Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk, AA'daki toplu iş sözleşmesiyle ilgili, "İşçiler haklarını aldılar, işveren haklarını korudular. Yani kazan, kazan. Biz de kazandık, çalışanlarımız da kazandı. Daha önceki toplu iş sözleşmenin hiçbir kazanılmış hakkı geri gitmemiştir. Bilakis üstüne çıkılmıştır" dedi.
Hak-İş'e bağlı Medya İş Sendikasının örgütlü olduğu Anadolu Ajansında 1. dönem toplu iş sözleşmesi törenle imzalandı.
Öztürk, törende yaptığı konuşmada, verdikleri bir sözü yerine getirmenin gururu ve mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Sabah saatlerinde 3. çocuğunun dünyaya geldiğini dile getiren Öztürk, böylelikle mutluluğunun ikiye katlandığını söyledi.
Öztürk, 18 Mart'ın, Çanakkale Zaferi'nin de yıl dönümü olduğunu anımsatarak, bugün toplu iş sözleşmesine imza atmalarının çok büyük şeref olduğunu anlattı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, AA'nın eski Genel Müdürü Hilmi Bengi ile gerçekleştirdikleri devir teslim törenine de katıldığını hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti:
"Törenden yaklaşık 10 gün sonra eski sendika, ajansın önünde bir protesto gösterisi yaptı. Benim eski bir Başbakan Danışmanı veya Bülent Arınç'ın basın danışmanı olarak atanmamdan kaynaklanan bir protestoyla karşılandık maalesef. O zaman arkadaşlarıma söylemiştim. 'Bu protestoyu yapanlarla bir gün beraber bu yolda hareket edeceğimize, kuracağımız hayali birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum' demiştim. Ondan çok kısa süre sonra yıllardan beri zihniyle, bileğinin, aklının gücüyle Ajansı bugünlere getiren arkadaşlarımızla Anadolu Ajansının 100. Yıl Vizyonu'nu hazırladık."
Öztürk, eski çalışanlar ve yeni gelenlerle ekip kurduklarını ifade ederek, Ajansın hep beraber büyük bir heyecanla gelecek hedeflerine taşındığını anlattı.
AA'nın geldiği noktanın hem kendileri hem de ülke için de büyük gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Öztürk, 57 ülkede Ajansın, yani Türkiye'nin temsilcisi bulunduğunu bildirdi.
-"Ajansta 40 ayrı uyruktan insan çalışıyor"
Öztürk, AA'da bugün Boşnağından Kürdüne, Arabından İngilizine, Çerkezinden Tatarına 40 ayrı uyruktan kişilerin çalıştığına dikkati çekerek, bunun çok etkileyici bir mozaik olduğu söyledi.
Bunun aynı zamanda Türkiye'nin gerçeği olduğuna işaret eden Öztürk, sadece 10 yıl önce Kürt kelimesinin söylenmesinin yasak olduğunu anımsattı. Öztürk, şu anda AA'nın Sorani ve Kurmanci lehçelerinde yayın yapan Kürtçe Haberlerinin kurumun en iyi iş çıkaran editörlüklerinden biri olduğunu belirtti.
-Kürtçe lügat çıkartılacak
Öztürk, yakında Kürtçe lügat çıkartacaklarını dile getirerek, Türkçe'ye katkılarının aynısını Kürtçe'ye de yapacaklarını ve bununla gurur duyduklarını vurguladı.
Ajanstaki en az 250 kişinin 2 dili iyi kullanıp yazabildiğini aktaran Öztürk, çalışanların yüzde 80'inin üniversite mezunu olduğunu, göreve geldiklerinde bu oranın yüzde 68'de kaldığını söyledi.
-"Bu sözleşme 17 ay önce gerçekleşecekti"
Medya-İş Sendikası kurulduktan sonra TGS'nin süreci mahkemeye götürmemesi durumunda toplu iş sözleşmesinin 17 ay önce imzalanmış olacağını anımsatan Öztürk, şöyle konuştu:
"Maalesef 17 ay önce işveren olarak çalışanlarımıza zam yapmak, toplu iş sözleşmesi yapmak istememize rağmen yapamadık. Ben en sonunda hiçbir şekilde 'sendikayı tanımıyorum' diyerek, arkadaşlarımla birebir toplu iş sözleşmesi yapmak istedim, sıkıldım. Dünyada tek örnektir, işveren toplu iş sözleşmesi yapmak istiyor, başka bir sendika bunu mahkemeye götürüp engelliyor. Dünyada tektir bunun örneği, bunu da burada yaşadık."
-" Kazan, kazan. Biz de kazandık, çalışanlarımız da kazandı"
Bir önceki toplu iş sözleşmesinin imzalanmasının yaklaşık 7 ay sürdüğüne işaret eden Öztürk, "Hakaretlerden boğazlara sarılmaya" kadar uzanan nezaketsizliklerin yaşandığını ifade etti.
Bu toplu iş sözleşmesinin görüşmelerinin 1 ay sürdüğünü vurgulayan Öztürk, şunları söyledi:
"İşçiler haklarını aldılar, işveren haklarını korudu. Yani kazan, kazan. Biz de kazandık, çalışanlarımız da kazandı. Daha önceki toplu iş sözleşmenin hiçbir kazanılmış hakkı geri gitmemiştir. Bilakis üzerine çıkılmıştır. Türkiye'de bütün çalışanlarına bilgisayar, fotoğraf makinesi, cep telefonu ve hattı veren tek kurumuz. Bunu mutlulukla yapıyoruz. Bu da toplu iş sözleşmesinin maddesi olarak eklendi. Taşeron ya da sözleşmeli personel kavramını bitirmek istiyoruz. Çünkü Türkiye'nin en nitelikli basın kurumu burasıdır. Şu anda dünyanın en önemli ilk 9 ajansıdan biri olmayı başardık. Bu arkadaşlarımız başardı bunu. Dolayısıyla bu arkadaşlarımız her şeyi hak ediyorlar."
Eskiden AA denildiğinde ilk konuşulan şeyin yüksek maaşlar olduğunu belirten Öztürk, bugün ise kurumun adı gündeme geldiğinde uluslararası habercilik, 7 dilde yayın yapması, Suriye fotoğraflarını The Guardian ile beraber dünyaya duyurması, Mısır'dan gerçekleştirilen canlı yayın, Suriye'den, Filipinler, Kırım ve Ukrayna'dan yapılan haberciliğin akla geldiğini anlattı.
-"Ak sütü gibi helal"
Daha fazla ödemelerine rağmen artık AA'daki maaşların tartışılmadığına dikkati çeken Öztürk, "Neden tartışılmıyor. Reuters'ın da tartışılmaz. Çünkü yüksek düzeyde habercilik yapılıyor. Çünkü uluslararası habercilik yapıyorlar. Biz de artık uluslararası habercilik yaptığımız için maaşlarımız konuşulmuyor. O yüzden bu toplu iş sözleşmesindeki her hakkı, ak sütü gibi arkadaşlarımıza helaldir. Bileklerinin hakkıyla aldılar ve bunu başardılar" dedi.
AA'nın 2020 vizyonunu hazırlayıp, bunun bütçesini çıkararak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğunu belirten Öztürk, bunun kurumun kendi kaynaklarıyla gerçekleştirebileceği bir proje olmadığını vurguladı.
AA'nın, 100. yılında büyük bir ajans olması gerektiğini aktardığına değinen Öztürk, "Bize lütfen güvenin ve bütçe verin" dediğini bildirdi. Öztürk, Ajansın bütçesini 2 katına çıkararak, 100. yıl vizyonuna inandıkları ve güvendikleri için Başbakan Erdoğan ve Arınç'a teşekkür etti.
-"2 yılda ilk 9'a girmeyi başardık"
"Uluslararası platformların hiçbirine giremeyen bir kurum, sadece 2 yıl içinde inanmış, ideal ekibin sayesinde ilk 9'a girmeyi başardı" diyen Öztürk, bunun büyük bir başarı hikayesi olduğunu ifade etti.
Öztürk, kapıcısından, şoförüne ve genel müdürüne kadar herkesin inandığı bir hikaye yazdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkesin bir paragrafı var. Şoför arkadaşımız da güvenlik görevlisi de bu hikayenin önemli bir parçası. O yüzden çok hızlı ilerledik. İlerlememizin asıl önemli sebebi şu. Ortadoğu'da, Balkanlar'da çaldığımız her kapı bize açılıyor, Osmanlı'nın oraya ektiği mirastan dolayı. Biz, bir imparatorluğun 400 yıl boyunca dualarla, hayırlarla ektiği bir tohumun üzerine az bir su dökerek onu yeşerttik. 'Suriye fotoğraflarını neden The Guardian ile size verdiler, niye AFP'ye vermediler' deniliyor. Çünkü Ortadoğu'nun en güçlü ajansı biziz. Bu, bir gerçek. 2 yılda dünyanın en çok Arapça haber üreten haber ajansı biz olduk. Şu anda durumumuz budur. En çok Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça haber üreten ajans biziz. Burada büyük Türkiye haberine inanmış bir ekip var. Biz, büyük Türkiye ekibindeniz. Gelecekte bu coğrafyanın barış ve huzur içinde yaşayacağına inanıyoruz. Bunların haberini yapacağına inanıyoruz. Yeni Türkiye'nin büyük haber ajansını kuruyoruz. Biraz vakit alsa da bir gün bunu gerçekleştireceğiz. Bu ekip gerçekleştirecek bunu."
-30 Mart seçimleri
Öztürk, toplu iş sözleşmesinde olduğu gibi 30 Mart'ta bir mutluluk daha yaşamak istediklerini dile getirerek, AA'nın tarihinde ilk defa sandıklardan bire bir seçim sonuçları aktaracağını anlattı.
Bunun çok büyük bir proje olduğunu, özel bir yazılım hazırlandığını ve 6 aydır üzerinde çalıştıklarını belirten Öztürk, 30 Mart't gecesi Türkiye'deki medya sektörünün yüzde 75'ine AA'nın seçim sonuçlarını servis edeceğini söyledi.
Öztürk, seçim sonuçlarının Arapça ve İngilizce olarak dünyaya da duyurulacağına işaret ederek, bunun kendileri için büyük bir imtihan olduğunu vurguladı.
-"Sendikadan beklentimiz çok yüksek"
Sendikadan beklentilerinin çok yüksek olduğuna dikkati çeken Kemal Öztürk, şunları kaydetti:
"(Kafanız karışık, mahkemeyle uğraşıyorsunuz) diye sesimizi çıkarmadık şimdiye kadar. Ama bundan sonra sendikadan bir beklentimiz var. Dünyadaki basın sektörü nereye gidiyor, basın işletmeleri nereye gidiyor, insan kaynakları nasıl yönetiliyor, biz, bunları bekliyoruz sizden. İlk geldiğimde diğer sendikaya da söylemiştim. 'AA'nın dünyadaki en büyük ajanslardan biri olması için ne öneriniz var' dedim. 'Devletten daha çok para iste' dediler. Siz de böyle bir şey söylemeyeceksiniz zannediyorum. İnsan kaynaklarının yabancı dil eğitimi konularında destekler istiyoruz. Sendikal yaşantımızın uluslararası standartlarda olmasını istiyoruz. Toplu iş sözleşmesinden toplu sözleşmesine göreceğimiz bir sendika istemiyoruz. Öyle bir sendikayla karşılaşırsak yine kavga ederiz."
Hayallerine inanan ve kendilerine vizyon kazandıracak bir sendika istediklerini dile getiren Öztürk, "Bize destek versin, niye kavga edelim ki? Sendika ile işverenin kavga etme fikrini işte bugün burada yıkacağız. 2,5 yıl önce söylemiştim bunu. Pasta keserek, toplu iş sözleşmesi nasıl olur, biz bunu AA'da göstereceğiz. Bundan sonra da yapacağız" ifadesini kullandı.
-"Habercilik zor bir meslek"
Çok sıkıntılı bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin yanı başında savaşlar yaşandığına işaret eden Öztürk, geçen yıl 63, 2014'te de 15 çalışanın dünyanın çeşitli yerlerinde görev yaparken yaralandığını anımsattı.
Öztürk, haberciliğin zor bir meslek olduğunu dile getirerek, bu tür toplu iş sözleşmelerinin diğer basın çalışanlarına da nasip olmasını diledi.
Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Öztürk, "Haber güvenliği neredeyse sıfıra indi. Sosyal medyada, haber sektöründe inanılmaz manipülatif haberler yapılıyor, çok büyük yalan haberler, tahrik edici haberler, tahrik edeci haberler görüyoruz. Herkesten istirhamım şu ki Türkiye'nin en güvenilir kurumu olan AA'nın haberlerine itibar edin. Seçim atmosferinde, seçim dönemine gidilirken AA'nın haberlerini, fotoğraflarını ve videolarını takip edin. Daha güvenli bir bilgi bilgi kaynağına ulaşacaksınız" diye konuştu. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Aa'da Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?