Animasyon Filmleri Üzerine Panel - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Animasyon Filmleri Üzerine Panel

Animasyon Filmleri Üzerine Panel
15.07.2025 20:00

12 Punto etkinliğinde animasyon filmlerinin yapım süreçleri ve izleyicilerle buluşması ele alındı.

12 Punto'da sektör temsilcilerinin katılımıyla animasyon filmlerinin yapım ve izleyiciyle buluşma süreçleri konuşuldu.

TRT tarafından 7. kez düzenlenen senaryo geliştirme ve ortak yapım platformu 12 Punto, 20 Temmuz'a kadar 35 ülkeden yönetmen, yapımcı ve film endüstrisi profesyonellerinin katılacağı çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Sinema Feriye'de gerçekleştirilen "Hayalden Perdeye Bir Animasyon Filminin Yolculuğu" başlıklı panelde konuşma yapan Animasyon Film Yapımcıları Dernek Başkanı ve yapımcı İsa Doğmuş, bir animasyon filminin başlangıç noktasının hikayeyi senaryo aşamasında tasarlamak olduğunu söyledi.

"Mekanların tasarlanması gibi farklı aşamalardan geçerek sinema filmine ulaşmış oluyoruz"

Dizilerin ve sinema filmlerinin üretim süreçlerinden bahseden Doğmuş, "Senarist arkadaşlarla oturuyoruz ve kafamızdaki düşünceyi beraber harmanlıyoruz. Ortaya güzel bir fikir çıktığı an bunu senaristlerin metinsel bir anlatıma dökmesi gerekiyor. Bu anlatımdan sonra da mekanların tasarlanması gibi farklı aşamalardan geçerek sinema filmine ulaşmış oluyoruz." dedi.

Doğmuş, sinema animasyon filmlerinin dizilerden farklı olduğuna işaret ederek, "Sıfırdan başlayan bir sinema filmi yaklaşık 3 yıl sürer ama dizi yaptığınız filmler için bu bir buçuk yıla kadar düşer. Bu süre içerisinde 80-90 dakikalık bir sinema filminde neden bu kadar uğraşıyoruz? Çünkü beyaz perdede insanların zaman ayırıp bir bedel ödedikleri ve beklenti içine girdikleri bir iş yapıyorsunuz. O yüzden her aşamasında, her detayına dikkat etmeniz gerekiyor." diye konuştu.

Animasyon dünyasına dair de İsa Doğmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Normal bir dizide bir animatörün günlük üretme süresi 10 ila 12 saniye olurken, sinemada günlük üretim 4 ila 6, kolay bir sahneyse 8 saniyeye çıkıyor. Bu da bizim işimizi daha zorlaştıran bir kısım. Dizilerdeki bir seslendirme ve dublajda verdiğimiz işler standarttır. Yani yürüme hareketleri veya dışarıdaki efektlerdir. Ama sinemada izlediğiniz ses ortamları çok kaliteli olduğu için ufacık bir sesle alakalı yapacağınız hata, o duygunun aktarılmamasına neden olacaktır. Bu nedenle bütün detaylar üzerinde ince ince çalışılıyor."

TRT'nin animasyon sektörüne değer verdiğini, TRT Çocuk ve TRT Diyanet Çocuk kanallarıyla birlikte animasyon filmlerine ve dizilerine verilen emeğin arttığını ifade eden Doğmuş, "Bu da üniversitelerde öğrencilerin yetişmesine, firmaların yeni stüdyolar açmasına vesile oluyor. Biz artık eski çalıştığımız kaliteden daha üst kalitelerde, beyaz perdede üç haftada bir sinema filmi vizyona sokar hale geldik." bilgilerini paylaştı.

"Ülkemizde çok ciddi bir insan değerimiz var"

Ankara Ticaret Odası Kreatif Endüstriler ve Markalaşma Komisyonu Başkanı ile BKIW Reklam AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Berat Kuzu, sinema filmi olarak ortaya çıkan sanat eserinin aynı zamanda bir sosyal ürün ve tüketim malzemesi olduğunu belirtti.

Bu ürünü satın alacak kişilere doğru aktarmak için hedef kitle analizi yaptıklarını aktaran Kuzu, "Bizim için en dikkat çekilen yer bu ürünün çıktısı. Biz ürünün faydasına odaklanıp onu doğru frekansta, hikayenin tamamını da vermeden sadece ana kritere hikayeye dair insanların hayal kurabilmelerini, tahmin edebilmelerini sağlayan alanları işin içerisinden çekmeye çalışıyoruz. Bu biraz kritik bir iş. Fazla yaparsak emeği heba edebiliriz, az yaparsak anlatamayabiliriz. Dolayısıyla bizim projeleri seçerken ve tanıtırken tavrımız aslında bu işin ne amaçladığını ve ne anlattığını ortaya çıkarmak oluyor." dedi.

Kuzu, bu yıl 12. Punto'nun 35 ülkeden 60'dan fazla profesyoneli bir araya getirdiğini vurgulayarak, "Ülkemizde çok ciddi bir insan değerimiz var. Bizim coğrafyamızda yaşamış 40'dan fazla medeniyetin bıraktığı bir kültür hazinesi var. Hakikaten neredeyse genlerimize işlemiş bir hazineden bahsediyoruz. Bu hazineyi eğitimle, işlemle, piyasadaki otoritelerin bu işe kattığı regülasyonla çok ciddi bir kıymete dönüştürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu alanda okullardaki eğitimin ve müfredatın da çok iyi olduğu yorumunu yapan Kuzu, "Bunun gelişmesi için de ciddi çabalar sarf ediliyor. Burada açık ve talep illaki var. Çünkü biz bu birbirini tamamlayan alana kreatif endüstriler diyoruz, daha doğrusu dünya böyle söylüyor. Yani işin animasyonu, filmi, müziği, reklamı, endüstriyel tasarımı, fotoğrafçılığı 16 sektörden bir kreatif endüstri oluşturuluyor." görüşünü paylaştı.

Berat Kuzu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk animasyonunun geçişine bakarsak, gelecekte de nereye gidebileceğini görebiliriz. Bugünden 10 yıl önce Türkiye'de animasyon sektörü diye bir şey yoktu. TRT Çocuk'un da büyük katkısıyla şu anda Türkiye'deki bütün vizyon rakamının yaklaşık yüzde 20'sini yerli animasyonlar oluşturuyor. O yüzden 10 yılda geldiği nokta çok iyi bir yer. Önümüzdeki 5-6 yılda da yerli animasyonları eğer yurt dışına satmayı, izletmeyi başarırsak çok iyi görüyorum."

"Animasyon filmlerinde strateji doğru vizyon tarihi belirlemekle başlıyor"

TME Dağıtım Genel Müdürü Orhan Taştemir, dağıtım firmasının iş ve görevlerine değinerek, "Dağıtım firması esasında yapımı tamamlanmış bir filmin sinema salon işletmelerinde gösterimini sağlayan firmadır. Yani buradaki temel görevi doğru vizyon tarihini belirleyip en fazla salonda ve en fazla seansta filmin gösterimini sağlamaktır." dedi.

Her türdeki filmin dağıtım stratejisinin farklı olduğunun altını çizen Taştemir, şunları kaydetti:

"Bir animasyon filmini dağıtırken dikkat ettiğimiz şeyler var. Yılda 3 tane sömestr tatili var. 'Bu tatillerde boş vizyon takvimi var mı? Rakipleri ne durumda? Rakip dağıtımcılar hangi filmleri çıkıyor? Biz o tarihe filmi koyarsak iş yapar mı? ya da ramazan ve kurban bayramları tatilleri dolayısıyla bu tatillerde filmi çıkarsak total izleyiciden ne kadar pay alırız?' gibi sorular soruyoruz. Bu yüzden bir filmin dağıtımı için en önemli şeylerden biri doğru vizyon tarihini belirlemek. Türkiye'de yılda yaklaşık yerli ve yabancı 400 tane film vizyona çıkıyor, bunların yaklaşık 100'e yakını çocuk filmi. Doğru vizyon tarihini belirlerken de bu 100 filme göre kendinizi doğru konumlandırmanız gerekiyor ki, total izleyici sayısından doğru payı alalım. Eğer vizyon tarihini doğru belirlemezseniz, film beklenen izleyiciye ulaşamaz. Çünkü sinema filminin ömrü maalesef 3 gün. Yani cuma, cumartesi, pazar gişede iyi bir rakam elde etmezse sonraki hafta vizyonda yer bulamaz. O yüzden animasyon filmlerinde strateji doğru vizyon tarihi belirlemekle başlıyor."

Yerel animasyonların çok güçlü olduğunu savunan Taştemir, "Sanırım son 5 yıldır Türkiye'de en fazla izlenen sinema filmlerinden biri yerli animasyon, TRT'nin de ortak yapımcısı olduğu 'Rafadan Tayfa'. O yüzden de animasyon anlamında çok güçlüyüz. Buradaki bir eksikliğimiz bunu uluslararası pazara açamıyor oluşumuz. Bizim yerel pazardaki animasyon rakamlarımız, yurt dışındaki Hollywood stüdyolarının animasyon rakamlarıyla rekabet ediyor." şeklinde konuştu.

Orhan Taştemir, yurt dışındaki iş bağlantılarıyla Türk filmlerinin bütün dünyaya dağıtılması gerektiğini, firmalarla çeşitli ülkeler için görüşmelerinin devam ettiğini, fakat yurt dışına dağıtım sağlamanın kolay olmadığını anlattı.

"Okulların artmasıyla sektörün de şekli değişti"

Derin Film CEO'su Mustafa Uzun ise bir sinema filminin izleyiciyle buluşma sürecinin zaman içerisinde değiştiğini belirterek, "Şimdi el emeği azaldı ama yine de bir insan gücü var. Yapay zeka gelişti ama onu da birinin kurgulaması lazım. Bilgisayar ortamında çok vakit geçiriliyor, hizmeti sunmak hızlandı, o nedenle bazı işler göze gözükmüyor." ifadelerini kullandı.

Bir filmin vizyona girme sürecindeki aşamalara dair bilgiler veren Uzun, çalışma alanlarının çoğalmasıyla iş yükünün de arttığını söyledi.

Sektöre yönelik okulların sayısında son yıllarda artış yaşandığını da dile getiren Uzun, "2009'dan sonra hem dünyada hem de ülkemizde hızlıca dijitalleşme süreci arttı. Yani eğitimini alan, biraz bilgisayarlara vakıf olan, özellikle oyuncu kesim dediğimiz kişiler, bizim sektörde çok işe yaradı. Bilgisayara ve görüntü formatlarına çok hakim oldular. O süreçte de bizim sektörün de şekli değişti." görüşünü paylaştı.

Uzun, sinema salonlarında da değişimin yaşandığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Çocuklara yönelik renkler seçilmeye, büfelerde ona göre ürün satılmaya başlandı. Filmlerin süreleri belli olmaya başladı. Salon içerisindeki koltuklar için yükseltici alındı. Eskiden öyle değildi, çünkü sinemada 13 yaş altına pek hitap edilmiyordu. Çocukların da eğlenceye ihtiyacı olduğu için onlara özel salonlar tasarlandı."

Panelin ardından yine Sinema Feriye'de, Fransız Kültür Görsel-İşitsel İşbirliği Bölge Ateşesi Florent Signifredi tarafından "Fransa ile Ortak Yapım Nasıl Yapılır?" başlıklı bir sunum yapıldı.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Animasyon Filmleri Üzerine Panel - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement