Kalkın ey ehl-i vatan, Gazi Meclis zordadır! Çalışkanlığı, demokratik olgunluğu, ahengi, şeffaflığıyla dünyada birinci olması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne moda polisi dadanmış! Eyvah...
Hadiseyi şöyle özetleyeyim...
Twitter'da Seblan Yasinyobaz adıyla boy gösteren kişi (veya kişiler) civanmert vekillerimizin saçını, başını, takısını, kravatını diline dolamış vaziyette.
BANA POCAHONTAS DEDİLER
Şöyle yorumlar yapıyor Yasinyobaz: " Ramazan Can, o kravatınızı derhal çöpe atın ya da uzun boylu birine hediye edin..." "Mehmet Muş beyefendi yeni görevinde ilk iş olarak, acilen saç modelini değiştirmeli..."
"Gaye Usluer Antalya'daki çalışma toplantısına Genel Kurul'da da olduğu gibi, 'düğüne gider gibi' giyinmiş. Bari orada spor giyinseydiniz..."
"Figen Yüksekdağ hanımefendi acilen kuaförünüzü değiştirmelisiniz. Bugün Genel Kurul'da o saçlar ve uzun eteğiniz ile 'Pocahontas' gibi olmuştunuz..."
"Sayın Devlet Bahçeli, otururken ceket iliklenmez. Genel Kurul'a bir geliyorsunuz, pir geliyorsunuz. Renk kombininiz de iç karartıcı..."
Mehmet Muş AKP'li, Gaye Usluer CHP'li, Figen Yüksekdağ HDP'li, ALMANYA'nın ARD kanalında Anne Will'in sunuculuğundaki en etkili tartışma programında, Alman Meclisi'nin tasarısı ateşli tartışmalara sahne oldu.
Will, tasarı 1915 olaylarını soykırım olarak nitelerken, Almanya'nın rolünü arka plana attığı yorumunu yaptı.
Tasarının ilk bölümünde Osmanlı İmparatorluğu'nun bu suçu işlediğine vurgu yapılırken, Almanya'nın 'utanç verici' rolünün ikinci plana atılmasına dikkati çekti.
Tasarıda Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Alman diplomatların, Ermenilere kıyım yapıldığı üzerine çok açık raporlar gönderdiği, ancak Alman İmparatorluğu'nun bu insanlık suçunu durdurmak için çaba göstermediği belirtiliyor. Almanya'nın tehcir planındaki rolüne ise hiç yer verilmiyor.
FAYDA GETİRMEZ
Programa katılan Spiegel dergisinin Berlin temsilci yardımcısı Christiane Hoffmann, "Almanya'nın Namibya'da yaşayan yerli Herrero halkına uyguladığı soykırımdan dolayı hiçbir devlet bizi mahkum etmedi. Tasarının hiçbir faydası olmayacak. Soykırımı uluslararası ceza mahkemesinin işi. Meclisin değil" dedi.
Hoffmann, tasarıyı savunan Almanya Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen'e, "O zaman tarihte işlenmiş tüm soykırımları Meclis'e mi getireceksiniz? Bu durumda bayağı yapılacak işiniz var" diye çıkıştı.
GEÇ BİLE KALINDI
Tasarıyı savunan Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, Alman Meclisi'nin bu konuda geç kaldığını savundu ve "Meclis'in bunu yapması bir ilk. Ben evet oyu vereceğim ve kendi grubuma da evet demesini tavsiye edeceğim" dedi.
Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı CDU'lu Norbert Röttgen ise tasarının Türkiye'nin tarihle yüzleşmesine katkıda bulunmayı amaçladığını savundu.
Alman Meclisi 1915 Ermeni tehcirini 'soykırım' olarak niteleyen tasarıyı perşembe günü oylayacak. Oylamaya günler kala tasarıya yoğun eleştiriler başladı. Eleştirilerde, "Almanya tehciri soykırım olarak nitelerken, dönemin Alman İmparatorluğu'nun suç ortaklığını örtbas ediyor" deniliyor.
Yeşiller milletvekili Ekin Deligöz, tasarının sadece Türkiye değil, Almanya'ya da sorumluluk yüklediğini belirtti ve şöyle dedi: "Bana her taraftan bu konuda mail yağıyor. Amerika'dan bile yazanlar var. Tasarı sadece Türkiye'ye değil, Almanya'da sorumluluk yüklüyor. Geçmişi unutamayız. Geçmiş için sorumluluk üstlenmek, gelecek için de sorumluluk üstlenmek anlamına geliyor. Bu nedenle tasarıyı onaylayacağım.
SEVİM DAĞDELEN: PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL
PKK'ya terör örgütü demek istemeyen Sol Partili Sevim Dağdelen, tepki gördü. Sunucu Anne Will, "Niçin PKK'ya terör örgütü diyemiyorsunuz?" diye Dağdelen'e sordu.
Dağdelen, "Çünkü siyasi bir örgüt. Uluslararası terör örgütü listeleri gelişigüzel yapılıyor" deyince, Röttgen, "Siz kendi durumunuzu şüpheye düşürüyorsunuz. PKK tartışma götürmez bir terör örgütü" dedi.
Son Dakika › Güncel › Almanya Neden İkinci Planda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?