91 Hava Harp Okulu Öğrencisi Hakkında Açılan Dava Başladı

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, helikopterlerle Etimesgut 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına götürülen 91 Hava Harp Okulu öğrencisi ile öğrencilerin nakillerinin yapılması yönünde emir veren iki komutan hakim karşısına çıktı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin açılan davaların görülmesine devam ediyor. Darbe girişiminden önce İstanbul'dan Ankara'ya paraşüt eğitimi için getirilen 142 Hava Harp Okulu öğrencisi ve komutanları hakkında iki ayrı dava açıldı. Darbe girişimi gecesi Kara Harp Okulundan helikopterlerle Etimesgut'taki 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına intikalleri sağlanan 91 öğrenci ile öğrencilerin nakillerinin yapılması yönünde emir veren iki komutanın yargılanmasına başlanıldı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan eski Yüzbaşı Kenan Baştuğ, tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve sanıkların yakınları katıldı. Tutuklu sanıklardan eski Hava Harp Okulu Alay Komutanı Albay Hüseyin Ergezen, tutuklu bulunduğu Silivri Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Kimlik tespitlerinin yapılması ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.

Savunma yapan tutuklu sanık eski Albay Hüseyin Ergezen, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, paraşüt eğitimi ile ilgili konunun kendilerini aşan bir emir olduğunu ifade etti. FETÖ'ye üye olmadığını öne süren Ergezen, öğrencilerin Ankara'ya darbe girişimine katılmaları için göndermelerinin söz konusu olmayacağını belirterek, bu konuda ne yetkisinin ne de imzasının bulunduğunu vurguladı.

Yeğeninin çalıştığı yerin ortağının FETÖ'nün Hava Kuvvetleri imamı olan Adil Öksüz'ün kardeşiyle evli olup olmadığını bilmediğini kaydeden Ergezen, durumu ne ağabeyine ne de yeğenine sormadığını söyledi. Eşinin KPSS soruşturmasında şüpheli olmasının sorulması üzerine Ergezen, "Bu durumu anlamıyorum. Eşim çok sıkı çalışmasının ardından KPSS'den yüksek puan aldı" cevabını verdi.

"Öğrencilerin emniyetli bir yere götürülmesini istedim"

Ergezen, darbe girişimini 16 Temmuz saat 02.00 sıralarında öğrendiğini ve bunun üzerine öğrencilerle birlikte Ankara'ya giden sanıklardan eski Yüzbaşı Kenan Baştuğ'u aradığını belirterek, "Öğrencilerin herhangi bir olaya karışmamalarını ve öğrencilerin emniyetli bir yere götürülmesini istedim" ifadesini kullandı.

Orgeneral Ünal'ın tanık olarak dinlenilmesi talebi

Sanık Ergezen'in avukatı söz alarak, öğrencilerin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın talimatıyla Ankara'ya getirildiğini öne sürdü ve Ünal'ın tanık olarak dinlenilmesini talep etti.

Ergezen'in savunmasının ardından sanıklardan eski Yüzbaşı Kenan Baştuğ'un savunmasına geçildi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Baştuğ, darbe girişimi gecesi tüm öğrencileri gazinoya topladığını söyledi. Gazinoda yoklama aldığını, bütün öğrencilerin de orada olduğunu anlatan Baştuğ, "Darbe haberlerini televizyonda görünce öğrencilere gazinodan ayrılmamalarını söyledim. Benim yanımda güvende olacaklarını düşündüm. İlerleyen saatlerde hücum yelekli bazı subayların bulunduğumuz binaya girip çıktıklarını gördüm. Uçakların alçak uçuş yapması ve bu nedenle sonik patlamaların olması nedeniyle gazinonun camları kırıldı. Durum böyle olunca öğrencilerin gazinodan çıkmasını istedim. Koridorda öğrencilere 'arkadaşlar bizim dışımızda bir şeyler oluyor. Güvenliğiniz için odalarınıza girin. Odanıza kimseyi almayın. Benim dışımda kimseden emir almayın' dedim" şeklinde konuştu.

Saat 01.30 sıralarında sanıklardan Ergezen'in kendisini aradığını ve öğrencilerin durumunu sorduğunu anlatan Baştuğ, "Ben de olup biteni kendisine anlattım. Kendisi bana 'nereye başvurmanız gerekiyorsa başvurun Etimesgut'a geçin. Biz sizi oradan aldırırız' emrini verdi. Bunun üzerine ben de öğrencilere eşyalarını hazırlamalarını ve Etimesgut'a gideceğimiz haberini gönderdim" diye konuştu.

Öğrencileri silahlandırmak istemişler

Baştuğ, nöbetçi amirle görüşmesinin ardından öğrencileri içtima alanında topladığını ve nakil için otobüs beklemeye başladıklarını kaydederek, "Bir süre bekledik ancak araçlar gelmedi. Bu sırada iki binbaşı ve bir yarbay bizim yanımıza geldi. Bana ve öğrencilere silah dağıtılmasını istedi. Ben bunu kesinlikle reddettim. Benim bu tavrımdan sonra gergin bir şekilde yanımızdan ayrıldılar. Bir süre sonra iki helikopter bulunduğumuz alana indi. Biraz önceki iki binbaşı kaba bir şekilde helikoptere binmemizi emretti. Biz helikoptere binmeyi reddettik ve gerginlik daha da arttı. Bu tartışmalar sırasında fırsat bularak komutanımızı aradım. Kendisine durumu anlattım. Komutan bizden helikoptere binmemizi ve Etimesgut 11. Hava Ulaştırma Üst Komutanlığına gitmemizi istedi. İki helikopter 6 sorti yaptı. 91 öğrencinin daha güvenli olan Etimesgut'a nakli bu şekilde sağlandı. 51 öğrenci ise orada kaldı. Tartışma sırasında bir subayın baş işaretiyle silahlı kursiyerlerin öğrencilerimin etrafını sardığını hatırlıyorum. İkinci grupta ben de helikoptere bindim. Bütün bu olanlardan Hava Kuvvetleri Komutanı dahil, komuta kademesi haberdar edildi" ifadelerini kullandı.

Duruşmaya, öğrencilerin savunmalarıyla devam ediliyor. - ANKARA