Afad ile Akut Arasında İş Birliği Protokolü İmzalandı

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "AFAD ile AKUT arasında akdedeceğimiz bu protokolle, öteden beri afet ve benzeri çalışmalara katılan AKUT'u sistemin tam parçası haline getiriyoruz" dedi.

AFAD ile AKUT arasında iş birliği protokolü imzalanması dolayısıyla AFAD Genel Merkezinde tören düzenlendi. Törene, Akdağ'ın yanısıra AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Recep Şalcı ve diğer yetkililer katıldı.

Akdağ, 2 kurum arasında imzalanan bu protokolün, afetlere müdahale ve sonrasındaki iyileştirme çalışmaları ile afetlere karşı farkındalığın arttırılması konusunda çok önemli olduğunu söyledi.

Akdağ, 2002 yılından önce afet koordinasyonlarının farklı bakanlıklar altındaki kurumlar tarafından yürütüldüğünü ifade ederek, AK Parti'nin iktidara geldikten sonra bu kurumları AFAD çatısı altında bir araya getirildiğini anlattı.

Kurumların AFAD çatısı altında toplanmasıyla afet ve yardımlar konusunda çok iyi bir koordinasyon sağlandığına işaret eden Akdağ, " Türkiye'de afetler ve yardımlar konusunda sistemi yöneten ve koordine eden tek kuruluş AFAD. Şu anda AFAD'da 2 binin biraz üstünde kadrolu arama-kurtarma personeli var. Yine AFAD ile birlikte çalışmasını öngördüğümüz 20 binin üzerinde de itfaiye çalışanımız var. Böylece kamuda çalışan 22 bin civarında arama-kurtarma personelimiz var diyebiliriz." diye konuştu.

Bu kapsamda çalışan gönüllü kuruluşlar da olduğunu ve bunların başında da AKUT'un geldiğini belirten Akdağ, "AKUT'un 2 binin üzerinde gönüllü arama kurtarma ekibi var. Şimdi AFAD ile AKUT arasında akdedeceğimiz bu protokolle, öteden beri bu çalışmalara katılan AKUT'u sistemin tam parçası haline getiriyoruz. Burada hem AFAD AKUT'ta destek olarak AKUT'un gelişmesini temin edecek hem de AKUT, AFAD'a destek olarak bizim afetlere bir bütün olarak yaklaşımımızı kolaylaştıracak." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin tüm bu ekiplere karşın daha fazla iyi yetişmiş, belli sertifikaları almış, belli becerileri kazanmış bir gönüllü ordusuna ihtiyacı olduğuna işaret eden Akdağ, "Bunun anlamı, oluşabilecek büyük İstanbul depreminde bize şu anda orada müdahale edebilecek kişi sayısından çok daha fazla kişiye ihtiyacımız oluşudur. Dolayısıyla bu işe vatandaşları, sivil toplumu çok daha yoğun biçimde katmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.