AA'nın "Savaş Muhabirliği ve Kriz Bölgelerinde Habercilik Forumu"nda değişen çatışma şartları tartışıldı (1)

Anadolu Ajansının (AA) düzenlediği Savaş Muhabirliği ve Kriz Bölgelerinde Habercilik Forumu'nda gazetecilerin savaş ve çatışma bölgelerinde karşılaştıkları sorunlar ele alınırken AA'nın 10 yıldır verdiği savaş muhabirliği eğitiminin önemine vurgu yapıldı.

Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğünde düzenlenen forumda "Değişen Çatışma Şartları ve Savaş Muhabirliği" oturumu 12 ülkeden savaş muhabirlerinin katılımıyla yapıldı.

Gazeteci Fatih Er'in moderatörlüğünde AAtölye'deki oturumda katılımcılar, savaş bölgesinden edindikleri teorik ve pratik bilgileri paylaştı.

Gazetecilerin kriz ve çatışma bölgelerinde karşılaştıkları sorunların ele alındığı oturumda, AA'nın 10 yıldır düzenlediği savaş muhabirliği eğitiminin önemine vurgu yapılırken, savaş muhabirliğindeki yenilikler ve yeni dinamikler de konuşuldu.

Gazeteci Er, savaş bölgesinde iletişim araçlarının önemine dikkati çekerek savaş sahalarında çalışmaya özlem duyduğunu söyledi.

Er, teknolojik imkanlardan dolayı yeni nesil gazetecilerin artık daha şanslı olduğunu vurguladı.

Gazetecilerin savaş sahasında tehlikelerle karşı karşıya kaldığını anlatan Er, savaş muhabirinin karşılaştığı olaylardan etkilendiğinin altını çizdi.

Oturumda konuşan usta gazeteci Coşkun Aral, mesleki hayatında çeşitli savaş bölgelerinde bulunduğunu belirtti.

Duayen gazeteci, ilk yurt dışı savaş muhabirliği deneyimini Irak'ta yaşadığını, Irak- İran savaşını yerinde takip ettiğini söyledi.

Aral, savaş bölgelerinde yaşadığı anılarını anlatarak bilgi, birikim ve deneyimin önemine dikkati çekti.

AA'nın savaş muhabirliği eğitiminin gazeteciler için önemli olduğunun altını çizen Aral, "Eğer öyle bir eğitim alabilmiş olsaydım o dönem savaş bölgelerine daha hazırlıklı ve donanımlı gidebilecektim." dedi.

Görsellerde "duygu, sıra dışılık ve zamanındalık" konularına vurgu

AA Görsel Haberler Yayın Yönetmeni Fırat Yurdakul da savaş bölgelerinde medya mensuplarının karşılaştığı sorunlara değindi.

Yurdakul, çeşitli savaş bölgelerinde bulunduğunu kaydederek gazetecilerin sıcak noktadaki mevcut durumu göstermesi, duruma rağmen normal hayatı anlatması ve bu durumun nasıl değiştiği konularını ele alması gerektiğini vurguladı.

AA'nın savaş muhabiri eğitiminin gazetecilerin hayatını değiştirdiğini dile getiren Yurdakul, gazetecinin afet ve savaş bölgesinde duygunun, sıra dışılık ve zamanındalık peşinde olmasının önemine dikkati çekti.

Yurdakul, savaş bölgesindeki tehlikeli noktaların analizinin iyi yapılması ve bu noktalardan uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.

Savaş bölgelerinde gazetecilere önerilerde bulunan Yurdakul, doğru haber teçhizatının ve güvelik ekipmanlarının yanında olması, tank, uçaksavar gibi unsurların yanında fotoğraf çekilmemesi gerektiğini söyledi.

Bir görüntünün bir gazeteci için önemi

Mayıs 2010'daki Mavi Marmara saldırısı olaylarına tanıklık eden gazetecilerden TRT muhabiri de Elif Akkuş, savaş ve çatışma bölgesindeki yaşadıkları zorluklardan bahsetti.

Akkuş, Mavi Marmara saldırısı sırasında tahmin etmedikleri olaylara tanıklık ettiklerini belirterek saldırı sırasında en çok üzüldüğü konulardan birinin de saldırıya dair çektikleri görüntülerine el konulması olduğunu belirtti.

Akkuş, kriz bölgelerinde öfkeyi kontrol etmenin önemli olduğunun altını çizerek bir haberci için çektiği görüntülerin çok değerli olduğunu ifade etti.

TRT'de Dış Çekim ve Kurgudan Sorumlu Müdür Tolga Çıplak da bir dönem sahlarda görev yaptığı günlere özlem duyduğunu söyledi.

AA'da savaş muhabirliğini kurslarının hayata geçirilmesinde rol oynadığını aktaran Çıplak, "Savaş muhabirliği kursu için çeşitli hazırlıkların ardından TSK komutanlarıyla bir araya gelerek donanımlı eğitimin temelini attık." şeklinde konuştu.

Çıplak, AA'nın 10 yıldır verdiği eğitimlerden önce çeşitli savaş bölgelerinde yer aldığını ancak böyle bir eğitim almadıkları için geçmişte çok zorluk yaşadıklarını anlattı.

"Bize eğitim veren hocalar çok eğitimli ve bilinçliydi"

AA'nın savaş muhabirliği eğitimine katılan Azerbaycanlı gazeteci Elgün Mensimov, eğitimden döndükten sonra 2020'de Karabağ'daki savaşı takip için bölgeye gittiğini söyledi.

Bölgeye giden ilk gazetecilerden biri olduğunu belirten Mensimov, Ajans'taki eğitimin ardından ekibe liderlik etme imkanı bulduğunu söyledi.

Mensimov, "Tabii ki eğitim çok katkıda bulundu. Bize eğitim veren hocalar çok eğitimli ve bilinçliydi. Bize çok katkıları oldu. Eğitimler bizim için çok önemliydi." dedi.

Eğitimlerin etkisini savaş sahasında gördüklerini anlatan Mensimov, AA'ya teşekkür etti.

"Bu eğitimlerin değeri oldukça büyük"

Savaş muhabiri Azerbaycanlı gazeteci Kamil Balakişiyev de AA'nın savaş muhabirliği eğitiminden faydalandığı için çok şanslı olduğunu söyledi.

Balakişiyev, savaş sırasında bazı yanlışlıklar yaptığını ve bu yanlışları AA'nın savaş muhabirliği eğitiminde fark ettiğini anlattı.

Karabağlı gazeteci, çocukken savaşa tanıklık ettiğini belirterek 2. Karabağ Savaşı'nda savaş alanına gittiğini ve bir yakınını kaybettiğini belirtti.

Ukrayna- Rusya Savaşı'nı da takip ettiğini söyleyen Balakişiyev, "Bu eğitimlerin değeri oldukça büyük. Bu eğitim doğru bildiğimiz yanlışları görmemize vesile oldu. Artık bu yanlışları yapmıyoruz." ifadelerini kaydetti.

"Çok sayıda tanıdığımı bu savaşta kaybettim"

Ukraynalı gazeteci Anastasia Fedchenko da ülkesindeki savaşa değinerek Rusya'nın Ukrayna'da altyapıyı hedef aldığını ancak bu durumun üstesinden gelmeye çalıştıklarını söyledi.

Ukrayna halkının çeşitli silahlarla hedef alındığını ifade eden Fedchenko, ülkesindeki savaşı anlatmanın bir gazeteci için çok zor olduğunu kaydetti.

Ülkesindeki gelişmelerden çok kaygılı olduğunu söyleyen Fedchenko, "Ukraynalı gazeteciler sadece haberci değil ayrıca bir sivil. Çok sayıda tanıdığımı bu savaşta kaybettim." ifadelerini kullandı.

Ukraynalı gazeteci, yakın zamanda bir arkadaşını kaybettiğini anlatırken göz yaşlarını tutamadı.