Ankara Garı Önündeki Terör Saldırısı Davası

Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te düzenlenen terör saldırısıyla ilgili 20'si tutuklu 36 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına, müşteki beyanlarının alınmasıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile mağdur ve müştekiler, tarafların avukatlarının yanı sıra bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Müşteki Zeki Yılmaz Öztekin, mitinge eşiyle gittiğini, ilk patlamada yaralandıklarını anlattı.

Eşine seslendiğini ancak yanıt alamayınca oradaki sağlıkçılarla müdahale etmeye çalıştığını belirten Öztekin, güvenlik güçlerinin gaz kullanması nedeniyle sağlıkçıların müdahale edemediğini aktardı. Öztekin, eşinin KOAH hastası olduğunu ve havasız kaldığı için hayatını kaybettiğini düşündüğünü dile getirdi.

Sanıkları kastederek "Bu çocuklarımız 'Böylesi vahşet ortamında, kan deryası içinde ölen insanların üzerinde ben nasıl yürürüm, nasıl basarım' diyemeyecek kadar insanlıktan çıkarılmışlardır." diyen Öztekin, ülke gençlerinin 1980'den bu yana "Ortadoğu bataklığına" özendiğini ifade etti.

Öztekin, "Bu söylediğime örnek de bu gençlerimiz. İnandıkları gibi yaşayabilirler ama başkalarını öldürerek değil. Barışa, dostluğa, paylaşmaya inanıyoruz. Her şeye rağmen savaşa 'hayır' diyoruz. Sorumluluğu olanlardan şikayetçiyim. Umarım sanıklar da aynaya bakıp 'yanlış yaptık' derler." ifadelerini kullandı.

-"Kanıma dokundu"

Müşteki Gökhan Yaralı da 10 Ekim'den önce sağlıklı biri olarak hayatını sürdürürken bugün yüzde 94 engelli birisi olarak burada bulunduğunu söyledi.

Sanık sandalyesinde oturanlarının suçsuz olmasını canı yürekten dilediğini ifade eden Yaralı, "Çünkü insanları gözünü kırpmadan öldürenlerle aynı ortamda bulunmak kanıma dokunurdu, dokundu da." dedi.

Patlamanın ardından acı hissetmediğini, eliyle yokladığında bacağından yaralandığını anladığını belirten Yaralı, kendisine müdahale edenlerin gaz sıkılması nedeniyle kaçıştığını ancak geri döndüklerini anlattı. Yaralı, "90 gün hastanede yattım. O gaz bombası atıldığında kaçan arkadaşlarımız geri dönmeselerdi, benim ölümümden IŞİD mi, yoksa yardım edilmesini engelleyenler mi sorumlu olacaktı? Sorumluluğunu yerine getiremeyen sıralı tüm amirlerden şikayetçiyim. 12 yaşımdaki kızımın çocukluğunu elinden aldılar. Bir gecede büyümek zorunda kaldı kızım." diye konuştu.

Müşteki Evrim Pınar Mak da saldırıda eşini kaybettiğini, o gün Ankara Gar'ı önünde toplananların tek isteğinin barış olduğunu söyledi.

Eşinin dış kanamadan öldüğünü, o anda amatörce bir müdahaleyle bile kurtarılabileceğini dile getiren Mak, polislerin neden gazla müdahale ettiğini öğrenmek istediğini ifade etti.

Davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulması üzerine Mak, Mahkeme başkanı Selfet Giray'a "Katılmak istiyorum, takipçisi olacağım. Peki Sayın Hakim, siz bu davada adaleti sağlayacak mısınız?" diye sordu.

Başkan Giray, bunun üzerine "Bizim için bu dava önemli bir dava. Görevimizi her zaman layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Kararı, beğeneceksiniz, beğenmeyeceksiniz. Kendi adalet inancımızla, vicdanımızla elimizden geldiği kadar yargılamaya devam ediyoruz. Kanunlar bizim için önemli." ifadelerini kullandı.

-"Acı hissetmedim deyince sevindim"

Müşteki Mevlüt Akman da duruşma süresince çok değişik duygular yaşadıklarını, çoğu zaman ağladıklarını ancak az önce müşteki Gökhan Yaralı'nın kullandığı bir ifade nedeniyle sevindiğini söyledi.

Yaralı'nın olaydan sonra bir şey hissetmediğini söylediğini hatırlatan Akman, "Oğlumun nasıl öldüğünü düşünüyordum, o öyle 'acı hissetmedim' deyince sevindim. Demek ki benim oğlum da acı hissetmemiş." dedi.

Oğlunun kendisinin her şeyi olduğunu ifade eden Akman, "Onun ölümüyle bittik biz. Oğlumla beraber umutlarım, hayallerim de gitti. Ben bir kapıcıyım, siyaset bilmem. Ekmek bulursam yerim, bulamazsam yemem. Gururluyum bir kapıcıdan bir mühendis çıktı. Ben adalet istiyorum ve güveniyorum. Bir şeylerin yerine ulaşacağından eminim." diye konuştu.

Bir polisin ailelerle ilgili "teröristler" ifadesini kullandığını savunan Akman, "O ifadeyi kullanan polis memurundan şikayetçiyim. Beni nerede tanımış, görmüş? O polisle konuşmak istiyorum. Beni tanısın, ön yargılı olmasın." dedi.

Duruşma yarın müşteki beyanlarıyla devam edecek.