Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili dava duruşmasının öğleden sonraki bölümünde, bir müştekinin ölenlerin ismini okumasının ardından sanıklardan birinin "Yasin Börü" diye bağırması salondakilerin tepkisine neden oldu. Yaşanan gerginlik nedeniyle sanıklar, jandarma eşliğinde salondan çıkarıldı ve duruşmaya ara verildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki celsesinde, duruşmaya yeni katılan müştekilerin kimlik tespiti yapıldı. Duruşma daha sonra müşteki ifadeleriyle devam etti.
Müşteki Sidar Yıldız, miting için çok farklı yerler ve güzergahlardan geldiklerini ancak hiçbir şekilde hiçbir yerde kontrol noktası veya bir aramayla karşılaşmadıklarını söyledi. Normal şartlarda arama olacağı düşüncesiyle yola erken çıktıklarını anlatan Yıldız, buna karşın hiç arama yapılmadığını öne sürdü.
Annesinin milletvekili adayı, babasının HDP yöneticisi olduğunu ve ikisinin de tutuklandığını belirten Yıldız, "Keşke kurtulmasaydım da ben de orada can verseydim. Sevdiklerimin kanlarının içinde yürümeseydim, kan kokusunu almasaydım, keşke bu acıyı hiç yaşamasaydım." dedi.
Patlamanın ardından ambulansların alana bir süre girmediğini öne süren Yıldız, polisin alandakilere gazla müdahale etmesi nedeniyle ambulansların giriş yapamadığını savundu. Yıldız, polislerin yaralılara müdahale etmemesinden de şikayetçi olduğunu kaydetti.
Yargılananların "piyon" olduklarını ileri süren Yıldız, asıl sorumluların hesap vermesini istediklerini belirtti.
Müşteki Nurhan Koç da KESK'e bağlı Tüm-Bel-Sen üyesi olduğunu, otobüslerle Ankara'ya geldiklerini anlattı. Alana geldiklerinde hiçbir önlem alınmadığını ve buna şaşırdıklarını savunan Koç, bir saate yakın ambulans beklediklerini öne sürdü. Koç, ihmali olan kurumlar, güvenlik görevlileri ve sanıklardan şikayetçi olduğunu bildirdi.
Müşteki Telat Aldemir ise Ankara'nın göbeğinde böyle bir olay yaşanacağına ihtimal vermediklerini vurguladı. Güvenlik zaafı olduğunu düşündüğünü dile getiren Aldemir, görevini gereği gibi yerine getirmedikleri gerekçesiyle kamu görevlileri ve güvenlik güçlerinden şikayetçi olduğunu ifade etti.
Müşteki Ahmet Doğan da sendikanın çağrısı üzerine mitinge geldiklerini anlattı. Daha önce de buna benzer mitinglere katıldığını dile getiren Doğan, daha önce güvenlik güçlerinin kendilerini mitinge gelirken kontrol ve takip ettiğini ancak bu mitinge gelirken bu tür bir uygulamayla karşılaşmadıklarını ileri sürdü.
"Bana bunu yapmaya hakkınız yoktu"
Müşteki Sumru Koç da sanıklara seslenerek, "Ben yaşadığım, nefes aldığım sürece bu bakış yakanızı bırakmayacak. Ben daha 17 yaşındayım. Sizin bana bunu yapmaya hakkınız yoktu. Bir gün önce hayaller kurduğum çocuğu elimden aldınız." dedi.
Aynı zamanda avukat olarak duruşmada bulunan müşteki Mehtap Coşkun ise patlamada eşini kaybettiğini söyledi.
Şikayet taleplerini hem kendi adına hem de 3 yaşındaki oğlu adına yapmak istediğine dikkati çeken Coşkun, hayatını kaybedenlerin sadece rakamdan ibaret olmadığını kaydetti.
Coşkun, daha sonra tek tek hayatını kaybedenlerin isimlerini okudu. Coşkun'un isimleri tamamlamasının ardından sanıklardan birinin "Yasin Börü" diye bağırması üzerine salondakiler yoğun tepki gösterdi. İzleyenlerin yatışmaması nedeniyle sanıklar salondan çıkarıldı ve duruşmaya ara verildi.
Son Dakika › Güncel › Ankara Garı Önündeki Terör Saldırısı Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?