Amasra Komisyonunun CHP'li Üyeleri Başkan Taner Yıldız'ı İstifaya Çağırdı: "Kullanılan Dil ve Parmak Sallayan Tavırların Sebebi, Facianın Asıl...

Amasra'daki maden faciasını araştırmak için TBMM'de kurulan komisyonun CHP'li milletvekilleri, Komisyon Başkanı Taner Yıldız'ın "gerçeğin ortaya çıkmasını engellediğini" savunarak bu görevden istifasını istedi. Yıldız'ı eleştiren CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, "Biz milletvekillerine karşı kullanılan dil ve parmak sallayan tavırların sebebi, yaşanan facianın asıl sebebini örtbas etme çabasıdır" dedi. CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, "Bu komisyonun amacı Amasra faciasının tüm yönleri ile açığa çıkartılmasıydı. Ama maalesef komisyonun gidişatı Başkan Taner Yıldız'ın tutumu yönünden Amasra kazasının sebeplerini örtme, sorumlularını gizleme komisyonuna doğru dönüşmek üzere. Buradan bir kez daha uyarıyoruz kendisi bu komisyon başkanlığından kendi inisiyatifiyle istifa etsin, ayrılsın ve komisyonun doğru bur şekilde çalışabileceği yeni bir başkan seçilsin, kazayı tüm yönleriyle ortaya koyalım" diye konuştu.

TBMM'de Amasra Maden Faciasını Araştırma Komisyonu'nun CHP'li milletvekilleri bugün basın toplantısı düzenledi. Komisyon üyesi CHP Amasra Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Zonguldak milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ve CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer komisyonda gördükleri sorunları anlattı.

CHP'li Bankoğlu, komisyonun dünkü toplantısına yaşananları anlatmak istediklerini belirterek, Komisyon Başkanı Taner Yıldız'a "Komisyon Başkanı olarak görevlendirilmiş kişinin nobran, baskıcı ve üsten yönetim şeklini. Facianın nedenlerinin şeffaf şekilde araştırılmasına engel oluşunu kamuoyuyla paylaşmak için bugün sizlerleyiz" dedi.

Bankoğlu, Yıldız'ın eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğunu ve bakanlığı döneminde 301 madencinin öldüğü Soma faciasının yaşandığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"100 yılın en ölümlü maden faciası olan Soma'da 301 olmak üzere 405 madenci hayatını kaybetmişti. Başta Soma sebebiyle hiçbir faciaya ilişkin ne adli, ne de siyasi olarak hesap vermeyen ve aklanmamış bu kişinin komisyon başkanlığında bulunmasının yanlış olduğunu defalarca bizler ve diğer muhalefet milletvekilleri de dile getirdi. Sözde objektif olması gereken komisyon başkanı sürekli yaptığı müdahalelerle muhalefet vekillerine karşı kullandığı saygısız dil ve tavırlarla komisyonun sağlıklı çalışmasını engellemektedir. 42 kişinin yaşamını yitirdiği bu acı vakanın sebeplerini ortaya çıkarmak yerine bu işi örtbas etmeye çalışan bu kişi ile komisyonun sağlıklı şekilde çalışması mümkün değildir."

"KOMİSYONU APAR TOPAR KAPATTILAR, ADETA KAÇTILAR"

CHP'li Bankoğlu, Çalışma Bakan Yardımcısı Adnan Ertem'in dünkü toplantıda Amasra'daki madenin havalandırma ünitelerinde sıkıntı olduğunu ve yetersizlik olduğunu açıkladığını ancak Komisyon Başkanı Yıldız tarafından sözünün kesilerek, toplantının sonlandırıldığını dile getirdi. Bankoğlu, "4,5 saat soru sorduk ve yorum yaptık. Daha 15 dakika bile bu sorulara cevap verilemeden komisyon başkanı ve iktidar vekilleri o kadar rahatsız oldular ki komisyonu apar topar kapattılar, adeta kaçtılar" dedi.

"MİLLETVEKİLLERİNE KARŞI KULLANILAN DİL VE PARMAK SALLAYAN TAVIRLARIN SEBEBİ, FACİANIN ASIL SEBEBİNİ ÖRTBAS ETME ÇABASIDIR"

"Biz milletvekillerine karşı kullanılan dil ve parmak sallayan tavırların sebebi, yaşanan facianın asıl sebebini örtbas etme çabasıdır" diye vurgulayan Bankoğlu, Komisyon Başkanı Yıldız'a "Bu komisyon başkanın özel alanı değildir. Milletvekillerine karşı takındığı siyasi nezaketten uzak ve otoriter yönetimi ile zaten şaibeli olan bu kişinin komisyon başkanlığı da, bu tavırları da kabul edilemez. Tüm bu tavırlar yaşanan faciadaki gerçeklerin ortaya çıkarılmasına gölge düşürmektedir" diye konuştu.

"TANER YILDIZ'IN SEBEPLERİ ÖRTME KOMİSYONUNA DÖNÜŞMEK ÜZERE"

CHP'li Demirtaş, dünkü toplantıda yaşananlara ilişkin şunları söyledi:

"Komisyonumuzun değerli milletvekilleri çok önemli değerlendirme ve tespitlerde bulundular. Çalışma Bakanlığı'nın Rehberlik ve Teftiş Kurulu görevlilerine çok önemli sorular sordular. Maalesef Taner Yıldız, bu soruların açığa çıkmasını sağlayacağı yerde bu soruların cevaplanmaması yönünde neredeyse Bakan Yardımcısına talimatta bulundu. Hepimizin gözleri önünde oldu bu yaşananlar. Geçen haftaki komisyon toplantıları gece saat 11'e kadar devam ettiği halde, dünkü toplantıyı 18.30 civarında bitirdi. Bu komisyonun amacı Amasra faciasının tüm yönleri ile açığa çıkartılmasıydı. Ama maalesef komisyonun gidişatı Başkan Taner Yıldız'ın tutumu yönünden Amasra kazasının sebeplerini örtme, sorumlularını gizleme komisyonuna doğru dönüşmek üzere. Buradan bir kez daha uyarıyoruz kendisi bu komisyon başkanlığından kendi inisiyatifiyle istifa etsin, ayrılsın ve komisyonun doğru bur şekilde çalışabileceği yeni bir başkan seçilsin, kazayı tüm yönleriyle ortaya koyalım."

"HAYATİ SORULARA CEVAP ALAMADIK"

CHP'li Beko da "Komisyonda dün yaşanan tam bir rezalet. Biz çok önemli, hayati soruları sorduk fakat bir türlü cevabını alamadık.  Ben orada şunu gördüm, saray komisyon başkanına talimatını verdi, komisyon başkanı da bakan yardımcısına talimatını verdi. Bizim orada sormuş olduğumuz saatlerce soruların maalesef biz cevabını alamadık. Biz sorduğumuz soruların cevabını alamazsak, TBMM'de gerçekten bir maden yasasını çıkartamazsak, önümüzdeki dönemde madenlerde yaşanacak iş cinayetlerini durdurabilir miyiz?" diye sordu.

"42 KİŞİNİN VEBALİ TBMM'NİN BOYNUNADIR"

CHP'li Özer, Komisyon Başkanı Yıldız'ın dünya tarihine geçen 6 ölümlü iş cinayetinin "sorumlusu" olduğunu dile getirerek, şunları belirtti:

"Bizim ülkemizde, özellikle madencilik başı bozuk, denetimsiz, özel sektöre rödovans yoluyla kiralanan, acımasızca bir rant uğruna insanlar ölüyor arkadaşlar. Bakın 41'di, 42 kişi oldu. 42 kişinin vebali bu komisyonun boynunadır. TBMM'nin boynunadır. Onların çocuklarına, eşlerine, anne ve babalarına sorumluluğu bizim üzerimizedir.

Dün Çalışma Bakanlığı'nda bir sunum yapıldı. Oradan bir pencere açacağım. Türkiye'de 1001 tane maden işletmesi denetlenmiş ve para cezası yazılmış, 20 milyon lira para cezası yazılmış. İnanır mısınız, böldüğümüz zaman 20 bin lira tutuyor bir maden işletmesine yazılan ceza. Milyonlarca lira günlük kazancı olan maden işletmesini 20 bin lira ceza ile durdurabileceğinizi düşünüyor musunuz?"

"BİRİNCİ SORUMLUSU RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR"

CHP'li Yavuzyılmaz da maden faciasının sorumlularına ilişkin şunları açıkladı:

"Amasra faciasının birinci sorumlusu Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. O nedenle de Komisyon Başkanı Yıldız, bu gerçeğin ortaya çıkmasını engellemenin telaşı içindedir. Neden birinci sorumlu Cumhurbaşkanı, ikinci sorumlu ilgili bakanlar, üçüncü sorumlu ilgili bakan yardımcıları. Şimdi belgeleri ile birlikte bakalım. Bu elimde gördüğünüz rapor bilirkişi ön raporu. Bilirkişi ön raporu kusurları sonuç kısmında belirtirken, teknik personel sayısındaki eksikliğe vurgu yapıyor. Teknik personel sayısındaki eksiklik, işçi sayısındaki eksiklik Sayıştay raporları ile belirtiliyor. Yıllar içinde belirtilen bu acı gerçek AK Parti hükümetleri tarafından telafi edilmiyor. Sayıştay raporlarına göre Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndaki norm kadro işçi sayısın 14 bin. Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun KİT Komisyonu'nda yaptığı sunumda, tarafımıza aktardığına göre 2022 Mart ayı sonu itibariyle Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda çalışan işçi sayısı ise 7 bin 464. Bu işçilerin 1935'i de 2023 yılı sonuna kadar emeklilik hakkına kavuşacak.

"İŞÇİLER YARI SAYIDA ÇALIŞTIRILIYOR"

Patlamanın gerçekleştiği Amasra Müessesi'nin norm kadro işçi sayısı 1145, çalışan işçi sayısı ise sadece 590. İki işçinin yapması gereken işi sadece bir işçi yapıyor. Sayıştay raporu diyor ki '2020 yılında 1185 işçinin kritik işçi açığı bulunan nakliyat, hazırlık, tarıma sökme bakım, mekanizasyon, barutçuluk, elektrik ve elektronik gibi sanatlarda geçici sanat değişikliği yapılarak çalıştırıldığı tespit edilmiştir'. Yani işçiler yarı sayıda çalıştırılıyor. Aynı zamanda kendi uzmanlıklarındaki işlerde çalıştırılmıyor. Bunun bir örneği de merkez gaz izleme sensörünün başında duran personel. Personel verdiği ifadede patlama gerçekleştiği anda, o gün ve önceki günlerde gaz izleme servisinde iki kişi olması gerekirken sadece bir kişi çalıştığını ve bu durumu amirlerine bildirdiği halde çözüme ulaşılmadığını belirtiyor."