Ali Öztunç: ABD Başkanı'yla Görüşüp, Gelip 3 Ay Sonra Türkiye'de İcazetle Başbakan Olanlar Amerikan Çocuğudur

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Amerika'nın çocuklarısınız sizler" sözüne TBMM Genel Kurulu'nda yanıt verdi. Öztunç, "İkide bir 'Amerikan çocuğusunuz' diyorlar. Peki bakalım, Amerika'nın çocuğu kimlermiş. Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde, 'Nota ver Amerika'ya' dendiğinde 'Ne notası, müzik notası mı' diyenler, Amerika'nın çocuklarıdır. 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra, 10 Aralık 2002 tarihinde Amerika'ya gidip, başbakan olmadan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'yla görüşüp, gelip 3 ay sonra Türkiye'de icazetle başbakan olanlar, Amerikan çocuğudur. 31 Ocak 2004 tarihinde Amerika'da Boston'daki Harvard Üniversitesi'nde konuşan, 'Türkiye, ABD'nin Irak'ta başarılı olmasını samimiyetle arzu etmektedir' diyenler, Amerika çocuğudur. 'Amerikalı genç kadın ve erkekler için, ülkelerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum' diyen kimse, Amerika'nın çocuğu odur. 1 Mart Tezkeresi'ni kim getirdiyse ve kim kabul oyu verdiyse Amerika çocuğu odur" dedi.

TBMM Genel Kurulunda bugün 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri görüşülmeye devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, 8'inci maddeye ilişkin söz aldı.

"AK PARTİ HÜKÜMETİ ZEYTİNE DÜŞMANLIK YAPIYOR"

Elindeki zeytin dalını gösteren Öztunç, "Bugün bu zeytini üreten; ekmeğini, kazancını bu zeytinden elde eden yurttaşlarımız Ankara'ya geldi. Muğla'dan geldiler, çünkü AK Parti hükümeti zeytine düşmanlık yapıyor. Yeni bir kanun teklifi getirdiler bir gece yarısı operasyonla. Bir torba kanunla zeytini bitirmek, zeytini kesmek istiyorlar. Tüm semavi dinlerde olan zeytin, kendisini dindar olarak tanımlayan AK Partililer tarafından katledilmek isteniyor. Zeytin konusunda komisyonda çalışmalar devam ediyor, arkadaşlarımız orada direniyorlar. Genel Kurul'da direneceğiz. Daha önce Anayasa Mahkemesi'nden döndü, Danıştay'dan döndü, bir kez daha buna inat ederseniz yeniden Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz" diye konuştu.

"AMERİKA'YA BUGÜNE KADAR EN ÇOK GİDEN SİYASETÇİ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN"

Süleyman Soylu'nun TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri sırasında CHP grubunu hedef alarak "Amerika'nın çocuklarısınız sizler" dediğini anımsatan Öztunç, şöyle konuştu:

"AK Partililer, sayın bakanlar kürsüye geldiler günlerdir, hiç hesap vermediler, hep para istediler. Hesap vereceklerine muhalefete hakaret ettiler. Hesap vereceklerine muhalefete küfrettiler. İkide bir 'Amerikan çocuğusunuz' diyorlar. Peki bakalım, Amerika'nın çocuğu kimlermiş? Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde, 'Nota ver Amerika'ya' dendiğinde 'Ne notası, müzik notası mı' diyenler, Amerika'nın çocuklarıdır. 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra, 10 Aralık 2002 tarihinde Amerika'ya gidip, başbakan olmadan Amerika Birleşik Devletleri Başkan'ıyla görüşüp, gelip 3 ay sonra Türkiye'de icazetle başbakan olanlar, Amerikan çocuğudur. 31 Ocak 2004 tarihinde Amerika'da Boston'daki Harvard Üniversitesi'nde konuşan, 'Türkiye, ABD'nin Irak'ta başarılı olmasını samimiyetle arzu etmektedir' diyenler, Amerika çocuğudur. 'Amerikalı genç kadın ve erkekler için, ülkelerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum' diyen kimse, Amerika'nın çocuğu odur. 1 Mart Tezkeresi'ni kim getirdiyse ve kim kabul oyu verdiyse Amerika çocuğu odur.

Bakanlar, ikide bir 'Amerika çocuğu' diyorlar muhalefete, parmak işaretiyle göstererek söylüyorlar. Amerika'ya bugüne kadar en çok giden siyasetçi Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Daha başbakan olmadan önce, 17 Nisan 1995'te ilk kez gitmiş. Daha başbakan olmadan önce, 2001 tarihine kadar Sayın Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı'yken ve görevde olmadığı dönemde tam 6 defa Amerika'ya gitmiş. Ne işi var? Niye gidiyor? Ekrem İmamoğlu şimdi bir Amerika'ya gitse yıkarsınız Türkiye'yi. Daha İstanbul Belediye Başkanı'yken 6 kez gitmiş. Sonra 24 kez daha gitmiş. Toplamda 30 kez gitmiş, 1995 yılından bugüne kadar. 27 yılda 30 defa Amerika'ya gitmiş Tayyip Erdoğan. 11 ayda bir Amerika'ya gitmiş. Amerika'ya yol tutmuş. Ondan sonra gelip diyorsunuz ki 'Amerika'yla siz şöyle görüşüyorsunuz'.

Sayın Erdoğan, 1998 yılında, Yargıtay hakkındaki cezayı onamasından sonra ilk kiminle görüşüyor biliyor musunuz? Dönemin Amerika Başkonsolosu Hagins'le. Şimdi aynı süreci Ekrem Bey'e yaşatmaya çalışıyorsunuz. Tayyip Bey'in ceza aldığı süreci aynısını şu sıralarda İstanbul'da Ekrem Bey'e yaşatmaya çalışıyorsunuz."

"SARAYLARDA NASIL KEYİFLİ YAŞARIZ, NASIL DAHA FAZLA GİDERAYAK YOLSUZLUK YAPARIZ HESABINDASINIZ"

Hükümetin yolsuzluk ve hırsızlık hükümeti olduğunu savunan Öztunç, şunları söyledi:

"AK Parti milletvekili, SPK üzerinden milyonlarca doları hiç etti; AK Parti'den tık yok. Kendi bakanınız, kendi özel şirketinden bakanlığa dezenfektan sattı; tık yok. Bir başka bakanınız, kendi bakanlığından kendi otellerine arazi veriyor, ruhsatlar veriyor; sizden tık yok. Bir başka bakanınızın amcasının kızı, bir yerde bakan yardımcısı, kardeşi de iş adamı. Kardeşi gidiyor, ablasından ihaleyle Bodrum'un en değerli arazisini alıyor; tık yok. Ama vatandaşa gelince her türlü mağduriyeti yaşatıyorsunuz.

Ekmek almış başını gitmiş. Çay öyle, şeker öyle, yağ öyle. Siz saraylarınızda bir eliniz yağda bir eliniz balda keyif içinde yaşıyorsunuz, ama millet ekmek bulmakta zorlanıyor. Dolar olmuş 19 lira, euro olmuş 20 lira; siz hala buraya geliyorsunuz, hesap vereceğinize milleti suçluyorsunuz. Çünkü umursamıyorsunuz. Sizin tek bir derdiniz var. Milletten koptunuz, milletle bir ilginiz kalmadı artık. Siz, tek bir derttesiniz; 'malı nasıl götürürüz, saraylarda nasıl keyifli yaşarız, nasıl daha fazla giderayak yolsuzluk yaparız' hesabındasınız.

"EKREM İMAMOĞLU BÜYÜK LOKMADIR, BOĞAZINIZDA KALIR, HABERİNİZ OLSUN"

İstanbul'da bir duruşma görülüyor. Bu duruşma, tarihe utanç olarak geçecek. İstanbul'da seçimlere gidildi, 13 bin fark oldu. 'Kabul etmiyoruz' dediniz, mızıkçılık yaptınız. 'Yeniden seçim' dediniz, 'hodri meydan' dendi, seçime gidildi. 800 bin fark yediniz, akıllanmadınız. Hakimleri, savcıları değiştirdiniz önce, yeni gelenlere talimat verdiniz. Şimdi, şu anda, Ekrem İmamoğlu'na ceza verme peşindesiniz. Herhangi küçük suçtan bile birisi yargılansa, mahkeme heyetine 'Savunma yapmak istiyorum' dese en az bir hafta süre verilir, 3 saat süre verdi hakim. Bu mu sizin vicdanınız, bu mu sizin insanlığınız, bu mu sizin hukuka, adalete, yargıya saygınız? Seçimde alamadığınız, sandıkta alamadığınız İstanbul'u ayak oyunlarıyla almaya çalışıyorsunuz. Üstelik sizin genel başkanınız, İstanbul Belediye Başkanı'yken uzaklaştırılmıştı, görevden alınmıştı. O zaman bağırıyordunuz, çağırıyordunuz. Size yapılanı, siz şimdi başkasına yapıyorsunuz. Ama unutmayın, sandık gelecek, 5 ayı var. Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, boğazınızda kalır, haberiniz olsun. Ekrem İmamoğlu'na verilecek bir ceza, Türkiye'de hukukun ayaklar altına alındığının bir başka göstergesi olacak."