9 YÖK Üyesi Özcan'a Kazan Kaldırdı - Son Dakika
Güncel

9 YÖK Üyesi Özcan'a Kazan Kaldırdı

9 YÖK Üyesi Özcan\'a Kazan Kaldırdı

YÖK Başkanı Prof. Dr. Ziya Özcan'ın Üniversitelere Türbanla Girilebilmesi için Yeni Bir Düzenlemeye Gerek Olmadığı Yönündeki Açıklamasına Karşı 9 YÖK Üyesi Bir Bildiri Yayınladı.

25.02.2008 10:21

YÖK Başkanı Prof. Dr. Ziya Özcan'ın üniversitelere türbanla girilebilmesi için yeni bir düzenlemeye gerek olmadığı yönündeki açıklamasına karşı 9 YÖK Üyesi bir bildiri yayınladı. Bildiride, kılık kıyafet dahil, yüksek öğrenim hakkını sınırlayan sebepleri belirleme yetkisinin 'münhasıran kanun koyucuya' tanındığı belirtilerek, 'Dolayısıyla, bu düzenlemenin de mutlaka kanun ile yapılması Anayasal bir zorunluluktur' denildi.

YÖK Başkanı Özcan'ın üniversitelere türbanla girilebilmesi için yeni bir düzenlemeye gerek olmadığı yönündeki üniversite rektörlüklerine gönderdiği yazısına 9 YÖK Üyesinden tepki geldi. YÖK Üyelerinden, Prof.Dr. Engin Ataç, Prof. Dr. Atilla Eriş, Prof. Dr. İsa Eşme, Prof. Dr. Mustafa İlhan, Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul, Bülent Serim, Prof.Dr. Fikret Şenses ve Prof.Dr.Necmi Yüzbaşıoğlu imzasıyla yayınlanan bildiride şöyle denildi :

'Ulusumuzun ve ülkemizin bölünmez bütünlüğü için, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Kuzey Irak'a yönelik operasyonunun sürdüğü şu sırada, üniversitelerimizde kargaşaya yol açacağı yıllardır tartışılan hassas bir konuda, Yükseköğretim Genel Kuruluna bile danışılmadan, YÖK Başkanlığı'nca alelacele yapılan 24.02.2008 tarihli yazılı açıklama karşısında, aşağıdaki görüşlerimizi üniversitelerimizle ve kamuoyuyla paylaşmak sorumluluğu duymaktayız.'

Bidiride, Anayasanın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliklerin, 23 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı. Bu değişikliğin uygulamaya etkisi ile ilgili olarak YÖK Başkanlığı'nca yapılan açıklamada yasama organınca yeni bir düzenleme yapılmadan da, Anayasanın 174. maddesiyle korunan İnkılap Kanunlarındaki kısıtlamalar gibi, 'kimliği teşhis edilemeyecek bir durumda bulunan kişilerin yükseköğretim kurumlarının bina, eklenti ve yerleşke alanlarına alınmaması yönünde tedbirler alınabilir' denilerek, yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafetle ilgili Türk Anayasa Mahkemesi'nin içtihatlarıyla oluşturulan hukuki durumun ortadan kaldırılmak istendiği ifade edildi.

YÖK Başkanlığı'nın bu değerlendirmesinin, değişiklikle Anayasanın 42. maddesine eklenen, 'Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanılmasının sınırları kanunla belirlenir' hükmüne açıkça aykırı olduğu kaydedilerek şu ifadelere yer verildi:

-'AÇIKLAMA HUKUKEN YOK HÜKMÜNDEDİR'

'Çünkü, bu hükümle kılık kıyafet dahil, yüksek öğrenim hakkını sınırlayan sebepleri belirleme yetkisi münhasıran kanun koyucuya tanınmıştır. Dolayısıyla, bu düzenlemenin de mutlaka kanun ile yapılması Anayasal bir zorunluluktur. 2596 sayılı 'Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun'un din adamları gibi bazı özel statüler için olduğu, bunun Anayasanın 42. maddesinin öngördüğü yasama organınca çıkarılması gereken yasa olmadığı açıktır. Yasama organı söz konusu yasayı çıkarmadan ne Yükseköğretim Kurulu'nun ne de üniversitelerin bu konuda düzenleme yapma yetkisi yoktur. 'Hiçbir kimse veya organın kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisini kullanamayacağı' Anayasanın 6. maddesinin amir hükmü gereğidir. Bu nedenle, Anayasanın söz konusu hükümleri uyarınca YÖK Başkanlığınca yapılan bu açıklama yetki saptırılması niteliğinde olup hukuken yok hükmündedir.'

Bidiride, Anayasanın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliklerin, Türk Anayasa Mahkemesi'nin içtihadıyla oluşan ve AİHM'nin de Sözleşmeye uygun bulduğu mevcut hukuki durumu ortadan kaldırdığı şeklinde yorumlanamayacağına dikkat çekildi. Yorum ve değerlendirmelerin Anayasanın teklif dahi edilmeyen hukuk devleti ve laiklik ilkesine açıkça aykırı düşeceği belirtilerek, 'Bu nedenle, Anayasa değişikliğinden sonra da yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafetle ilgili olarak uyulması ve uygulanması gereken hukuki statü, mahkeme kararlarına dayanarak oluşturulan mevcut hukuki durumdur. Mahkeme kararlarına uymak Anayasal ve yasal bir zorunluluk olup, 'Konusu suç teşkil eden emri hiçbir surette yerine getirmemek' de Anayasanın 137. maddesinin amir hükmü gereğidir' denildi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel 9 YÖK Üyesi Özcan'a Kazan Kaldırdı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement