AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanının ve hükümetin güçlü olması gerektiğini belirterek, "Cumhurbaşkanının güçlü olması lazım, güçlü hükümet olması lazım ki darbelere dirensin, ekonomik krizlere geçit vermesin, yatırımlar yavaşlamasın, büyüme hızı azalmasın, daha çok iş, gençlere daha çok gelecek hazırlasın. Bunun için iktidarı vekillere bırakmıyoruz. Sandıkta kendimiz karar veriyoruz." dedi.
Partisinin Kırklareli mitinginde konuşan Yıldırım, geçmişte seçimler sonucunda hükümetler kurulamadığı için kaybedenin milletin, çocukların ve geleceğin olduğunu söyledi.
Zor bela hükümet kurulunca da bu sefer başbakanların cumhurbaşkanlarıyla anlaşmazlığa düştüğünü dile getiren Yıldırım, Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan koalisyonunda başbakan değişeceği zaman Süleyman Demirel'in kabul etmeyerek, hükümeti kurma görevini, keyfine göre Çiller'e vermediği söyledi.
Demirel'in Çiller'e "Bu benim kızım" dediğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Ne oldu? Güç maalesef insanları birbirine düşürüyor. Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer'i hatırlayın. Bir anayasa kitapçığı fırlatıldı, Türkiye bir günde fakirleşti. 23 banka battı. Dolar, faizler aldı başını gitti. Ne oldu? AK Parti geldi tam 11 yıl bunların bıraktığı bu borcu ödeye ödeye buraya geldik. Tam 638 milyar, biz o dönemden 2001 krizinden borç ödedik. İstiyoruz ki, bu günleri bir daha yaşamayalım. Sürekli iktidar olsun, sürekli istikrar olsun. Tıpkı Menderes, Özal, Recep Tayyip Erdoğan dönemi gibi her zaman güçlü hükümetler olsun."
Başbakan Yıldırım, 1950'den bu güne Türkiye'de 67 yılda 48 hükümet kurulduğunu, hükümetlerin 17 ayda hizmet vermelerinin yeterli olmayacağını dile getirdi.
"17 ayda ne yapar bu hükümet. Sadece tebrikleri kabul eder, brifingleri alır ve arkasından da vedalaşmaya başlar." diyen Yıldırım, şimdi ise 5 yıllığına hükümetin sandıkta seçileceğini, milletin bir sandıkta vekilleri, diğer sandıkta da cumhurbaşkanını seçeceğini anlattı.
Yıldırım, iki sefer sandığa gitmeye gerek kalmayacağını, seçilen cumhurbaşkanının yüzde 50'den daha fazla oy alması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanının bunun altında oy alması halinde seçilemeyeceğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Çünkü Cumhurbaşkanının güçlü olması lazım, güçlü hükümet olması lazım ki darbelere dirensin, ekonomik krizlere geçit vermesin, yatırımlar yavaşlamasın, büyüme hızı azalmasın, daha çok iş, gençlere daha çok gelecek hazırlasın. Bunun için iktidarı vekillere bırakmıyoruz. Sandıkta kendimiz karar veriyoruz. Bu sistemin özelliği bu. Bu sistemde, beraber Meclis de güçleniyor. Meclis denetim, yasama görevlerini, hatta cumhurbaşkanını, bakanları denetliyor icabında yargılıyor. 'Meclis zayıflatılıyor, Meclis ihmal ediliyor' bu da kocaman bir yalan. Yalan rüzgarının bir parçası. O halde ne olacak? Türkiye'de istikrar olacak, Türkiye'de kalıcı, güçlü iktidar olacak. 5 yıl boyunca söz verilen bütün hizmetler görülecek. Eğer çok beğenirseniz bir dönem daha seçiyorsunuz. Toplam iki dönem. Üçüncüyü istersen yok. Kardeşim yeter, başkası gelsin. Hani nerede padişahlık, hani nerede tek adam. Milletin olduğu yerde tek adam olur mu? Çünkü millet patron, oyu veriyor seçiliyor, oy vermiyor geçip gidiyor. Bunda padişahlık, tek adamlık olur mu?"
"Hükümet sistemiyle rejimin arasındaki farkı bilmiyorlar"
Başbakan Binali Yıldırım, rejim değişecek iddialarına ilişkin de "Ne rejimi değişiyor. Bunlar daha hükümet sistemiyle rejimin arasındaki farkı bile bilmiyorlar. Atatürk rahmetli hayatta olsa bunları CHP'nin kapısından içeri sokmaz." dedi.
Rejimin Cumhuriyet olduğunu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde İstiklal Savaşı kazanılarak Cumhuriyetin kurulduğunu belirten Yıldırım, Cumhuriyetin bekçisinin de Kırklareli ve 80 milyon vatan evladı olduğunu söyledi.
"Bu Cumhuriyete göz dikenin gözünü çıkarmak hepimizin boynunun borcudur." diyen Yıldırım, 18 maddelik bu değişiklik sisteminde parlamenter sistemi bırakılarak, kötü dönemlerin geride kalacağını, güçlü hükümetin garanti altına alındığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçileceğini anlattı.
Yıldırım, hükümetlere herhangi bir müdahale olmasını, zaman kaybetmesini istemediklerini ifade ederek, 14 yıllık AK Parti iktidarı nasıl güçlüyse, bundan sonra da tek başına iktidarın garanti altına alınmasını istediklerini anlattı.
Başbakan Yıldırım, 7 Haziran'da hiç bir partinin iş başına gelemediğini, 5,5 ay Türkiye'nin hükümetsiz kalmasıyla ülkenin kaybettiğini, terör örgütlerinin kazandığını söyledi.
"Türkiye partisiyim" diye yola çıkan HDP'nin 8 Haziran'da hemen dişini gösterdiğini, "Sırtımı kandile dayıyorum" dediğini ifade eden Yıldırım, bu değişiklikle Türkiye'nin istikrarla büyümeye devam edeceğini dile getirdi.
Yıldırım, "Ekonomik büyümenin önündeki engeller kalkacak, yatırımcılar yatırım yaparken 'gelecekte ne olacak, acaba kriz olacak mı, olmayacak mı, zarar görecek miyim görmeyecek miyim' diye bir korku yaşamayacak." ifadelerini kullandı.
"Terörün kökünü kazıyacak"
Bu sistemin, terörle mücadelede ülkeyi daha güçlü hale getireceğini kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:
"Terörün kökünü kazıyacak. Bütün devlet kurumları, bütün güvenlik birimleri, güçlü hükümet sayesinde bir olacak terörle birlikte mücadele edecek. Meclis daha da güçlenecek. Meclis üzerindeki hükümet baskısı kalkacak. Çünkü Meclisten çıkmıyor hükümet. Hükümet ayrı seçiliyor, Meclis ayrı seçiliyor. Şimdiki sistemde hükümet Meclisin üzerinde baskı kuruyor. Bakanlar aynı zamanda milletvekili. Bu sitemde öyle olmayacak. Bakanlar milletvekiliyse milletvekilliği bitecek. Meclis tamamen yasama yapacak, denetim yapacak, yeni kanunlar çıkaracak, milletin beklentilerini karşılayacak. Meclisin çıkardığı kanunun üzerinde hiçbir başka kanun yok. Cumhurbaşkanı sadece Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkaracak. Ne için? Günlük işleri yapmak için. Bakanlıkları kuracak, müdürlükleri kuracak, oralara atama yapacak. Böylece 5 yıl boyunca kesintisiz hizmeti sağlayacak."
Kırklareli'nin vekillerinin ilin sorunlarıyla daha fazla uğraşma vakti bulacağını anlatan Yıldırım, 16 Nisan'daki anayasa değişikliği ile ayrıca milletvekilliği sayısının da 600'e çıkacağını dile getirdi.
Yıldırım, bunun nüfus arttığı için yapıldığını belirterek, "Milletvekili sayısı niye 550'den 600'e çıkıyor, diyen Kılıçdaroğlu geçmişi unutmuş. Halbuki 1995'te 450'den 550'ye 100 arttıran kendileri. Şimdi onu unutmuşlar. Bugün nüfusumuz 80 milyon olmuş, o zaman 58 milyon. Bu artışa karşı çıkıyorlar. Kardeşim yapmayın. Dün yaptığınız işi bugün inkar etmeyin. Bunun hepsinin kaydı var. Millet açar bakar, hesabını sizlere sorar." dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › AK Parti'nin Kırklareli Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?