Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin (AKPM) çok sayıda üyesi, göç ve sığınmacılar konulu raporun görüşmeleri sırasında sığınmacı ve göçmenler konusunda Avrupalı ülkelerin tavrını eleştirdi ve Türkiye gibi bazı ülkelerin çabalarının görmezden gelindiğini vurguladı.
Strazburg'da devam eden AKPM Genel Kurulunda, Göç ve Sığınmacılar Komitesi raportörü ve Yunanlı üye Miltiadis Varvitsiotis'in hazırladığı " Akdeniz'deki göçe Avrupa'nın yanıtı ve bunun insan hakları açısından etkisi" konulu rapor görüşüldü.
AK Parti İstanbul Milletvekili ve AKPM Türk delegasyonu üyesi Serap Yaşar, Genel Kurulda yaptığı konuşmada, "Kilis kentimiz nüfusunun 3 katı mülteciyi barındırıyor. Türkiye'nin çabalarına yeteri kadar yer verilmiyor. Mesela Türkiye'yi ziyaret etmeden bir rapor hazırlanması eksikliktir. Raporu eksik kabul ediyoruz." dedi.
Yaşar, sık sık sığınmacılar arasındaki doğum oranlarının yüksekliği ile ilgili sorularla karşılaştığını hatırlatarak, "Günde 150 bebek doğuyor, sığınmacı kadınlarla konuştuğumda bana, nesillerinin tükenmesi, bir soykırım tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını ve soykırıma karşı tepki psikolojisi olduğunu belirttiler. Görüştüğüm mülteciler bana bunu söylediler." değerlendirmesinde bulundu.
Sığınmacıların kabulü ve barındırılması konularında tüm Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin üzerine düşen görevi yapmalarının önemine değinen Yaşar, "Bu çerçevede Avrupa Konseyi üye ülkeleri arasında külfet paylaşımı mekanizmaları kuvvetlendirilmelidir." diye konuştu.
Yaşar, Suriye halkı için yapılabilecek en doğru çalışmanın Suriye'deki savaşa son vererek sığınmacıların ülkelerine geri dönmelerinin sağlanması olduğunu, görüştüğü tüm Suriyeli göçmenlerin kendisine bunu söylediklerini belirtti.
Avrupa ülkelerinde göç ve sığınmacı krizinin ancak kapılarına dayandığında gündeme geldiğine dikkati çeken Yaşar, "Suriye'ye komşu bir ülke olarak bu insani trajediyle 6 senedir yüz yüzeyiz. Bu kriz nedeniyle yerlerinden edilen insanların 5 milyonu Suriye dışında ve dolaşımda." ifadelerini kullandı.
AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu da çok sayıda Avrupa ülkesinin tarihine ve değerlerine yakışır tavır sergilemediği değerlendirmesinde bulunarak, "Avrupa'daki bazı ülkelerin mültecilere karşı tavrı gelecekte utanç kaynağı olacaktır." şeklinde tepki gösterdi.
Miroğlu, "Atina Belediye Başkanı Sayın (Giorgos) Kaminis'in bahsettiği Avrupa Dayanışma Şehirleri arasına, Kilis, Mardin, İstanbul ve Gaziantep'in de eklenmesi gerekmektedir." diye konuştu.
AKPM'de Azerbaycan'ı temsil eden Milletvekili Ganire Paşayeva, göç ve sığınmacılar konusunun kendisine uzak konular olmadığını, yüzde 20'si Ermenistan işgali altında olan Azerbaycan topraklarından 1 milyondan fazla Azerbaycan Türkünün göç etmek zorunda kaldığını hatırlattı.
Paşayeva, "Ermenistan savaştan kaçan Suriyeli göçmenleri işgal ettiği Azerbaycan topraklarına yerleştiriyor. Bu uluslararası anlaşmalara aykırıdır." dedi.
Oturumda daha önce söz alan Ermeni üye Mikayel Melkumyan, 20 bin civarında Suriyeli sığınmacının ülkesine geldiğini belirtmişti.
İspanyol üye Maria Ana de Santa, Türkiye'nin takdir edilmesi gerektiğini belirterek, göç krizi ve sığınmacıların korunması açısından olağanüstü işler başardığını ekledi.
Fransız üye Maryvonne Blondel, "Avrupa'daki sığınmacı sayısını Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı 3,2 milyon sığınmacıyla karşılaştırdığımız zaman gerçekten gülünç bir rakam." dedi.
Avrupa'ya gelen yüz binden fazla sığınmacı çocuğun arasında çok sayıda refakatçisiz çocuğun olduğunu dile getiren Norveçli parlamenter Kristin Ormen Johnsen'den sonra söz alan Avusturyalı Stefan Schennach da Avrupa'ya gelen 20 bin sığınmacı çocuğun kayıp olduğunu kaydetti.
Göç ve sığınmacılar konusunun ana gündem olarak belirlendiği AKPM Yaz Dönemi Genel Kuruluna davet edilerek bir konuşma yapan Atina Belediye Başkanı Giorgos Kaminis, AKPM'de diğer parlamentolar ve ulusal meclislerden farklı olarak daha kaliteli tartışmaların yapıldığına dikkati çekerek, "Çünkü insan hakları odaklı bir yaklaşım söz konusu oluyor. Göçmenler ve sığınmacılar konusunda yerel ve küçük şehirler olarak çok tehlikeli bir düşmanla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Irkçı ve göçmen düşmanı gruplar. Cahil ve yabancı karşıtı bir yaklaşımla da mücadele ediyor yerel yöneticiler." ifadelerini kullandı.
Raportör Miltiadis Varvitsiotis, göçmenler konusunda iyimser olduğuna değinerek, "2015'te Yunanistan'ın kuzeyinde binlerce kişi tarlalarda kalmıştı. Barınma, yiyecek gibi ihtiyaçları olmadan. Şimdi çok daha farklı. 2017'de olumlu ilerlemeler var. Türkiye, Ürdün, İtalya gibi ülkeleri takdir etmemiz gerekiyor. Bu konuda çaba sarf eden ülkeleri taşa tutmamalıyız." şeklinde konuştu.
Varvitsiotis, gerekli önlemler alınmadığı taktirde bu sefer Akdeniz'in doğusunda değil, ortasında faciaların yaşanacağı uyarısında bulundu.
Son Dakika › Güncel › Akpm'de Göç ve Sığınmacılar Oturumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?