Antalya arkeolog cinayetinde savcı indirim isteyince avukat, 'takım elbise iyi hal nedeni olamaz'...

Arkeolog cinayetinde savcı indirim isteyince avukat, 'takım elbise iyi hal nedeni olamaz' dedi (2)

SAVCININ TALEBİNE İTİRAZ

Antalya'da, Olympos Antik Kenti'ndeki kazı ekibinde başkan yardımcısı olan Sinan Sertel'i bıçaklayarak öldüren Sadık Poyraz'ın yargılandığı davada savcı, sanığa haksız tahrik indirimi uygulanarak, 'kasten insan öldürme suçu'ndan ceza verilmesini istedi. Sertel Ailesi'nin avukatı Ali Özgür Oğuz, savcının indirim talebine itiraz etti.

'TASARLAYARAK ÖLDÜRDÜ'

Avukat Ali Özgür Oğuz, sanık Sadık Poyraz'ın yargılamanın başından beri yalan söylediğini söyledi. Sanığın soruşturmanın ilk aşamasında bıçağı denize attığını söylediğini kaydeden Avukat Oğuz, "Sonra Antalya'dan dalgıç ekibi geleceğini öğrenince, zorda kalıp bıçağın yerini göstermek zorunda kaldı. Daha sonra mahkemenin tüm aşamalarında tutarsız ifadelerde bulundu. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki suçu tasarlayarak işlemiştir. Çünkü bir gece önce barda maktule saldırmış. Sonrasında sanık gece yarısı başka bir mekana gidip maktulü aramış. Evini sormuş. Telefonunu elde etmek istemiş. Bunları öğrenemeyince ertesi gün kendisi olay yerinden 8-10 km uzakta oturmasına rağmen, gelip restoranda bir garsona sormuş. Telefonunu öğrendikten sonra 'Ben buradayım. Sen neredesin?' diyerek mesaj atıp çağırmış. Maktul gelmiş ve sahilde sakince yürürken bir anda arbede olmuş ve maktulü bıçaklamış. Bu kişi bıçakla olay yerine gelmiş. Onun için bu olayda tasarlama olduğunu düşünüyoruz" dedi.

TAKIM ELBİSE, KRAVAT İNDİRİMİ

Savcının son duruşmada sanık için tahrik hükümlerinin uygulanmasını istediğini kaydeden Oğuz, şunları kaydetti:

"Hukukumuzda 'haksız tahrik' adı üzerinde, her tahrikin tahrik hükümlerinden yararlandırılmasını gerektirmez. Haksız olması gerekir. Çünkü bir kişinin anayasal hak olarak kullanacağı 'seni şikayet edeceğim', 'seni mahkemeye vereceğim' gibi ifadesinde haksız tahrik çıkmaz. Kaldı ki, ülkemizde otomatikleşmiş olan TCK'nın 62'nci maddesi var. Bu madde iyi hal indirimidir. Bu mahkemeye takdir hakkı veren çok geniş bir madde. Doğrudur. Ancak ülkemizde artık 'takım elbise', 'kravat indirimi' diye adlandırılan, cezaevinde indirim almak için tutukluların birbirlerine takım elbise, kravat değiş-tokuşu, hatta kiraladıkları medyanın köşe yazarlarına kadar yansımıştır. Bir sanığın iyi halden yararlanabilmesi için, soruşturma ve kovuşturma sırasında mahkemeye olumlu bir izlenim vermesi gerekir. Bu izlenim sadece takım elbise ve kravatla olmaz. Ceza hukuku mantığı açısından ıslah olacağını, bir daha suç işlemeyeceğini, pişmanlığını belirten pozitif doneler sergilemesi gerekir. Öldürülen kişi bir arkeolog, kamu görevlisi, bir akademisyen ve doktora öğrencisidir. Öldüren ise ne iş yaptığı belli olmayan, uyuşturucu kullanan, olay anında da kanında uyuşturucu çıkan biridir. İnsani davranış sergilemeden iyi hal indiriminin uygulanması, hukuka olan inancı sarsacak, adalet kaidesine aykırı olacaktır. Bu nedenlerle biz bunlara itiraz ettik. Karar aşamasında da bu itirazlarımıza devam edeceğiz. Gerekirse istinaf, Yargıtay, sonuna kadar devam edeceğiz."

TCK'NIN 62'NCİ MADDESİ

TCK'nın 62'nci maddesinde hakime doğal olarak takdir hakkı verildiğini vurgulayan Ali Özgür Oğuz, "Bu madde cezayı otomatik 1/6 oranında indirir. Bunun için ne yapmak lazım? Git saçını kestir, git takım elbise giy, kravat tak. Tamam o zaman iyi haldesin. Bu arada sen mahkemeye hiç yardımcı olma. Şunu da söyleyeyim. Sanık susma hakkına sahiptir. Hatta bu nedenle yalan da söyleyebilir. Ama yalan söylemekten sanığın yararlanmaması gerekir. Bunu anlatmaya çalışıyorum" diye konuştu.