GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Birgül Uğurçal görüntüsü
Adana CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in konuşması
Cennet Doğan'ın konuşması
Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Derya Göksuçukur'un konuşması Adana'da darbedilerek öldürülen genç kadın
Adana CHP Milletvekili Türkmen: "Artık biz sokaklarda kadınlar olarak Türkiye'ye egemen olan bu şiddet dilinin bitmesi için, bu çocuklarımızın toprağın altına gitmemesi için güç birliği yapma zamanı. Bugün burada bizim politik görüşümüz ne olursa olsun onları bir tarafa bırakacağız"
Adana CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen, bir hafta önce darbedilen ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Türkan Sarıkaya'nın öldürülmesine tepki göstererek, "Artık biz sokaklarda kadınlar olarak Türkiye'ye egemen olan bu şiddet dilinin bitmesi için bu çocuklarımızın toprağın altına gitmemesi için artık güç birliği yapma zamanı" dedi.
Milletvekili Türkmen, Türkan Sarıkaya'nın (25) annesi Birgül Uğurçal, 12 yıl önce kızı öldürülen Cennet Doğan ile siyasi partilerin ve kentteki çeşitli kadın sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerin katılımıyla Çukurova Gazeteciler Cemiyetinde basın toplantısı düzenledi.
Türkmen, her gün kadınları kaybettiklerini, buna karşı birilerinin çıkıp hamasi nutuklar attığını söyledi.
TBMM'den "Özgecan Yasası" beklerken kendisinin de dahil kanun teklifleri verdiklerini anlatan Türkmen, şunları söyledi:
"Özgecanlarımız ölmesin diye benim de hazırladığım hem kadına karşı şiddeti önleme, şiddeti uygulayanların en ağır cezayı almalarının sağlanması, indirim nedenlerinden faydalanmaması için verdiğimiz kanun teklifleri var. Ne yazık ki bu kanun tekliflerinin TBMM'den geçmesini br türlü sağlayamıyoruz. Çünkü bizim sayısal çoğunluğumuz yetmiyor. Sayısal çoğunluğu olan parti ise tüm söylemine rağmen bunlara kulaklarını, gözlerini kapatmış, bu analarımızın acılarını ne yazık ki görmezden geliyor. Artık biz sokaklarda kadınlar olarak Türkiye'ye egemen olan bu şiddet dilinin bitmesi için, bu çocuklarımızın toprağın altına gitmemesi için güç birliği yapma zamanı. Bugün burada bizim politik görüşümüz ne olursa olsun onları bir tarafa bırakacağız."
Türkmen, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin (İstanbul Sözleşmesi) imzalamak değil, aslolanın o sözleşmenin uygulanması, verilen sözlerin, atılan imzaların gereğinin yerine getirilmesi olduğunu kaydetti.
Sözleşmeye imzaya atan iktidarın halen iktidar olduğunu ama Özgecan yasasının çıkmasıyla ilgili bu kadar kanun tekliflerini görmezden gelindiğini öne süren Türkmen, "Yeniden Özgecanlar ölmesin, Türkanlarımız ölmesin diye yaptığımız çabaların tamamını görmezden geliyorlar. Bizi izleyen mevcut iktidarın yöneticileri bu anaların gözyaşlarına artık gözlerini kapamasınlar. Bir arkadaşımız söyledi. Onların da karıları var, kız evlatları, gelinleri, kız kardeşleri var. Yarın sokakta kimin başına ne geleceğini hiç kimse bilemez. İşte iki anamız burada. Bunlar, çocuklarını kadın cinayetiyle toprağa veren analarımız. Bu anaların artık gözyaşını durduralım. TBBM artık göreve" dedi.
Kızları öldürülen anneler
Türkan Sarıkaya'nın annesi Uğurçal da gözyaşları içinde konuşmakta zorlanarak, zanlının bir daha gün ışığı görmemesini istedi. Uğurçal, "Müebbeti onun ağzından duymak istiyorum" diye gözyaşı döktü.
Cennet Doğan da 12 yıldır ateş içinde yandığını belirterek, "Kim verecek bizim hayatımızı, yavrumun hayatını kim verecek. Ülkede kanun yok. Kravatı takıyor, ceketi ilikliyor hakimin karşısında iyi halden indirim uygulanıyor. Bunun bedelini kim verecek. Bizim evlatlarımızı kim geri getirecek. Ben 12 yıldır yanıyorum ateş içinde. Eskisi gibi oluyor mu hayatımız. Olmuyor, ne yaparsak yapalım. Yıllar geçmesine rağmen hiçbir şey eskisi gibi olmuyor" diye konuştu.
Türkmen, gözyaşları içinde kalan her iki anneyi de teselli etti.
Öte yandan ailenin avukatı aynı zamanda Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Derya Göksuçukur ise Sarıkaya'nın tedavi gördüğü hastanede doktorlardan aldığı bilgiler ve kendisinin de girdiği otopsi gözlemlerine göre, Sarıkaya'nın kulak çevresinde morluk, kafatasında çatlak olduğunu belirterek, otopsi raporunun henüz çıkmadığının altını çizdi.
Göksuçukur, gazetecilerin, "Sarıkaya getirildiğinde çantasından bir kadın çorabı çıktığı söyleniyor" hatırlatmalarına karşı, "Çorabın üzerinde saçlar var. Düğümlü ve kan var ama olayın nasıl geliştiğini bilmiyoruz" dedi.
Boğulmuş olabileceğine dair soruya da Göksuçukur, "Boğulup boğulmadığına dair kesin rapor henüz çıkmadığı için bu yönde açıklama yapma yetkimiz yok. Tıbbi bilgimiz de yok. Boynunda, kulağının arkasında bir iz var ama ölüm sebebinin ne olduğunu bilmiyoruz. Başında bir çatlak var. Belki çatlak belki boğulma. Bu konuda bir fikrimiz yok. Adli tıp raporunu beklemek zorundayız" diye cevap verdi.
Cumhuriyet savcılığından açıklama
Adana Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, Türkan Sarıkaya ile ilgili bazı internet sitelerinde "genç kızın iple boğularak öldürüldüğü şeklinde" haberler yer aldığı belirtildi.
Açıklamada, "Adana Cumhuriyet Başsavcılığımızca Türkan Sarıkaya'nın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan incelemeye göre hazırlanan Ölü Muayene ve Ön Otopsi Raporu'nda, 'Vücudunda ve kafasında çeşitli yaralanma izlerinin bulunduğu, yaygın beyin kanaması olduğu, bunun dışında boğmayı düşündürecek herhangi bir iz ve bulguya rastlanılmadığı' belirtilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Son Dakika › Güncel › Adana'da Darbedilerek Öldürülen Genç Kadın - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?