Ankara 'Kefenli Dede' Gurbetçi Işçi Hanifi Doğan Ölüm Orucuna Başladı

'Kefenli Dede' gurbetçi işçi Hanifi Doğan ölüm orucuna başladı

YOZGAT'ın Akdağmadeni ilçesinden işçi olarak gittiği Almanya'da 43 yıl çalışan ve 1995 yılında 'Anadolu Aslanları' olarak ortaya çıkan 'Yeşil Sermaye' dolandırıcılarına yaklaşık 1 milyon Mark kaptırdığın iddia ederek Türkiye'de ve Almanya'da verdiği hukuk mücadelesinden sonuç alamayan gurbetçi işçi 71 yaşındaki Hanifi Doğan, evinde ölüm orucuna başladı. Günde bir bardak su içerek yaşamaya devam edeceğini belirten Doğan, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine PTT aracılığı ile 5 ayrı faks çektiğini belirterek, "Eğer bizleri dolandıranlardan devlet hesap soramıyorsa, o zaman mağduriyetimizi devlet karşılasın" dedi.

Kamuoyunda 'Kefenli Dede' olarak bilinen holding zede Hanifi Doğan, Avrupa'da 1994-2000 yıllarında 500 bin gurbetçi vatandaştan yaklaşık 150 milyar Euro dolandırıldığını, bu durumun araştırılarak mağduriyetlerinin giderilmesi istedi. Doğan, çektiği fakslara cevap verilene kadar ölüm orucuna devam edeceğini söyledi. Doğan, mağduriyetine dikkat çekmek için Ankara'nın Mamak İlçesi, Mamak Caddesi üzerinde bulunan evinde günde bir bardak süt içerek ölüm orucuna başladığını belirtti.

Yurt dışında çalışırken iddiaya göre Kombassan ve Yimpaş gibi şirketlere, gurbetçi işçilerle birlikte kendisinin ve çocuklarının da ortak edildiğini belirten Doğan, 1994-2000 yılları arasında toplam 1 milyon Mark para yatırmasına rağmen geri alabilmek için hukuki yollar başta olmak üzere başvurduğu kapıların tamamının kapatıldığının altını çizdi. Doğan, "Dolandırılmamıza rağmen yargı önünde biz haksız çıktık. Üstelikte dolandıranlar tarafından darp gördük, hakaretlere maruz kaldık. Benim gibi dolandırılanların birçoğu intihar etti, çoğu ailenin düzenleri bozuldu, bazıları psikolojik sorunlar yaşamaya devam ediyor" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti yetkilerine çektiği fakslarla nasıl dolandırıldıklarını anlatmaya çalıştığını ifade eden Hanifi Doğan, "Devlet mağdurun yanında olmalıdır. Biz Avrupa kapılarına cahil gittik, 'Müslümanız' diyenler tarafından dolandırıldık. Dolandırıcılığın boyutu çok büyük. Eğer devletimiz bizi koruyamadıysa, o zaman devlet bizim mağduriyetimizi gidersin. Devlet yetkililerine çektiğim fakslara cevap verilene kadar ölüm orucuna devam edeceğim. Zaten 71 yaşındayım. Ölürsem benden kurtulurlar, ölene kadar da bu davanın peşini bırakmayacağım" dedi.