Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Önce kendi bünyemizdeki insanlar yani sağlıkta çalışanlar, sonra SSK sonra tüm muhalefet partileri itiraz etti. Amacımız hastaneleri birleştirerek tek çatı altında toplamaktı" dedi. Arınç, ayrıca, üniversitelerde protestonun bir hak olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Sağlık Bakanlığı Manisa Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Sağlık Merkezi ve Manisa OSB Teknik Hizmetler Binası, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Spor Salonu ve CBÜ Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezi'nin açılışlarına katıldı. İlk olarak Sağlık Bakanlığı Manisa OSB Sağlık Merkezi ve Manisa OSB Teknik Hizmetler Binası'nın açılışına katılan Arınç, yaptığı konuşmada, sağlık hizmetinde büyük değişiklikler yaptıklarını belirterek şöyle konuştu: "Önce kendi bünyemizdeki insanlar, yani sağlıkta çalışanlar, sonra SSK, sonra tüm muhalefet partileri itiraz etti. Amacımız hastaneleri birleştirerek tek çatı altında toplamaktı. Herkese sosyal güvenlik imkanı vermek, herkesin sağlık hizmetlerinden eşit ve adaletli olarak faydalanmasını temin etmekti. 'Olamaz', 'istemeyiz', 'istemezük' lafları ile hastanelerin birleştirilmesine karşı çıkıldı. Yıllarca mücadele ettik, kanunlarımız kabul edildi, iş yürümeye başladı. Anketlerde, 'Bu hükümet döneminde hangi hizmetten daha çok memnunsunuz' sorusuna vatandaşımızın yanıtı 11 yıldır değişmedi. Asgari yüzde 67, azami yüzde 74, bu hükümetin sağlık hizmetlerinden memnunluk var."
Eğitimde gerçekleştirilen değişikliklere değinen Arınç, şunları söyledi: "Eğitimde değişimi gerçekleştirirken memleketin elden gideceğinden bahsedenler oldu. 'Şunu kaybedeceğiz, onu kaybedeceğiz' diyenler oldu ama biz bu konuda iddialıyız. Bir defa mecburi eğitimi 12 yıla çıkardık. Eskiden 8 yıllık kesintisiz eğitim vardı, çocuğu 8 yıl aynı sınıfta tutuyordunuz. Bunun faydalı olmadığını gördük. Şimdi 12 yıllık bir sistem var. Umuyorum ki başarılı olacağız."
Arınç, konuşmasının sonunda bazı illerde OSB'lerin hala ticaret ve sanayi odaları tarafından yönetildiğini söyledi. Manisa'da bu değişimin tartışmalara neden olduğunu dile getiren Arınç, ticaret ve sanayi odalarının ayrılması gerektiğini belirtti. Konuşmaların ardından Sağlık Bakanlığı Manisa OSB Sağlık Merkezi ve Manisa OSB Teknik Hizmetler Binası'nı gezen Arınç, sağlık merkezi personeliyle bir araya gelerek bilgi aldı.
PROTESTO ETMEK HAKTIR
Başbakan Yardımcısı Bület Arınç, Manisa CBÜ'ne geçerek CBÜ Spor Salonu ve CBÜ Ümit Doğanay Arınç Kültür Merkezi'nin açılışlarına katıldı. Arınç, açılış sırasında güneş enerjisiyle çalışan araba üreten Celal Bayar Üniversitesi Ecomagnesia Solar Team'in araçlarını inceledi. Arınç, burada yaptığı konuşmasında üniversitelerde zaman zaman
protestocuların olabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkesin herşeyi beğenme hakkı ya da özgürlüğü diye bir şey yok. İnsanlar beğenir veya beğenmezler. Protesto etmek, eleştirmek bir hak. Ama silahın, bombanın, saldırının, insanların özgürlüklerini kısıtlamanın bir hak olmadığına inananlardanım. Bunun dışında bazen 10 bin öğrencisi olan üniversiteye gidiyorum dışarıda 4 kişi kendilerine göre eylem yapıyor. 10 bini 4'e böldüğünüz zaman oranı ortaya çıkıyor. Bunlar bütün üniversitelere mal edilecek şeyler değil. Önemli olan şudur, bir silahlı eylemde, hepimizin gözyaşı döktüğü olaylarda, eğer işin içerisine bir üniversite öğrencisi girmişse ben Hrant Dink'in hanımı Rakel Dink'in yaptığı konuşmayı hatırlarım. 'Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamak lazım'. O karanlıkları yok etmek, aydınlıklara ulaşmak, ortalığı ışıl ışıl, parlak parlak ortaya çıkarabilmek üniversitelerimizin görevi olmalıdır. Zihinleri açmanın, fikri, vicdanı hür gençler yetiştirmenin yolu üniversitelerden geçer. Amacımız üniversitelerde gerçek özgürlüğü herkes için sağlayabilmektir."
Spor salonundaki açılışın ardından Arınç, ağabeyinin adının verildiği CBÜ Kurucu Rektörü Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi. Arınç burada yaptığı konuşmasında ağabeyinin CBÜ için büyük hizmetler verdiğini belirterek şunları söyledi: "Biz hayatımızı buna koymuşken üniversite yıllarında birileri 'bu iş böyle gitmeyecek, bundan kurtulmak lazım, dindar insan, üniversiteye şunları getirecek' dedi. Ama çok çalışkan biri. 'Olsun' dediler. Ağabeyim görevden alındı. Sonra 'tekrar seçime gir, çok oy alırsan atamanı yapacağız' dediler. Ağabeyim girdi ve en yakın rakibine 3 misli fark yaptı. Sözü veren cumhurbaşkanı, her zaman olduğu gibi 24 saatlik yaşayan insandır o. 'Dün dündür bugün bugündür' diyen insan, 'ben öyle demiştim ama şimdi başka türlü düşünüyorum' dedi ve atamayı yapmadı. Kızım bu üniversiteden Türk Dili ve Edebiyatı'ndan mezun."
Ayşenur Arınç'ın babası olduğunu anlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Başörtüsüyle başlamışlardı. 28 Şubat'ta herşey yasak oldu. Dekanla görüştüm. Yasağın sebebini sordum, 'Siz daha iyi biliyorsunuz' dedi. Böyle bir yasak Anayasa'da, kanunlarda yok' dedim. Ankara'dan telefon ediyorlar, 'alamayız, edemeyiz' dediler. Başındaki eşarbı çıkardı, şapka taktı olmadı, bone giydi olmadı. Kapıdaki yasakçılardan kurtulamadı, tuvalet penceresinden girdi, olmadı. Yakaladılar, bağırdılar, çağırdılar, hakaret ettiler. Zar zor üniversiteyi bitirebildi. Bu acılı olayların yaşandığı üniversitede 20 yıl sonra bir rektör, haksız bir şekilde görevden uzaklaştırılan bu üniversitenin kurucusunun, sivil asker işbirliğiyle bu üniversiteden ve eğitim hayatından uzaklaştırılan bir insanın hatıratına sahip çıkıyor. Manisa şimdi Manisa oldu. Üniversitemize, rektörümüze teşekkür ediyorum. O zamanlar aleyhte çalışan, binbir türlü iftirayla bu dindar ve inançlı insanı görevinden edenlere Allah'tan hidayet diliyorum. 20 sene sonra bize bunu gösteren, 20-30 sene sonra darbecilerin yargılandığını gösteren Rabbime hamdolsun."
Hiçbir yere isminin verilmesini kabul etmediğini anlatan Arınç, şunları söyledi: "Büyük Atatürk'ten başlayarak 25 meclis başkanı geldi. Bunlardan bir tanesini de Rabbim bize nasip etti. Çalıştığım dönemde pek çok açılış yaptık, temel attık. Manisa'ya pek çok şeyin kazandırılmasında emeğim geçti. Bana her yerde ismimi vermeyi teklif ettiler. Bazen okullara, bazen yollara, bazen barajlara. Hiçbirini kabul etmedim. Bunlar benim şahsıma ait değil. Ben bunlara milletimin bir ferdi olarak aracılık yaptım, vesile oldum. 'Böyle bir şeyi uygun görmüyorum' dedim. Zoraki bazı yerlerde yaptılar ama Manisa'da benim ismimi taşıyan okula, baraja, yola hiçbir zaman müsaade etmedim. Çünkü insan hayattayken, özellikle siyasi şahısların isimlerinin verilmesi bazı kesimlerde tepki toplayabilir. Öyle belediyeler vardır ki en işlek caddeye kendi genel başkanının ismini verir. Turgutlu'da olduğu gibi. Sonra başkası gelir kaldırmak ister. Bu üniversitede bir kültür merkezine çok uygun şekilde ağabeyimin isminin verilmesinin ayrı bir anlamı var. Bu çok yerindedir, doğrudur hayırlı bir iştir. Bundan dolayı hem ağabeyim hem de şahsım ve ailemiz adına bu kadirşinaslıktan dolayı rektörümüze teşekkür ediyoruz."
Son Dakika › Güncel › Arınç: Protesto Haktır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?