AGD Trabzon Şubesi Şehitler Gecesi Programı Düzenledi

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Trabzon Şubesince "Şehitler Gecesi" programı düzenlendi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki program, İstiklal Marşı'nın okumasıyla başladı.

Hafız Muhammed Saka tarafından Kur'an-ı Kerim tilavetinin gerçekleştirildiği programda konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir, ahiretin gerçek bir hayat olduğunu söyledi.

Aydemir, "Dünya hayatı ne ki; aldatıcı basit bir eğlenceden, basit bir oyundan ibarettir. Kur'an'da Cenabıhak bunu kendisi söyler. Dolayısıyla bilgisayar ekranındaki bir düzlem veya bir tahtadaki tebeşirin izleri gibi, bir süre sonra sildiğinizde hepsinin toz olup döküldüğü, ekranı kapattığınızda her şeyin karardığı bir hayat yaşıyoruz." diye konuştu.

Gazze'de yaşananlara değinen Aydemir, şöyle devam etti:

"Bugünkü Gazze olaylarından öğreniyoruz ki su uyur, düşman uyumaz. Allah bizi İslam ile şereflendirdiği günden beri bizim düşmanımız asla bir ırk olmadı. Bizim düşmanımız asla bir coğrafya olmadı. Biz şunu öğrendik, Rabb'imiz bize öğretti, zalimden gayrısına bir düşmanlığımız yok. Biz ümmetin bir parçası olarak bu esas üzerine yaşıyoruz ama biliyoruz ki zalimler de çok. Dolayısıyla kavgamız bitmiyor ve zalimin yerinde durduğu yok, o yüzden hazırlığını iyi yapan, 'Düşmanla kavga her an olabilir, ona güven olmaz.' diye yaşayan asker bir milletiz. O yüzden şehadet bizim açımızdan bir yaşam tarzıdır. O yüzden şehadeti al rengi bayrak ile biz bayraklaştırdık. Böyle yaşıyoruz."

Aydemir, hadislerden de örnekler vererek şehitlik mertebesinin önemine işaret etti.

AGD Trabzon Şube Başkanı Muhammed Eskici ise "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğruna ölen varsa vatandır." nidasını kendisine şiar edinmiş bir davanın temsilcileri olduklarını ifade etti.

Eskici, 7 Ekim'den bu yana AGD Trabzon Şubesi olarak Gazze'deki mücadelenin her zaman yanında olduklarını dile getirdiklerini, yürüyüşler, konferanslar, dua programları ve gıyabi cenaze namazlarıyla zulmün karşısında olduklarını göstermeye çalıştıklarını kaydetti.