Adnan Menderes Üniversitesinde "Uluslararası Darbe Sempozyumu"

Adnan Menderes Üniversitesinde düzenlenen "Uluslararası Darbe Sempozyumu" "Darbelerin İç ve Dış Siyasete Etkileri" konulu panelle devam etti.

Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen moderatörlüğünü Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz'ın yaptığı Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şahin ve Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür'ün konuşmacı olarak yer aldığı panele, ADÜ Genel Sekreter Vekili Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aslan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Doç. Dr. Mehmet Şahin'in açılış konuşmasıyla başlayan panelde, Türkiye'nin darbenin her çeşidine maruz kaldığını belirten Doç. Dr. Şahin, Adnan Menderes'in asılması, 80 darbesi ve yakın zamanda yaşanan 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle, ülkemizdeki her gruptan her insanın bunun acısını yaşadığına dikkat çekti. Doç. Dr. Şahin, Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü zamanlarda, Ortadoğu'da bir Osmanlı barışının var olduğunu belirterek şu an aynı coğrafyada iç ve dış sebeplerden ötürü devletlerin hızlıca başarısız bir sürece girdiğini söyledi. Darbelerin iç ve dış siyaseti şekillendirmek, milli iradenin yönetime etkisini engellemeye çalışmak, bölgesel ve küresel siyaseti şekillendirmek maksadıyla yapıldığını ifade eden Doç. Dr. Şahin, 1953'te İran'da, 2013 yılında Mısır'da gerçekleşen darbe ve 15 Temmuz 2016 yılında ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılan 15 Temmuz Darbe girişiminin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür ise, darbelerin tarihi süreç içinde sürekli yaşandığına değinerek günümüzde de darbe ve darbe girişimlerinin devam ettiğini söyledi. Osmanlı döneminde yaşanan Bab-ı Ali baskını hakkında da konuşan Övür, Dönemin Milli Savunma Bakanı Nazım Paşa'nın İttihat ve Terakki Cemiyeti bünyesindeki bir tetikçi olan Yakup Cemil tarafından vurularak öldürüldüğünü anlattı. 27 Mayıs 1960 Darbesinin diğer darbeleri meşrulaştırdığına değinen Övür, 60 darbesinden sonra Türkiye demokrasisinin sürekli olarak kesintiye uğradığını söyleyerek, "Herkes bu darbe sonucu oluşan anayasayı özgürlükçü olarak bilir, fakat Anayasanın darbelere zemin hazırlayan bir yapısı vardır" dedi.

Türkiye'deki darbelerin ABD menşeili olduğunu vurgulayan Övür, "12 Eylül 1980 darbesinden sonra 'Bizim oğlanlar başardı' diyen bir ABD var" dedi.

Panel katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi. - AYDIN