Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı, ölümünün 23. yılında Nevşehir'deki kabri başında anıldı. Anma etkinliğine Çatlı'nın annesi, kardeşi, eşi ve kızları ile BPP Genel Başkan Yardımcısı Ali Keser ve Haluk Kırcı da katıldı.
Anma programı kapsamında Abdullah Çatlı, Kaldırım Mezarlığı'nda bulunan kabri başında dualarla anıldı. Programa Çatlı'nın annesi Remziye Çatlı, kardeşi Zeki Çatlı, eşi Meral Çatlı ve kızları, BBP Genel Başkan Yardımcısı Ali Keser, Haluk Kırcı, aile yakınları ve sevenleri katıldı.
Anma programında konuşan BBP Genel Başkan Yardımcısı Keser, "Devletin açıklamaları, kişilerin birbirlerine söylemeleri veya kitapların yazmasıyla kişiler tanınmaz. Kişileri tanımak için onunla yaşamak lazımdır. Ben yaşadım. Yaşadığım için de iyi biliyorum. Abdullah Çatlı adam gibi adamdır dedi.
Kızı Gökçen Çatlı ise, babası için iade-i itibar istediklerini belirterek, "Ben dilerim ki babaannem hayattayken her camiada, devlet kademesinde oğlunun kahramanlığını cadde isimlerinde, kitaplarda, milli destanlarda görsün. Şayet kendisi hayattayken bu olmazsa ben biliyorum ki hepimizin gözü açık gidecek. Bizlerin vatanperverliği mazlumluk üzerine kuruludur. Bizler eğer devletimiz zora düşmeyecekse, eğer ona en ufak bir zeval gelmeyecekse, gelecekse de böyle bir talebimiz yok. Ama eğer devletimize zeval gelmeyecekse biz kahraman Abdullah Çatlı'nın iade-i itibarı zaten gönüllerimizde ama resmi iade-i itibarını talep ediyoruz. 23 yıl önceki aynı inanç, azim, vatanperverlik ile yine biz buradayız. 23 sene sonra da burada olacağız" diye konuştu.
Tören duaların edilmesi ile sona ererken, Çatlı ailesi tarafından programa katılanlara yemek ikram edildi. Program sonrasında açıklamada bulunan Abdullah Çatlı'nın kızı Gökçen Çatlı, " Türkiye'nin her bir şehrinden gelen tüm dostlarımızdan Allah razı olsun. Bizleri ilk günden bugüne kadar asla yalnız bırakmadılar. Babam Abdullah Çatlı'nın isminin cadde veya sokağa verilmesi konusunda talepler geliyor. Buna en güzel memleketimiz Nevşehir'e yakışır" dedi.
Abdullah Çatlı, 1956 yılında Nevşehir'de doğdu. 1977'de Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanlığına, 25 Mayıs 1978'te de Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcılığı'na seçildi. 11 Temmuz 1978'de Ankara'da Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin Cömert'in öldürülmesi olayının faili olarak Ankara 5.Sulh Ceza Mahkemesi'nce hakkında gıyabi tevkif kararı verildi. 23 Ağustos 1978'de Sakarya'da yakalandı ve gözaltına alındı.
Abdullah Çatlı'nın, 9 Ekim 1978'de de Ankara ili Bahçelievler semtindeki 7 TİP'linin öldürülmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olduğu iddialarına ilişkin tutuklama kararı olayın üzerinden 4 yıl, 4 ay geçmesinden sonra gerçekleştirilebildi.
Çatlı, 12 Eylül Darbesi'ni izleyen aylarda yurt dışına çıktı. Bulgaristan ve Viyana'da bir süre kaldı. 22 Şubat 1982'de, İsviçre'de Mehmet Özbay adına düzenlenmiş pasaport ile yakalandı, ancak serbest bırakıldı. 22 Ekim 1983'de Paris'te MİT ile ilişkiye geçtiği ve ASALA'ya karşı 5 eylemde kullanıldığı MİT resmi belgelerinde yer aldı.
22 Ekim 1984'de Paris'te yakalandığında üzerinde Hasan Kurtoğlu adına düzenlenmiş bir pasaport vardı. Çatlı, Fransa'da 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 16 Eylül 1985'de Papa Suikasti davasında tanık olarak konuştu. Oral Çelik'in suikast ile ilgisi olmadığını, Mehmet Ali Ağca'nın Bulgar ajanı olabileceğini iddia etti. Çatlı, kısa bir süre sonra Fransa tarafından 7 yıl ceza aldığı İsviçre'ye iade edildi. 21 Mart 1990'da Bostadel Cezaevi'nden kaçtı.
1993'te Türkiye'ye gelen ve taşıdığı Şahin Ekli adına düzenlenmiş pasaport ile gözaltına alınan Çatlı, aynı tarihte serbest bırakıldı. Çatlı'nın 26 Nisan 1996'da Ömer Lütfü Topal ile aynı uçakta Kıbrıs'a gittiği ve aynı otelde kaldıktan sonra 1 Mayıs 1996'da geri döndüğü de kayıtlardan ortaya çıktı.
Abdullah Çatlı Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde yargılanmamış ve herhangi bir hüküm giymemiştir.
3 Kasım 1996'da Balıkesir'in Susurluk ilçesi yakınlarında tarihe Susurluk kazası olarak geçen trafik kazasında öldü. Kaza sırasında Çatlı'nın yanında, arka sol tarafta oturan Gonca Us ve arabayı kullanan İstanbul eski emniyet müdür yardımcısı Hüseyin Kocadağ da ölmüştür. Aracın içindeki dört kişiden yalnızca dönemin DYP milletvekili Sedat Edip Bucak kurtulabilmiştir.
Nevşehir'de yapılan cenaze törenine, 4500 kişilik bir topluluk katıldı. Türk bayrağına sarılı tabutu Nevşehir Kaldırım Mezarlığına defnedildi.
Ölümü hakkında komplo teorileri mevcuttur. Kaza yapan aracın fren sisteminin bozulması ve kazadan sonra boynu kırılarak öldürüldüğünü bunların başında gelmektedir.
Son Dakika › Güncel › Abdullah Çatlı ölümünün 23. yılında kabri başında anıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?