Afyonkarahisar'daki Patlama

Afyonkarahisar'daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'nda meydana gelen patlamada şehit olan onbaşı Emrah Kartal'ın babası Ercan Kartal, "Ateş düştüğü yeri yakar derler, ateş düşmedi ki bizim düğünümüz var. Ne ateşi, çocuklarımız şehit olmuş. Ateş bunun neresindedir-" dedi.

Kartal, Beycuma ilçesine bağlı Eceler köyündeki evinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, patlamanın olduğu akşam televizyon izlediğini bu sırada Afyonkarahisar'da cephanelikte patlama meydana geldiğine ilişkin alt yazıyı gördüğünü söyledi.

Televizyonun başından ayrılmadıklarını ifade eden baba Kartal, "O akşam hep yaralı haberleri televizyonda çıktı. Şehit haberi hiç verilmedi. Sabah sekiz civarında evden ayrıldım ve iş yerine gittim. İş yerindeki çocuklar '25 tane şehidimiz var' dediler. Tabii isim yok. Biz de buradan yola çıktık. Yanıma kendimi için bir, oğlum içinde iki tane takım elbise almıştım. Niyetim orada bir hafta kalmak ve belki patlamadan oğlum etkilenmiştir diye onu dışarı çıkartmaktı. Şehitlerin isimleri okunduğunda Afyonkarahisar'a giriş yapmıştım" diye konuştu.

Oğlunun patlamada şehit olduğunu aklının ucundan geçirmediğini dile getiren Ercan Kartal, şunları ifade etti:

"Çünkü oğlum daha yeni teslim olmuştu. Eğitimsiz ve oraya 21 günlük bir eğitimle giden bir askeri oraya vermezler diye düşünüyordum. Tabii ki askerlik bir bütündür. Günü geçtikçe bunu daha fazla anlıyorsun. Orada şehit olanlar tabii ki bu vatanın evlatları, bizim evlatlarımız, hepimizin evladı. Türkiye şehitlere alışkın. Bu vatan kolay kurulmadı. Cenabı Allah bir mükafat vermiş. Ne vermiş- Şehitlik mertebesi vermiş. Buradan tüm şehit ailelerine bunu bilmelerini istiyorum. Bu herkese nasip olmaz. Her aileye nasip olmaz."

-"Bedelli teklifi yaptığım için utanıyorum"-

Oğlunun Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) master yaptığını ve doktora yapmak için Kanada'ya gitmek istediğini ifade eden Kartal, şunları kaydetti:

"Oğlum ABD'deyken telefon ettim. 'Emrah ne yapıyorsun- Oğlum istersen doktoranı da yap, ondan sonra gelirsin. O zamana kadar yaşın da ilerler bedelli yaparsın' dedim. Oğlumun cevabı ise başka türlüydü. 'Baba 19 yıldır okuyorum. Bu vatana hizmet için okuyorum. Askerlikte vatan hizmeti ondan mı kaçacağız-' dedi. Şimdi ise ben oğluma bu teklifi yaptığım ve böyle bir şeyi aklımdan geçirdiğim için çok utanıyorum. O derece vatan sevgisi içerisinde kendini yetiştirmiş bir evlattır. Bedelliyi reddetti ve askerliğimi yapacağım dedi. Tabii ki Cenabı Allah onun içine bunu ekmiş. Yurt dışından geldi, askerliğini yaparken aslanlar gibi şehit oldu. Cenabı Allah dilerim şahadetini kabul eder. Cennetinde ona bir yer ayırır. Dualarımız bu yöndedir. Vallahi billahi oğlumun şehit olduğuna seviniyorum. Başka türlü de olabilirdi. Neden seviniyorum- Dünyada yaşarken hiç kimsenin kıyamete kadar nereye gideceği belli değil. Tek belli olan kişiler kim- Şehitlerdir. Onun için oğlumun şehit olduğuna çok seviniyorum. Cenabı Allah onu oraya kabul etti ve şehitlik mertebesine erdirdi. Şükürler olsun diyorum."

Meydana gelen patlamayla ilgili yetkililerin önümüzdeki günlerde aydınlatıcı açıklamalar yapacağına inandığını belirten Kartal, askeriyenin içinde de hataların olabileceğini söyledi.

Kartal, Yapılacak açıklamaların ardından şehitlerin rahatlayacağına inandığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Hatalar ve ihmaller olabilir. Ama o ihmallerden bir tanesi 25 kişiyi şehit mertebesine erdirdi. Herkes bunu düşünsün, o tarafını düşünmesin. Belki Cenabı Allah'ım şunu düşünmüştür. Orada o birlikteki bir açık vardı. Orası Türkiye'nin mühimmat deposu. Oradaki açığı göstermek için bir eylem yaptı. Böyle düşünüyorum. Kesinlikle ve kesinlikle devletin hiçbir kurumunu karalamaya gerek yok. Ateş düştüğü yeri yakar derler, ateş düşmedi ki bizim düğünümüz var. Ne ateşi, çocuklarımız şehit olmuş. Ateş bunun neresindedir- Böyle cahil cahil konuşmalar, insanları ve bizi yıkıyor. Yalan yanlış şeyler yazmasınlar. Herkesin bir gururu var. Biz şehitliğimizi insanca yaşamak istiyoruz. Arkasından dua etmek istiyoruz."

Muhabir: Faik Erez/ Ferdi Akıllı/ Sinan Özmüş

Yayıncı: İbrahim Uyar - ZONGULDAK