Antalya iki oğluyla aynı üniversitede okuyor

İki oğluyla aynı üniversitede okuyor

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri Veysel Düzcan (50) ile oğulları Alper (20) ve Ayberk (25), hem öğrencilerin hem de hocaların takdirini topluyor. Birlikte aldıkları derslerle yan yana oturan Veysel Düzcan ile oğulları, hem evde hem okulda birlikte olmaktan hayli memnun.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yaparken Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ön lisans ve aynı üniversitenin 4 yıllık İşletme Bölümü'nü bitiren Veysel Düzcan, emekli olduktan sonra yeniden öğrenciliğe başladı. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi oğlu Alper ve aynı okulun gazetecilik bölümünden mezun olduktan sonra yüksek lisansa başlayan oğlu Ayberk ile üniversiteli olan babanın en büyük hayali ise Gazetecilik Bölümü'nden mezun olduktan sonra akademisyen olarak ders vermek.

'BİR HAYALİN PEŞİNDE KOŞUYORUM'

Gazetecilik Bölümü son sınıf öğrencisi Veysel Düzcan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde tim komutanı, karakol komutanı, garnizon komutanlığı gibi görevlerde bulunduğunu belirterek, 30 yıllık askerlik görevine akademik kariyer eklemek üzere İletişim Fakültesi'ne girdiğini söyledi. Düzcan, Burada aldığım eğitimimle Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki deneyim ve tecrübemi birleştirip Milli Savunma Akademisi'nde gelecek kuşak askerlerimize hoca olarak ders vermek istiyorum. Bu hayalin peşinden koşuyorum. İnşallah bunu gerçekleştirebilirim dedi.

'ARKADAŞLARIMIN İLGİSİNİ ÇEKİYOR'

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi Alper Düzcan, babası ve ağabeyiyle birlikte aldıkları derslerde yan yana oturmaktan mutlu olduğunu söyledi. Alper Düzcan, Bu durum arkadaşlarımızın da ilgisini çekiyor. Bazı arkadaşlarımız 'Babanızla aynı okulda okurken nasıl rahat ediyorsunuz' gibi sorular soruyor. Dışarıdan bakıldığında sıra dışı olsa da bizim için rutin hale geldi. Birbirimize hep kol kanat gerdiğimiz için normal bir durum. Babam bize teoride yardım ediyor, biz de ona pratikte dedi.

'KEŞKE BABAMLA HABER PEŞİNDE DE BİRLİKTE KOŞSAK'

Gazetecilik Bölümü mezunu olan ve halen yüksek lisans öğrencisi olan Ayberk Düzcan, babası ve kardeşiyle aynı sektörde, aynı kurumda çalışmayı istediğini söyledi. Ayberk, Keşke böyle bir imkanımız olsa. Babamla ve kardeşimle aynı kurumda çalışmak, birlikte muhabirlik yapmak isterdim dedi. Ayberk, babasıyla aynı okulda eğitim görmenin avantajını ise gülümseyerek, Avantajı, babam bize yol gösterici oluyor. Hatalarımızı gösteriyor. Dezavantajı ise okuldan kaytaramıyoruz. Eğitimimizi daha kaliteli alabiliyoruz. Babam bizi yakından takip ediyor. Bizi daha kontrol edebilir durumda diye konuştu.

'DAHA ÖNCE RASTLAMADIĞIMIZ BİR ÖRNEK'

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ayhan, daha önce baba ve iki oğlunun aynı fakültede eğitim gördüğü bir örneğe rastlamadığını belirterek, Bu karşılaşabileceğimiz bir örnek değil. Bir babanın iki oğluyla birlikte aynı fakültede iki farklı bölümde eğitim görmesi ilk diye düşünüyorum dedi.

'VEYSEL BEYİN NOTU SINIF ORTALAMASININ ÜZERİNDE'

Baba Veysel Düzcan ile oğulları Ayberk ve Alper'in birlikte girdiği 'Türkiye'nin Toplumsal Yapısı' dersinin hocası Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Sami Mencet, baba ve iki oğlunun aynı fakültede eğitim almalarını takdir ettiklerini belirtti. Mencet, Veysel bey dersimize, mesleği itibarıyla güzel katkılar yaptı. Yaşı itibarıyla öğrenci arkadaşlarımızdan ileride ama buna rağmen dersleri en fazla önemseyen, takip eden, çalışan, notları yüksek bir öğrenci. Sınıf ortalamasının üzerinde. Oğullarından da daha yüksek notu. Bu anlamda bir örnek olduğunu görüyoruz. Bu da bizi memnun ediyor. Okumanın yaşı yok diye konuştu.

SINIF ARKADAŞLARINDAN TEBRİK

Veysel Düzcan ile oğulları Ayberk ile Alper'in sınıf arkadaşları da onları takdir ettiklerini söyledi. Hüseyin Eyer, babasına onları örnek göstererek 'Bizim derse gel dinle' dediğinde babasından 'Oğlum benden geçti' yanıtını aldığını belirterek Gerçekten tebrik ediyorum dedi. Emre Filizer ise babası ve kardeşiyle aynı sınıfta olmak istemesine rağmen bu durumun dezavantajını ise esprili olarak Benden sürekli not isterlerdi şeklinde açıkladı.

20 yıl önce İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni bitirdikten sonra şimdi ikinci üniversite olarak İletişim Fakültesi'nde okuduğunu belirten Özge Demir de Ben de 20 yıl sonra sınava girerek burayı tercih ettim. Aynı zamanda çalışıyorum. Azmetmek gerekiyor. İstemek gerekiyor. Onları da kendimi de tebrik ediyorum diye konuştu.