu Siyasi İşler Müsteşarı Muhsin Karger Azad ile tanışıp dostluk kurduğunu ve doğrudan Eymür’e bilgi ve fotoğraf aktardığını söylediğini" anlattı. Ümit Oğuztan, "Güney, Azad’ın İran’da ’MOD’ adıyla anılan gladyonun mensubu olduğunu da bana anlattı. Dolayısıyla Güney’in, Eymür’ü tanımadığı yalan beyandır. Kendisiyle telefonda bizzat benim yanımda görüşmüştür. Gerçeğin ortaya çıkması için ’32. Gün’ programının bir kopyasının mahkemeye istenmesi gereklidir" dedi.