Anlamsız İslam Tartışması

Aslında bu anlamsız ve yersiz tartışmayı ülke gündemine hala Hıristiyan Sosyal Birlik Parti'nin (CSU) Genel Başkanı olan Bavyera'nın eski Başbakanı Horst Seehofer taşıdı.

Çarşamba günü göreve başlayan Federal İçişleri, İmar ve Yurt Bakanı Horst Seehofer, ülkede başka hiç sorun yokmuş gibi, "İslam Almanya'ya ait değildir" diyerek, Almanya'daki aşırı sağcıların ve sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) yandaşlarının ekmeğine yağ sürdü. Seehofer her ne kadar "Ülkemizde yaşayan Müslümanlar tabii Almanya'ya aittir" dese de daha önceki yıllarda yaşanan benzer tartışmaları yeniden alevlendirdi.

***

Horst Seehofer, Federal İçişleri Bakanı olarak bu ülkede yaşayan herkesin, Müslümanların da güvenliğinden ilk derecede sorumlu bir politikacıdır. Her söyleminin nereye varacağını, kim veya kimler tarafından istismar edileceğini bilecek tecrübeye sahip bir politikacıdır.

Kaldı ki, Seehofer ve aynı görüşü paylaşanların şunu çok iyi bilmeleri gerekir:

"Bu ülkede yaşayan Müslümanlar Almanya'ya ait olur da, acaba onların dini nasıl olur da Almanya'ya ait olamaz?"

"Almanya'da yaşayan 4.5 milyon Müslüman Almanya'ya ait olacak ama dinleri bu ülkeye ait olmayacak!" İşte bu mantığı, daha doğrusu mantıksızlığı anlamak mümkün değildir. Almanya gibi demokratik hukuk devletinde, özgürlükler ülkesinde bu ve benzer tartışmalara artık yer olmamalıdır.

***

Şu anda Federal Meclis Başkanı olan dönemin Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, 2006 yılında İslam Konferansı'nın açılışında "İslam, Almanya'nın ve Avrupa'nın parçasıdır" demişti. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) politikacı Schaeuble'nin bu saptamasına kimseden tepki gelmemişti. Doğru olanı da buydu.

***

Dönemin Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 3 Ekim 2010'da iki Almanya'nın birleşmesi yıldönümünde yaptığı konuşmasında şöyle demişti: "Hıristiyanlık şüphesiz Almanya'ya aittir. Musevilik şüphesiz Almanya'ya aittir. Bu bizim Hıristiyan-Musevi tarihimizdir. Ama artık İslam da Almanya'ya aittir." Başta CDU ve CSU olmak üzere aşırı sağcı çevreler Cumhurbaşkanı Wulff'u bu söyleminden dolayı adeta topa tuttular. Alman medyasının bir bölümü de öyle.

Ağır eleştirilere hedef olan Christian Wulff, tanıdık bir işadamından aldığı düşük faizli kredi yüzünden 2012 yılı başlarında görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Yani bir yerde "İslam Almanya'ya aittir" söylemi Cumhurbaşkanı Wulff'u koltuğundan etti.

*** Wulff'un yerine gelen Joachim Gauck, "Wulff'un söylemini olduğu gibi alamam. Ama burada yaşayan Müslümanlar Almanya'ya aittir" diyerek, muhafazakar kanadın gönlünü kırmamayı yeğledi. Wulff'un söylemine başlangıçta Başbakan Angela Merkel de sahip çıkmadı. Kendisi bu konuda önplana çıkmamayı yeğlerken, bazı CDU'lu politikacıların Wulff'un yaklaşımını eleştirmelerine hiç ses çıkarmadı. Ancak 2015 yılında dönemin Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile Berlin'de yaptıkları resmi görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında, "Bizim eski Cumhurbaşkanımız Christian Wulff, 'İslam, Almanya'ya aittir' dedi. Evet bu öyledir. Ben de aynı görüşteyim" açıklamasında bulundu. Başbakan Merkel, dün bu konuya ilgili yaptığı açıklamada Almanya'da 4 milyonun üzerinde Müslüman'ın yaşadığını hatırlatırken, "Bu insanlar da, onların dini İslam da Almanya'ya aittir" dedi. Böylece İçişleri Bakanı'nın görüşlerini paylaşmadığını açık bir şekilde dile getirdi.

***

Evet, aklın yolu birdir. Madem bu ülkede yaşayan Müslümanlar Almanya'ya aittir, o halde bu insanların dini olan İslam da Almanya'ya aittir. Almanya'daki aşırı sağcı çevrelerin ve sağ popülist AfD'nin önünü kesmek için onların söylemlerini üstlenmek inandırıcı bir politika olamaz. Horst Seehofer gibi tecrübeli bir politikacının bunu bilmemesi mümkün değildir. Umarız Almanya'nın yeni İçişleri, İmar ve Yurt Bakanı Horst Seehofer, sıfır tolerans politikasının arkasında durur, Türk ve Müslüman düşmanlığı yapanların üzerine kararlı bir şekilde gider. Tabii sağ popülistlerin söylemlerinden de uzak durur.