Samsun genelinde 2013 yılı Bitki Sağlığı ve Karantina Program ve Prensipleri doğrultusunda yapılan survey çalışmalarında alınan numuneler için; Karadeniz Tarımsal araştırma Enstitüsü tarafından yapılan analizlerle yumuşak çekirdeklilerde (armut) ervinia amylovora (ateş yanıklığı) tespiti yapıldı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Güven yaptığı açıklamada, "Etmenin yaprak bitleri gibi vektörel yollarla, bulaşık dal ve bitki parçaları ile taşınması nedeni ile üreticilerimizin elma armut gibi yumuşak çekirdekli meyve ağaçları ile tesis edilmiş bahçelerinde dikkatli gözlemler yaparak dallarda aşağıda belirtildiği biçimde farklılık tespit etmesi durumunda en yakın il/ilçe müdürlüğüne giderek bilgi vermeleri gerekmektedir. Hastalık etmeni ile mücadelede kültürel tedbirlerin önem arz etmesi nedeniyle üreticilerimizin kültürel tedbirlere dikkat etmesi gerekmektedir. Etmenin; optimum gelişme sıcaklığı 27-30 derece, minimum 3-8 derece ve maksimum 37 derecedir. Bakteriler, yağmur, rüzgar, böcekler, kuşlar, budama ve yağmurlama sulama ile hızla yayılır ve yeni enfeksiyonlar yapar. Özellikle, sürgün gelişiminin teşvik edildiği, kum fırtınası ve dolu gibi bitkilerde yaralanmalara sebep olan iklim olaylarının olduğu koşullarda ve emici böcek (yaprakbiti, psylla spp.) popülasyonunun arttığı durumlarda çok şiddetli enfeksiyonlar görülebilir. Hastalığın isminden de anlaşıldığı gibi en tipik belirtisi, bulaşık bitki aksamının ateşten yanmış bir görünüm almasıdır. Nemli havalarda bu enfekteli kısımlarda krem rengi sütümsü bir akıntı oluşur ve bu akıntı, kuruduğunda elmada amber rengi, armutta ise kahverengi bir renge dönüşmektedir. Bu akıntı, hastalık etmeninin en karakteristik işaretidir. İlk belirtiler genellikle tek bir çiçek veya tüm çiçek demetinde görülür. Başlangıçta enfekteli kısımlar suda haşlanmış gibi bir görünüm alır, solar, büzüşür, kahverengileşir, zamanla siyahlaşarak ateşte yanmış gibi bir görünüm alır. Çiçek enfeksiyonunu genç meyve enfeksiyonları takip eder. Hastalık ilerledikçe tüm sürgün, ana dallar ve gövdeye kadar enfeksiyon yayılabilir. Taze sürgünler enfekte olduğunda siyahlaşır ve uç kısımları geriye doğru 180 derece kıvrılır. Bu belirti 'çobandeğneği' olarak adlandırılır. Dal ve gövdelerde enfekteli kısımlardaki dokular içeriye doğru çöker ve başlangıçta kırmızımsı-kahverengi bir hal alır. Koşullar uygun olduğunda yine bu kısımlarda bakteriyel akıntılar oluşur. Hastalıklı kısımlarda kabuk bir bıçakla kaldırıldığında, kabuk dokusunun kahverengileştiği ve bu kahverengileşmenin sağlam doku içine doğru ilerlediği görülür" dedi.
Ateş yanıklığı hastalığının tüm dünyada karantinaya tabi olup, yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarının en tahripkar hastalığı olduğunu dikkat çeken Güven, şu bilgileri verdi: "Sadece o yılın ürününü etkilemekle kalmayıp, ağaçlarda sürgün, ana dal ve gövdeyi hastalandırarak gelecek yıllardaki ürüne de etki edip ağacı kurulabilmektedir. E.amylovora(ateş yanıklığı) özellikle armut, ayva ve elmalarda çok zararlı olmaktadır. Ayrıca yenidünya ve muşmula ağaçlarında da ciddi enfeksiyonlar oluşturmaktadır. Ateş yanıklığı hastalığına karşı etkin bir mücadele için; bahçede inokulumu en aza indirgemek. Yetiştiricilik tekniklerinden yararlanarak, konukçudaki duyarlılığı asgari seviyeye indirmek. Doğru zamanda kimyasal uygulaması yaparak enfeksiyonun yayılmasını ve oluşmasını önlemek. Ayrıca; hastalıkla bulaşık alanlardaki konukçu bitkilerden fidan, çelik, aşı gözü, aşı kalemi, anaç gibi üretim materyali kesinlikle alınmamalıdır. Özellikle hastalıkla bulaşık illerde bulunan resmi ve özel fidanlık ve anaçlıklar sürekli denetlenerek, hastalıklı bitkiler yakılarak imha edilmelidir. Büyük dallar kesildiğinde budama yerlerine yüzde 10'luk NACIO (sodyum hipoklorit-çamaşır suyu) sürülmeli ve aşı macunu ile kapatılmalıdır. Budamada kullanılan bıçak, testere, makas vs. her kesme işleminden sonra yüzde 3'lük lizol eriyiği veya yüzde 10'luk sodyum hipoklorit çözeltisine daldırılarak dezenfekte edilmelidir. Vejetasyon döneminde ağaçlar devamlı kontrol altında tutulmalı, hastalıklı çiçek demeti, sürgün ve dallar, enfeksiyon noktasının en az 30-40 cm altından kesilip çıkarılmalı ve hemen bahçeden uzaklaştırılarak yakılmalıdır. Bu işlemlerde kullanılan aletler, her seferinde daha önce belirtilen dezenfektanlardan birine batırılarak budama işlemleri sürdürülmelidir. Bahçede dengeli gübreleme yapılmalı, aşırı vejetatif gelişmeyi sağlayan gübrelemelerden kaçınılmalı, ayrıca bahçe toprağının pH'sı 5.5-6.5 seviye¬lerinde tutulmalıdır. Yağmurlama sulama uygulanmamalı, damlama sulama tercih edilmelidir.
Farklı dönemlerde çiçek açmaları nedeniyle, hastalık için uygun olan koşullarla çiçek döneminde karşılaşma şansları yüksek olan ve hastalığın yayılmasında önemli olan ateş dikeni, dağ muşmulası, akdiken, üvez, süs bitkisi olarak yetiştirilen elma, armut ve ayva bitkileri, sürekli kontrol edilmeli, mümkünse bahçe kenarlarından veya içinden sökülerek uzaklaştırılmalıdır. Birçok böcek türü, etmenin vektörü olması nedeniyle, zararlılarla (özellikle, Psylla pyricola, lygus lineolaris) mutlaka mücadele edilmelidir. Ayrıca hastalıkla bulaşık alanlarda hastalığın yayılmasında anlar rol oynadığı için, arı kovanları bahçede bulundurulmamalıdır. Hastalığa karşı dayanıklı çeşit ve anaçlar seçilmelidir."
Kadir Güven açıklamasını şöyle tamamladı: "Üreticilerimizin adı gecen hastalık konusunda üretim yaptıkları elma armut gibi yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında özellikle bu dönemde gözlemde bulunmaları yukarıdaki biçimde çobandeğneği, ateşle yakılmış gibi kuruma bulunan ağaçlar var ise belirti görülen yerin 20-30 cm altında dalı kesip çıkararak imha etmeleri ve dal çıkarma sırasında kullandıkları alet ekipmanı steril ederek en yakın il/ilçe müdürlüğüne bilgi vermeleri gerektiğini belirtmişlerdir." - SAMSUN
Son Dakika › Güncel › Armut İçin En Tahripkar Hastalık - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?