Ankara Büyükşehir Belediyesi Tarihi Ulus Hali'ni yeniledi

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, yenilenen 'Tarihi Ulus Hali'nin açılışında "Belediyeciliğin ne olduğunu gösterdik. Belediyecilik yıkmak değil, onarmaktır, yapmaktır, yaşatmaktır. Darda olanın yanında olmaktır. Yapılan betonlar, yollar, 2-3 ay sonra unutulur. Ama darda kalan bir insanın, esnafın dar gününde yanında olduğunuz zaman bu hiçbir zaman unutulmaz. Gerçek belediyecilik de benim anlayışıma göre budur" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yenilenen 'Tarihi Ulus Hali'nin açılışı bugün ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından yapıldı. Açılışa, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Ulus esnafı ve Ankaralı yurttaşlar katıldı. ABB Başkanı Mansur Yavaş, yenilenen 'Tarihi Ulus Hali'nin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"SEÇİMDEN ÖNCE BİZ, BURADAKİ ESNAFI MAĞDUR ETMEDEN BURALARI TAMAMEN YENİLEYECEĞİMİZ KONUSUNDA SÖZ VERMİŞTİK"

"Bugün çok önemli bir iş yapıyoruz. Seçimlerden önce sürekli olarak Ulus'tan bahsetmiştim. Buraların hemen hemen hepsi yıkım tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Seçimden önce biz, bunların bizim için çok önemli eserler olduğunu, bütün gelişmiş ülkelerde, başkentlerde tarihi kent merkezinin özellikle korunduğunu, bu nedenle biz yıkmayacağımızı tam tersine buradaki esnafı mağdur etmeden buraları tamamen yenileyeceğimiz konusunda söz vermiştik. Amacımız şuydu. Bütün kentlere turist geliyor. Ankara'ya turist gelmiyor. Biz bunu aday olduğumuzda da iddia ettiğimizde 'Ankara'ya turist niye gelsin' diyorlardı. Ben de 'Benim gözümle bakın bir de Ankara'ya' diye yayınlamıştım. Ankara'da da yeterli miktarda turisti çekecek, tarihi ve kültürel zenginliklerimiz var. Ama onu görecek göz lazımdı. Hayalimiz şudur. Ulus'ta trafiğin yerin altına alınarak 19 Mayıs Stadı'nın Gençlik Parkı'ndan itibaren insanları yürüterek 1. Meclis, 2. Meclis'ten başlayarak İş Bankası Müzesi dahil buradan Bentderesi'ne doğru yürünmesi, buradaki tarihi ve kültür eserlerinin hepsinin ortaya çıkarılması ve buradan Bentderesi'ne kadar inerek oradaki Roma Tiyatrosu'nu ve sol taraftaki Hacı Bayram'ı hep birlikte bir kültürel zenginlik olarak ortaya çıkaracağımızı söylemiştik.

"BURALARIN TAMAMI PROJE TAMAMLANDIĞI ZAMAN ŞURADA GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ TURİST KALABALIKLARIYLA DOLACAK"

Bir taraftan da bunu Çıkrıkçılar yokuşuyla, kaleyle birleştirerek daha sonra Hamamönü'nü de dahil edecek şekilde büyük bir bölgenin tamamen turistlerle dolu olabileceğini iddia etmiştik. Biraz önce başkanımız anlattı. Yapılan işleri gördünüz. Şimdi buraların tamamı inşallah proje tamamlandığı zaman şurada gördüğünüz gibi turist kalabalıklarıyla dolacak. Hem tarihimizi, kültürümüzü korumuş olacağız hem de esnafımızın daha fazla para kazanmasını sağlayacağız. Biz bunu Beypazarı'nda başardık. İlk başladığımızda da 'Oraya niye gelsin, ne var burada' derlerken şu anda oraya hala her yıl 500-600 bin turist gidiyor. Orada binlerce insan turizmden ekmek sağlıyor. Yine aynı şekilde de Ankara'da bunu başaracağımızdan hiç şüphe yok. Yeter ki niyet, gayret iyi olsun.

"YAPILAN BETONLAR, YOLLAR, 2-3 AY SONRA UNUTULUR. AMA DARDA KALAN BİR İNSANIN, ESNAFIN DAR GÜNÜNDE YANINDA OLDUĞUNUZ ZAMAN BU HİÇBİR ZAMAN UNUTULMAZ"

Yakın zamanda yaptığınız bütün faaliyetleri de sizlerle paylaşacağız. Büyük bir toplantıyla Ankara halkına hesabını vereceğiz. Burası da bugün açılışını yapıyoruz. 27 milyon 100 bin liraya mal oldu. Esnafımız 71 gün dışarıda bekledi ama bu sıkıntıya inşallah değecek ve çok daha rahat bir şekilde esnafımız burada alışverişini yapacak. Ben kendilerine kazasız, belasız, bol kazanç, helal rızık diliyorum. Ankara esnafımıza bu konuda güveniyorum. Gerek pandemi dönemi gerek ekonomik şartlar nedeniyle şimdiye kadar Ankara'da ne kadar adına esnaf denilen grup varsa taksicisinden dolmuşundan, halk otobüsünden tutun, bakkalına, manavına kadar tamamen pazarcısına kadar en zor durumlarda her zaman yanında olduk. Belediyeciliğin ne olduğunu gösterdik. Belediyecilik yıkmak değil, onarmaktır, yapmaktır, yaşatmaktır. Darda olanın yanında olmaktır. Yapılan betonlar, yollar, 2-3 ay sonra unutulur. Ama darda kalan bir insanın, esnafın dar gününde yanında olduğunuz zaman bu hiçbir zaman unutulmaz. Gerçek belediyecilik de benim anlayışıma göre budur. Amacımız şuydu. Bir kentin tarihini, kültürünü, hafızasını yok ederseniz şuurunu, hafızasını kaybetmiş bir insan nasıl gezerse o kent o hale gelir. Dolayısıyla 1937 yılında yapılan bu bina dahil buralarda gördüğünüz binaların hepsi dahil hepsini elden geçiriyoruz. Amaç hem turist gelsin hem kültürümüzü koruyalım. Hem buradaki esnafımız daha fazla para kazansın. Tekrar hayırlı, bol kazançlar diliyorum. Helal diliyorum. Hayırlı uğurlu olsun."