"AB'nin Aleviliğin Din Olarak Müslümanlık'tan Ayrılmasını İstediği" İddiası

Diyanet İşleri Başkanlığı Başmüfettişi Abdulkadir Sezgin, 'Aleviler inanç grubu olarak tanınsın, ayrı bir genel müdürlük kurulsun' şeklinde gündeme gelen açıklamaları ihanet olarak değerlendirerek, "Bunun dışındaki teşkilat kurmalar, Aleviliği din olarak Müslümanlık'tan ve bizden ayırma merakıdır. AB bunu istiyor. Bu yanlıştır, bunu kim söylerse söylesin" dedi.

Tokat İl Müftülüğü tarafından muharrem ayı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, Diyanet İşleri Başkanlığı Başmüfettişi Abdulkadir Sezgin tarafından "Hz. Hüseyin ve Kerbela" konulu konferans verildi. Yoğun ilgi gören programda kendisini 'Alevi' deyimiyle büyük bölümünün 'iç gömlek' saydıklarını ifade eden Sezgin, "Yani bize yakın, bizimle çok sıcak teması var; ama bizden değil demektir. Ama bana sorarsanız ben Aleviyim. Çünkü, 'Alevi olmayan Müslüman değildir' dedim, doğru bir sözdür. 'Alevi değilim' diyen,

'Müslüman değilim' der. Bana soruyorlar, 'Türkiye'de ne kadar Alevi var?'. Cevabım tek 73 milyon, 73 milyon Aleviyiz biz. Bunu anlamak biraz zor gibi geliyor" diye konuştu.

Soru-cevap kısmında ise yazılı gelen soruları okuyan Sezgin, kısa ve öz cevaplarıyla büyük alkış aldı. "Aleviler neye dayanarak namaz kılmaz?" şeklindeki soruya Sezgin, "Sünnilerde namaz kılmayanların dayanaklarına dayanak yapıyorlar" diye cevap verdi. Abdülkadir Sezgin, "Son günlerde hükümetin Alevi açılımı denilen bir gündem oluştu. Ülkemizin birliği ve beraberliği açısından bu oluşumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Dini hassasiyetlerin siyasete alet edildiği iddia ediliyor. Buna inanıyor musunuz?"

şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:

"Başbakan'ın herhangi bir tarikatın, grubun toplantısına gelmesi son derece doğru bir davranıştır. İyi olmuştur. Yalnız bu açılımın ne olduğunu henüz bilen yok. Bu sebeple bir şey gündeme geldi; 'Aleviler inanç grubu olarak tanınsın, ayrı bir genel müdürlük kurulsun' diyenler var. Bu ihanettir. Eğer Alevileri bir inanç grubu olarak tanıyorsak, bu inancın tarihte bağlı olduğu yer bellidir. Eğer Alevilik ve öteki gruplar, tarikatlar yeniden açılacaksa kapandığı günkü benzer bir mevzuatla hepsi Diyanet

İşleri Başkanlığı'nın içinde yer almalıdır. Bunun dışındaki teşkilat kurmalar, Aleviliği din olarak Müslümanlık'tan ve bizden ayırma merakıdır. AB onu istiyor. Bu yanlıştır, bunu kim söylerse söylesin. Her mahallede beş tarikat, birbirini gavur sayacak. Sonra bu milleti, millet olarak kim aklında tutacak. Böyle bir şey olmaz. Dinle siyaset birbirine karıştırılırsa, her zaman Kerbela olur. Onun için laiklik buradan çıkması lazım. Din işini devlet işine karıştırmayalım, din din alanında dursun. Siyaset

siyaset alanında dursun. Din adına, tarikat adına, kimse siyaset yapmasın. Hiçbir siyasetçi de içine veya yanına tarikatçıyı, dinciyi almasın. Bu başarılabilirse Türkiye laikleşir."

26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı'nda düzenlenen programa Vali Yardımcısı Şükrü Çakır, Tokat Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Bandırmalı, Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Altunok, Ağır Ceza Reisi Aşkın Kocaman, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren, DİMES Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Diren, CHP İl Başkanı Osman Kültürel, CHP Merkez İlçe Başkanı Duran Kum, daire müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programa katılanlara müftülük tarafından aşure ikramı yapıldı.

(Nİ-SA-CC-ÖK-Y)