Ankara'nın Almanya Büyükelçiliği tarafından düzenlenen 7. Türk Alman Medya Semineri'nde Türk ve Alman basın mensupları bir araya geldi.
Akra Otel'de 9-10 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen Türk Alman Medya Semineri'ne çeşitli ajans, gazete, dergi ve televizyon kanallarının Türk ve Alman basın mensupları katıldı. Seminerin ilk gününde Almanya Büyükelçiliği Siyasi İşler Müsteşarı Stefan Sthle'nın açılış konuşmasının ardından, "Yurttaş gazeteciliği geleneksel haberciliğe tehdit mi yoksa zenginlik mi" konusunu tartışıldı. Bu kapsamda oturum başkanı Deutsche Welle Türkiye masası eski şefi Baha Güngör, habercilikte profesyonel olmayan yeni formatların medyayı nasıl etkilediğini ve klasik haberciliğin yalan haberler karşısında nasıl hareket etmesi gerektiğini değerlendirdi. Katılımcılar, gazeteciliğin hızlı haber yapmak değil, doğru haber yapmak olduğunu ifade etti ve bir haberin sırf reyting için hızlı bir şekilde servis edilmesindense, mümkün olan şartlarla teyit edildikten sonra bunun kamuoyuna yansıtılması gerektiğini savundu.
Gelişen teknolojiyle beraber günümüzde halkın da bir medya unsuru olmaya başladığının konuşulduğu programda, son zamanlarda insanların cep telefonlarından video çekmeleriyle kameramanların meslek olarak risk altında olup olmadığına ilişkin tartışmalar yapıldı. Bu çerçevede bir katılımcı insanların akıllı telefonlarıyla video çekmeye başlamasıyla aslında ileride sadece iyi kameramanların geriye kalacağını savundu. Nefret söylemi şeklinde ortaya çıkan aşırı eğilimlerin karşısında ve komplo teorilerini açıklığa kavuşturmak konusunda medyanın sorumluluğunu da konu alan program fishbowl (katılımcıların serbest söz alarak katılması) formatında devam etti.
İnsan Hakları Çalıştayı
Seminerin ikinci gününde ise İnsan Hakları Koçu Alaa Boutros ile çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştayda insan hakları 3 ana başlıkta ele alındı. Birincisi insanların bedensel ve ruhsal haklarının; onurlu doğmak, ayrımcılığa maruz kalmamak, yaşamak, köleliğe mahkum edilmemek ve işkenceye maruz kalmamak olduğu konusunda bilgi verildi. İkinci başlık olan hukuki haklar çerçevesinde, bireyin hukuki kişiliğinin olması, kanun önünde eşit sayılması, mahkemelere başvuru ve adil şekilde yargılanma hakkının olması, keyfi tutuklanmama ve suçu kanıtlanıncaya kadar masum sayılması olduğu konusunda, bireylerin bu haklardan ne kadar faydalandığı üzerine konuşuldu. Üçüncü başlık olan kişilik haklarının ise; özel yaşam, serbest seyahat, dilediği yere yerleşme, vatandaşlık alma, evlenme, mülk edinme ve özgür düşünce hakkından oluştuğu ifade edilerek, bu haklarla ilgili de değerlendirmeler ve soru cevap yapıldı. Koç Boutros kapanışta tüm basın mensuplarından nasıl haber yaptıklarını ve yapacaklarını birer cümle ile ifade etmelerini istedi. Katılımcılar soruya vicdanlı haber yapmak, basın etiğine uygun, kimseye zarar vermeden haber yapmak, hızlı değil doğru haber yapmak ve haberin basın mensubunun vitrini olduğu düşünülerek haber yapmak gibi çeşitli yanıtlar verdi.
Seminer sonunda tüm basın mensupları ve Ankara'nın Almanya Büyükelçiliği yetkilileri birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Ankara'da '7. Türk Alman Medya Semineri' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?