29 Mayıs 1993
Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (NRW-KRV) eyaletinin başkenti Düsseldorf yakınlarındaki Solingen kentinde sabaha karşı Türk kökenli Genç ailesinin yaşadığı binadan alevler yükseldi.
Herkesin mışıl mışıl uyuduğu sırada yükselen alevler kısa bir süre içinde tüm binayı sardı.
İtfaiyenin müdahalesine rağmen 19 yaşındaki Hatice Genç, 12 yaşındaki Gülüstan Öztürk, 9 yaşındaki Hülya Genç cayır cayır yanarak can verdi.
27 yaşındaki Gürsün İnce ile 4 yaşındaki Saime Genç, canlarını kurtarmak için kendilerini balkondan aşağı attılar.
Ancak aldıkları ağır yara yüzünden tüm müdahalelere rağmen yaşamlarını kaybettiler.
Genç ailesinin 3 ferdi de ağır derecede yanıklar yüzünden yıllarca tedavi gördüler.
Kısa bir süre sonra bunun bir yangın değil kundaklama olduğu belirlendi.
Zanlı 4 Alman genci gözaltına alındı.
Hepsinin de aşırı sağcı neonazi olduğu saptandı.
Irkçı neonaziler, tek suçları Türk olmak olan Genç ailesinin 5 ferdini yaşadıkları binanın girişine benzin dökerek cayır cayır yakmışlardı.
İşte Solingen faciası olarak tarihe geçen bu kundaklamanın 25. yıldönümü vesilesiyle 29 Mayıs'ta KRV eyalet hükümeti ve eyalet parlamentosunun ortaklaşa bir anma töreni düzenlenmesi planlandı.
***
KRV Eyalet Parlamentosu'nda düzenlenmesi planlanan bu törene Genç ailesinin isteği doğrultusunda Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Eyalet Başbakanı Armin Laschet, şubat ayı sonlarına doğru Türk hükümetinin yüksek düzeyde bir temsilci göndermesini ve bir konuşma yapmasını istedi.
Türk tarafı buna hiç tereddüt etmeden "Evet" dedi.
Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun hem Düsseldorf'ta eyalet parlamentosunda hem de Solingen'de düzenlenecek anma törenlerine katılacağı bildirildi.
Ancak durduk yerde KRV Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat (SPD) ve Yeşiller Meclis Grubu oyun bozanlık etti.
Özellikle de Yeşiller, Türkiye'de 24 Haziran'da yapılacak erken Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri öncesinde Türk tarafın bunu seçim propagandasına dönüştürüp istismar edeceği gerekçesiyle eyalet parlamentosunda düzenlenecek törenin iptalinde ısrar etti.
Bunun üzerine KRV Eyalet Başbakanı Armin Laschet'in anma törenini eyalet başbakanlığında düzenlemeye karar verdiği açıklandı. Belli ki, geçen yıl referandum oylaması döneminde olduğu gibi bu yıl da erken seçim öncesi Almanya da dahil bazı Avrupa ülkeleri oyun bozanlık etmeyi yeğlemektedir.
***
Eyalet Parlamentosu'nda düzenlenecek bir anma töreninde ne gibi bir konuşma yapması gerektiğini bilecek bilgi, birikim ve sağduyuya sahip Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun bu töreni seçim kampanyası ve propagandası için istismar edeceğini ileri sürmek tam bir saçmalıktır.
Asıl istismarcılar, böyle karalayıcı bir tutum sergileyen Alman politikacıların kendileridir.
Her ne kadar muhalefetin baskısı yüzünden eyalet parlamentosundaki anma töreninden vazgeçilse de Armin Laschet'in bu töreni eyalet başbakanlığında düzenleme kararı yerinde ve doğru bir karardır.
Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya'da sergilenen bu politika oyunlarına rağmen anma törenine katılacağını açıklamıştır.
Zaten doğru olanı da budur.
Çünkü hem Almanya'daki hem Türkiye'deki gelişmeleri gerekçe göstererek politik oyunlara başvuran istismarcı bazı Alman politikacıların ayak oyunlarını ancak sağduyulu bir tutum sergilemekle bozmak mümkündür.
Türk tarafı tüm suçlamalara rağmen bu ve benzer ayak oyunlarına gelmemelidir.
Bakan Çavuşoğlu hem Düsseldorf'taki hem de Solingen'deki anma törenlerine katılarak asıl istismarcıların giriştikleri ayak oyunlarını bozmalıdır.
Bu hem Türkiye'nin hem de Avrupalı Türklerin çıkarınadır.
Son Dakika › Güncel › Asıl İstismarcı Sizsiniz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?