AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Şunun herkes tarafından bilinmesi gerekir ki barışın ve ateşkesin kalıcı olması için herhangi bir şekilde Filistinlilerin kendi vatanlarından sürgün edilmesi gibi bir seçenek söz konusu olamaz." dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu.
İsrail ile görüşmelerde Hamas'ın barıştan yana cevabının hayata geçmesi için fırsat verilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, cevabın hemen ardından İsrail'in Gazze'ye yoğun bombardımanlar gerçekleştirdiğini belirtti.
Daha çok çocuk ve kadının öldürülmesinin aslında Netanyahu'nun barış ve ateşkese düşman bir tutum içerisinde olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyleyen Çelik, "Netanyahu kendi kişisel kaderini daha çok katliam yapmaya bağlamış bir figür olarak hareket ediyor. Maalesef bu çerçevede uluslararası siyasetteki her barış gelişimini sabote etme konusunda da çeşitli fırsatlar üretmeye kendince katliamcı fırsatlar üretmeye kalkıyor." dedi.
Buna hiçbir şekilde uluslararası toplumun müsaade etmemesi gerektiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın ateşkes ve barış konusunda başından itibaren ateşkesin sağlanmasından, Filistin Devleti'nin kurulmasına ve tanınmasına dönük çabalara kadar, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ortaya koyulan entegre yaklaşım, tutarlı bir plan olarak, görüldüğü gibi birçok devlet tarafından benimsenen bir yaklaşım haline gelmiştir. Bugün herkes bir kere daha görüyor ki aslında bu meselenin nihai çözümü Filistin Devleti'nin hür ve bağımsız olarak başkenti Doğu Kudüs 1967 sınırlarında toprak bütünlüğüne sahip bir devlet olarak orada var olmasıdır. Bunun karşısında geçmişte sureta iki devletli çözümden yanayız diyen İsrail'in şu anki hükümeti iki devletli çözümü dillendirmeyi bile bir suç gibi bir suçlama gibi kullanmaya çalışıyor. Bu çerçevede ortaya çıkan tablo karşısında uluslararası toplumun İsrail'i izole etmek ve barışa zorlayıcı mekanizmaları harekete geçirmek dışında bir seçeneği kalmamıştır."
"Kendi vatanlarından sürgün edilmesi gibi bir seçenek söz konusu olamaz"
Çelik, bahse konu barış planı üzerinde konuşulurken, İsrail tarafından dile getirilen Filistinlerin Gazze ve Batı Şeria'daki statüleriyle ilgili yaklaşımların son derece sinsi ve insanlık adına tehlikeli birtakım altyazılar içerdiğini gördüklerini belirtti.
Ömer Çelik, "Şunun herkes tarafından bilinmesi gerekir ki barışın ve ateşkesin kalıcı olması için herhangi bir şekilde Filistinlilerin kendi vatanlarından sürgün edilmesi gibi bir seçenek söz konusu olamaz." ifadelerini kullandı.
Filistin'in, Filistinliler tarafından yönetilmesinin de önemli bir konu olduğunu belirten Çelik, diğer seçeneklerin her birinin Netanyahu'nun katliamcı politikasına hizmet ettiğini söyledi.
Gazzeliler başta olmak üzere bütün Filistinlilerin kendi vatanlarında yaşaması gerektiğini ifade eden Çelik, Filistinlilerin sürgün muamelesiyle karşı karşıya kalmalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Filistin ve Filistinlilerin sadece Filistinliler tarafından yönetilebileceğini bunun dışındaki dayatmaların hiçbir geçerliği ve kalıcılığının olmayacağını belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Bu süreci yakından takip ediyoruz. İnşallah ilerleyen saatlerde bugün bu konuda iyi bir takım gelişmeler duymayı bekliyoruz. Şu ana kadar nihai aşamaya gelinmese de müzakerelerle ilgili olarak kat edilen bir mesafe var. Ama bu işin tamamı demek değil. Mısır'daki müzakerelerin belli bir aşamaya geldiğini değerlendiriyoruz. MİT Başkanımız orada. Bu meselenin tamamı değil. Belli bir noktaya geldiğinde ilerleyen saatlerde açıklama yapılması ve bu çerçevede ateşkese hızlıca ulaşılması, Gazze'ye bütün yardımların engelsiz bir şekilde ilk adımda önünü açacaktır. Bu da soykırım şebekesinin katliamlarına dur demek açısından bir pencere oluşturacaktır."
"Devletimizin kurumları teyakkuz halindedir"
Etraftaki gelişmeleri de takip ettiklerini belirten Çelik, bazı ülkelerin çevre ülkelerdeki etnik ve mezhep unsurlarını kışkırtarak yeni kaos ve kriz alanları oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
Çelik, Terörsüz Türkiye ve bundan ayrı düşünülmeyecek olan terörsüz bölge hedefinin ne kadar kritik, stratejik, tarihi ve doğru bir adım olduğu daha net bir şekilde gördüklerini söyledi.
Etrafta aylardır görünen ve görünmeyen gelişmelerin yaşandığını ifade eden Çelik, "Aslında Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge sürecinin entegre olduğunu, olması gerektiğini, iç içe ve ayrılmaz olduğunu bizim önümüze bir kere daha getirmiştir." dedi.
Bazı devletlerin yaptıkları faaliyetlerle terörsüz bölge ve Terörsüz Türkiye sürecini sabote etmeye çalıştığını net bir şekilde gördüklerini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Devletimizin kurumları teyakkuz halindedir. Sayın Cumhurbaşkanımız, her türlü sabotaja, süreci akamete uğratmaya çalışan her türlü girişime karşı net talimatlarla kurumlarımızı görevlendirmiştir. Sürecin kendi ritmi ve takvimi içerisinde hassasiyetle sürmesi gerektiğini belirtiyoruz. Burada esas odağımız terör örgütü PKK'nın feshi ve silahların tamamen ortadan kalkmasıdır. Terörün ortadan kalkmasıdır. Bunu da daha önce ifade ettik. Bütün unsur, şube ve uzantılarıyla ve bütün boyutlarıyla bunun gerçekleşmesi gerekir. Suriye'deki SDG ve diğer ülkelerdeki KCK yapılanmaları gibi."
"Cumhur İttifakı'nın buradaki iradesi son derece nettir"
Meselenin sadece Türkiye'den terör gündeminin çıkarılması ve Türkiye'nin geleceğinden terörün uzaklaştırılması olmadığını ifade eden Çelik, sürecin bölgedeki Kürt, Türkmen, Arap, Sünni, Alevi, Nusayri, Şii ve Dürzi gibi bütün etnik ve mezhep gruplarının kendi geleceklerini oluşturması konusunda daha yüksek bir iradeye ve geniş bir manevra alanına sahip olmasını sağlayacağını belirtti.
Terörsüz Türkiye süreciyle terörsüz bölge sürecini ayrıştırmaya çalışanların, bu durumun tüm süreci akamete uğratmak olduğunu çok iyi değerlendirmeleri gerektiğini söyleyen Çelik, şunları kaydetti:
"Bunların hepsi iç içedir. Herhangi birinin bu birleşik kaplar teorisi gibidir. Bir tarafı olup da diğer tarafının olmaması diye bir şey söz konusu olamaz. Biz bölge halklarına dönük, Türk'e dönük, Kürt'e dönük, Arap'a dönük, Sünni'ye, Alevi'ye, Şii'ye, Nusayri'ye, Dürzi'ye bütün bu gruplara dönük olarak kötü niyet besleyenlerin, kötü amaçlar peşinde koşanların, burada terör örgütlerinin devam etmesi için hangi gerekçeler, altlıklar üretmeye çalıştığını hangi provokasyonları planlamaya çalıştıklarını da net bir şekilde görüyoruz. Dolayısıyla bütün bu süreci kendi güvenlik alanı için de tutmak için de gayretimizi gösteriyoruz. Burada Cumhurbaşkanımızın verdiği mesajlar sürecin bütün koordinatlarını bütün ilkelerini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Cumhur İttifakı'nın buradaki iradesi son derece nettir. Biz, bu çerçevede çalışmalarımızı faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?