ABD Ordusunun İki Numarasından Rus Füzelerine İlişkin Açıklama

WASHINGTON (AA) – ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Paul Selva, Rusya'nın Orta Ölçekli Nükleer Kuvvetler Antlaşmasını ihlal ederek uzun süredir denediği güdümlü nükleer füzelerden birini gizli şekilde bir üsse konuşlandırdığı iddialarını teyit etti.

Geçen ay bazı Amerikalı yetkililer Amerikan medyasına Rusya'nın son birkaç yıldır geliştirip test ettiği SSC-8 nükleer başlıklı karadan fırlatılan güdümlü füze bataryasını Volgograd yakınındaki füze test üssü olan Kapusting Yar'dan alıp operasyonel bir üsse konuşlandırdığını açıklamıştı ancak ilk kez bir yetkili bu iddiayı resmi olarak teyit etti.

Nükleer caydırıcılık üzerine Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesinde konuşan ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Paul Selva, "Rusya'nın NATO'yu ve NATO sorumluluk bölgelerindeki tesisleri tehdit etmek üzere bilerek bu sistemleri konuşlandırdığını düşünüyoruz." dedi.

Selva, şöyle devam etti:

"Rusya'nın Orta Ölçekli Nükleer Kuvvetler Antlaşmasını ihlal etme ruhu niyetiyle karadan fırlatılan cruz füzeleri konuşlandırdığını düşünüyoruz. New START Antlaşması bağlamında mevcut ikili danışma komitesi üzerinden bu konuşlandırmaya karşı çıkmak için Ruslarla iletişime geçtik ve karşı çıkmaya devam edeceğiz. Sistemin kendisi zaten Avrupa'daki çoğu tesisimize tehdit teşkil ediyor."

Söz konusu iletişimin bir sonuç vermemesi durumda ne yapılması gerektiğine ilişkin bir soruya ise Selva "Nükleer durum değerlendirmesine birkaç seçenek dahil etmemiz istendi ancak yönetimin cevap olarak hangi potansiyel seçeneklerin söz konusu olacağını burada söylemem uygun olmaz." cevabını verdi.

Amerikan medyası Rusya'nın Kapusting Yar Üssü'ndeki iki SSC-8 bataryası bulunduğu ve bunlardan birinin geçen aralık ayında başka bir yere taşındığını öne sürmüştü.

İstihbarat raporlarında deneme aşamasında olduğunu belirtmek için Amerikan istihbaratının güdümlü füze sistemini SSC-X-8 olarak nitelediği bilgisinin paylaşıldığı, bir süredir raporlarda füzenin artık deneme aşamasında bulunmadığı ve operasyonel olduğuna işaret edecek şekilde "X" harfinin çıkarıldığı iddiasına da yer verilmişti.