Antmen: "Kadına Yönelik Şiddet Olaylarının Yüzde 89'u Yetkililere Bildirilmiyor"

Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Türkiye'de iki kadından birinin şiddet mağduru olduğunu belirterek, "Ülkemizde Özgecan etiketiyle atılan tweet sayısı 3,5 milyondur. Ülkemizde yetkililere bildirilmeyen kadına yönelik şiddet olaylarının oranı yüzde 89, 15 yaş üstü kadınlarda fiziksel veya cinsel saldırıya uğrama oranı yüzde 42, son 5 yılda basına yansıyan kadın cinayetlerinin sayısı bin 134'tür" dedi.

Mersin Barosu'nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında, "BM Kalkınma Programı ile Cinsiyete Dayalı Şiddet Olgusu" paneli düzenlendi. Mersin Barosu Yönetim Kurulu Sayman Üyesi İlkay Şahin'in moderatörlüğünü yaptığı panele, Adana Barosu'ndan Av. Muhal İkikardeş, Gaziantep Barosu'ndan Av. Deniz Duran, Hatay Barosu'ndan Av. Meral Asfuroğlu, Kilis Barosu'ndan Av. Hüseyin Levent Külekçioğlu, Mersin Barosu'ndan Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Seher Yalçınkaya Çetin ve Osmaniye Barosu'ndan Av. Ebru Çoşkuner konuşmacı olarak katıldı. Baro Gökdelen Hizmet Biriminde gerçekleştirilen ve Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Osmaniye Barosu Başkanı Dilem Aksoy, Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, Kilis Barosu Başkanı Muammer Fazlıağaoğlu ile çok sayıda avukatın katıldığı panelde, cinsiyete dayalı şiddet olgusu tartışıldı.

"TÜRKİYE'DE İKİ KADINDAN BİRİ ŞİDDET MAĞDURU"

Panelin açılışında konuşan Antmen, Türkiye'de kadına yönelik şiddete ilişkin rakamları vererek, korkunç tabloyu gözler önüne serdi. Türkiye'de iki kadından birinin şiddet mağduru olduğunu söyleyen Antmen, "Ülkemizde Özgecan etiketiyle atılan tweet sayısı 3,5 milyondur. Ülkemizde yetkililere bildirilmeyen kadına yönelik şiddet olaylarının oranı yüzde 89'dur. Son 5 yılda basına yansıyan kadın cinayetlerinin sayısı bin 134'tür. Bu kadınların yüzde 56'sı kocası veya sevgilileri tarafından öldürülmüştür. Ülkemizde 15 yaş üstü kadınlarda fiziksel veya cinsel saldırıya uğrama oranı yüzde 42'dir. Tecavüze uğrayan kadınların üçte biri 12-17 yaş aralığındadır. Türkiye, cinsiyet eşitsizliği endeksinde 142 ülke içerisinde 125'inci sıradadır. Ülkemizdeki bu acı tablo Mersin'de de farklı değildir. Mersin Barosu'nca 2013 yılında kurulan Kadın Hakları Merkezi, ilk yıl 25, 2014'te 254, son 2,5 ayda ise 50 şiddet mağduru kadının başvurusunu almıştır" diye konuştu.

"Bu rakamlar karşısında hiçbir şey söylemeye gerek yok. Ancak durum oldukça vahimdir" diyen Antmen, şöyle devam etti: "Toplumun temeli kadındır. Cennet anaların ayağı altında diyor, uğurlarına insan canına kıyıyoruz ama kadına şiddet Türkiye'de sistematik bir şekilde sürüyor. Bu utanç tablosu biz erkeklerin. O yüzden erkeklerin eğitilmesi gerekiyor. Bu nedenle stajyerlerimize cinsiyet eşitliği dersi vermeye başladık. Çözüm üretemezsek Türkiye, kadınları kaybedecek ve toplum çökecek" ifadelerini kullandı.

"ACİL VE SOMUT ADIMLAR ATILMALI"

Panelde ilk sunumu yapan Birleşmiş Milletler Uzmanı Seher Alacacı ise cinsiyete dayalı şiddete karşı etkin mekanizmalar kurulması gerektiğini dile getirdi. Birbirinden kopuk politikalarla bir yere varılamadığının son dönemlerde daha yakından görüldüğünün altını çizen Alacacı, "Devlet kurumlarının koordinasyon anlamında acil ve somut adımlar atması gerekiyor. Karar vericilerin de olayı sahiplenmesi gerekiyor. Çünkü bazen kişiler o konudaki politikaları değiştirebiliyor ama sağlıklı bir süreç için işleyişin kurumsallaşması gerekiyor. Örneğin uluslararası standartlara uygun yasalar çıkıyor ama uygulamada eksiklikler görülebiliyor. Cinsiyete dayalı şiddete yönelik daha fazla bütçenin ayrılması da ayrıca önemli bir konudur" şeklinde konuştu.

Adana Barosu avukatlarından Muhal İkikardeş de Adana Barosu olarak son iki yılda özellikle meşhur 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası'na yönelik çalıştıklarını söyledi. "6284 sayılı yasa, Türk Ceza Kanunu'nda kadına şiddete karşı etkin çözümler üretilemediğinin görünmesi üzerine çıkan bir yasadır. Bakanlık bu kanun uygulanmasında kamu ve STK'ların işbirliği yapması zorunluluğunu vurgular. Adana'da kanun kapsamında ŞÖNİM ile diğer kurumlar arasında yapılması gereken toplantılara biz de katılıyoruz ama bu toplantılar bir yıldır yapılmıyor. İşte işin ciddiyetsizliği ve koordinasyon eksikliği açıkça ortaya çıkmaktadır. Koordinasyon kanunlarla zorunlu ama yok. Kadına karşı şiddette yapmış olduğumuz çalışmalar, çalışan kurumun başındaki yetkilinin ilgisi ile yürüyor. Dolayısıyla biz hala toplantı yapamıyoruz" dedi. - MERSİN