ABD'nin, Suriye'nin Halep kentindeki Cina köyünde "El-Kaidecilerin toplanma alanı" olduğu iddiasıyla namaz vaktinde camiye düzenlediği saldırının tanıkları, yaşadıkları dehşet anlarını unutamıyor.
Halep ile İdlib kentleri sınırında yer alan Cina köyünde 18 Mart perşembe akşamı, yatsı namazı vaktinde ABD, "El-Kaidecilerin toplanma alanı" olduğunu iddia ettiği Ömer bin Hattab Camisi'ni savaş uçaklarıyla bombalamıştı. Sivil savunma yetkilileri, saldırıda aralarında "Tebliğ Cemaati" mensuplarının bulunduğu 58 kişinin hayatını kaybettiğini, onlarca kişinin yaralandığını bildirmişti.
ABD'nin örtbas etmeye çalıştığı ve El-Kaide toplantısını vurduğunu iddia ettiği saldırıda 2 çocuğunu kaybeden Cina köyü sakini Ebu Musa, o anları AA muhabirine anlattı.
Bombardıman öncesi camide ibadet ettiklerini ve dini dersler yaptıklarını belirten Ebu Musa, bazı arkadaşlarının ikram hazırlığı için mutfağa gitmesiyle uçakların saldırısının başladığını, önce mutfağın vurulduğunu aktardı.
Saldırıda iki oğlu öldü, 3'ü yaralandı
Ebu Musa, yaşadığı dehşet anlarını "Sonra koalisyon uçağı geldi mutfağı bombaladı, uçak caminin bir parçası olan mutfakta hazırlıkları yapan arkadaşları hedef aldı, çoğu orada yaşamını yitirdi. Kurtulmaya çalışanlar mutfağın penceresinden kaçmak isterken mutfağın dışında ikinci bir saldırıya maruz kaldılar, caminin avlusunda hayatlarını kaybettiler. Aralarında benim de 2 çocuğum vardı, ayrıca 3 oğlum da saldırıda yaralandı." sözleriyle anlattı.
Enkaz altından da çok sayıda cansız beden çıkarıldığını ifade eden Ebu Musa, "Size yemin ediyorum burası camiden ibarettir, burası Allah'a ibadet yeriydi, burası insanların namaz kıldığı yerdi. Camiye giren insanlar sadece ibadetlerini yerine getirmek için burada toplanmışlardı, başka bir hedef veya gayeleri yoktu." ifadelerini kullandı.
ABD uçaklarının hedefi olan camide bulunan 12 yaşındaki Eymen de saldırıdan kurtulanlardan biri. Cina köyü sakinlerinden Eymen, yatsı namazına hazırlandıkları anda yapılan saldırı anını şiddetli bir ses ve üzerlerine cam kırıklarının yığılmasıyla hatırlıyor.
O dehşet anlarını unutamadığını ifade eden Eymen, "O an tekbirler getirdik, Allah'ın ismini zikrettik. Saldırı sonrası sivil savunma ekiplerinin seslerini duyduk, ambulansların sirenleri çalıyordu. Onların sayesinde çok şükür enkaz altından çıkartıldık." dedi.
Camiye ağabeyi ve kuzenleriyle gittiğini belirten Eymen, saldırıda ağabeyinin şehit olduğunu, babası, kuzenleri ve kendisinin de yaralandığını söyledi.
Babasının, şu an Türkiye'de tedavi gördüğünü belirten Eymen, "Bizler bu camiye namaz kılmak, dua etmek için toplanmıştık. Kuran-ı Kerim eğitimi alıyorduk." diye konuştu.
Batı Halep kırsalı Sivil Savunma Müdürü Necip Bekkur da saldırıda Ömer bin Hattab camisinin büyük bir kısmının zarar görerek yıkıldığını, bombardıman sonrası yaptıkları kurtarma çalışmalarının uzun sürdüğünü belirtti.
Bekkur, saldırıdan sonra yürüttükleri kurtarma çalışmalarına dair şunları söyledi:
"Olay yerine ulaştığımız an yerlerde onlarca ceset vardı, onları bir şekilde kaldırdık ve yaralıları ambulanslarla hastanelere taşıdık. Enkaz altında yine çok sayıda şehitler ve yaralılar vardı onları çıkarttık, yaralıları tedavi edilmeleri için sağlık noktalarına götürdük. Sivil savunma ekiplerinin buradaki enkazı kaldırma, enkaz altında kalanları kurtarma çalışması 2 gün sürdü."
Sivil savunma olarak saldırıyı araştırdıklarını ifade eden Bekkur, "Savaş uçaklarının camiyi hedef aldığını söyleyebiliriz çünkü vurduğu nokta caminin aslında yapışık bir parçası hatta çatıları bile tek parça." ifadesini kullandı.
"Camidekilerin dini ders verme dışında bir amacı yoktu"
Saldırıdan sağ kurtulanlardan Ebu Said ise her şeyden habersiz her perşembe olduğu gibi o gün de dini dersler almak üzere camide toplandıklarını dile getirdi.
Ebu Said yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
"Dini dersler, akşam namazı öncesi ve yatsı namazı sonrası oluyor genelde. Yatsı namazı öncesi insanlar abdest almak üzere camiden ayrıldı, bir kısım da ikram hazırlamak için mutfağa gitti. Yatsı namazından hemen önce şiddetli bir ses duyduk, birden bire camide büyük bir duman oluştu. Caminin büyük kısmı yıkıldı, tam olarak bilmiyorum ama cami iki veya üç roketle hedef alındı. Bizler caminin arkasına sığınarak hayatta kalmayı başardık. Camide yaklaşık 300 kişi bulunuyordu. Çıkmaya çalıştık ama çıkış noktaları kapılar merdivenlerin bulunduğu yerler hepsi yıkılmıştı. Mutfakta bulunan arkadaşların da şehit olduğunu duyduk."
Ebu Said, "Burası bir ibadethane yeridir, bizler buraya sadece namaz kılmak için gelmiştik. Camiye gelenler, insanları dine davet ediyorlardı, bölgedeki camilerde dersler vererek sürekli geziyorlardı. Başka bir amaçları yoktu sadece insanlara dini dersler veriyorlardı." ifadelerini kullandı.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin bazılarını tanıdığını kaydeden Ebu Said, "Hayatlarını kaybeden siviller hiçbir siyasi görüşe veya hiçbir oluşuma mensup değillerdi. Ölenler normal insanlardı, sadece ibadetlerini yerine getirmek için toplanmışlardı. Başka da bir amaç yoktu zaten." diye konuştu.
Suriye'de Halep'in batısı başta olmak üzere çeşitli bölgelere dağılmış durumdaki Tebliğ Cemaati, her hafta perşembeyi cumaya bağlayan gece İslam dinini anlatmak amacıyla çeşitli camilerde geniş katılımlı toplantılar düzenliyor.
Tebliğ Cemaati'nin en yaygın bilinen kurallarının başında, radikal öğretiler içeren görüşlere mesafe konulması, şiddete başvurulmasının reddedilmesi ve politikadan uzak durulması geliyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Cina köyüne 18 Mart'ta hava saldırısı düzenlediğini ancak bir camiyi değil, hemen yanındaki binayı hedef aldıklarını iddia etmiş, vurulan binada üst düzey El-Kaide mensuplarının bulunduğunu öne süren Pentagon sözcüsü Albay Jeff Davis, operasyonda onlarca kişinin öldürüldüğünü açıklamıştı.
Son Dakika › Güncel › ABD'nin Cina Saldırısı Tanıkları Dehşet Anlarını Unutamıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?