İlk olarak ABD'nin New York kentinde ortaya çıkan ve her yıl 8 Mart'ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü'nün nedenleri, ilk nerede ve nasıl ortaya çıktığı, günümüze gelene kadar katettiği aşamaları ve Atatürk'ün kadınlar için söylediği tüm sözleri derledik. İşte 8 mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili tüm detaylar.
8 Mart 1857'de New York'ta tekstil işçisi kadınlar, 16 saatlik çalışma saatleri, düşük ücret ve insanlık dışı çalışma koşulları sebebiyle greve çıktı. 1857 yılında meydana gelen bir yangında, kadınların fabrikaya kilitli kalması nedeniyle çoğu hayatını kaybetti.
Triangle fabrikasının sahipleri Harris ve Blanck, sendika karşıtı tutumlarıyla tanınıyordu.1909 sonbaharında 150 sendikalının işine son verilmişti.
22 Kasım 1909'da, İLGWU'ya bağlı Local 25 Sendikası, genel grev çağrısı yaptı. 25 Kasım 1909'da yaklaşık 40 bin işçiyi istihdam eden, New York ve civarı, Philadelphia ve Baltimore'dan 600 gömlek fabrikasında çalışan, yüzde 80'i kadın, 20 bin gömlek işçisi greve çıktı.
Temel talepleri, alt işveren uygulamasına son verilmesi; 52 saatlik çalışma haftası; günlük ücretsiz fazla mesainin 2 saati aşmaması; ücretlerde yapılan malzeme ve elektrik bedeli kesintilerine son verilmesiydi.
ABD tarihi belgelerinde "en büyük kadın grevi" olarak adlandırılan grev, Şubat 1910'da sona erer. Çoğu talepleri kabul edilir. Sadece bir şirket sözleşme imzalamayı reddetti. o da Triangle Gömlek Firması.
Takvimler 1911'in 25 Mart'ını gösterdiğinde, Asch binasının son üç katında faaliyet gösteren Triangle Gömlek Firması'nda sönmemiş bir sigara izmaritinden kaynaklandığı tahmin edilen yangın, sekizinci katta başladı.
Kağıt ve kumaş artıklarıyla dolu olan atölyede yangın hızla yayılır ve önce dokuzuncu katı sonra onuncu katı sardı. Ne olup bittiğini anlayamadan kaçışmalar başladı. Asansörlere, yangın merdivenlerine koşuldu. Ancak sadece bir asansör çalışır haldedir ve yangın merdivenlerine açılan kapılar kilitlidir.
Yangında bu kadar çok kayıp verilmesi fabrika sahiplerinin iş çıkışı hırsızlığa karşı çantaları daha kolay kontrol edebilmeleri için asansör sayısını bire indirmelerine, izinsiz dışarı çıkmalarını önlemek için yangın merdivenlerine açılan kapıları kilitlemelerine bağlanıyor.
Yüzbinlerce işçi o gün iş bırakarak protesto yürüyüşüne katıldı.
1910 yılında II. Enternasyonal, Danimarka'nın Kopenhag kentinde toplandı. Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oy birliğiyle kabul edildi.
Dünya Kadınlar Günü ilk kez 19 Mart 1911'de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de anıldı.
Gösterilere yüz binlerce kadın katıldı. Oy verme, seçme seçilme, meslek edinme ve mesleki eğitim görme hakkı istendi. Rusya'daki kadın eylemlerinin başlangıcı, Jülyen takvimine göre 23 Şubat'tı. Dünya genelinde daha yaygın biçimde kullanılan Miladi takvimde bu tarih 8 Mart'a denk geliyordu. 8 Mart'ı 8 Mart yapan günlerden biri olarak kabul edilir.
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anma yapılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da düzenlenen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti.
BM 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.
8 Mart'ı ilk kez 1921'de komünist kadınlar tarafından Ankara'da bir bağ evinde düzenlenen toplantıyla anıldı.
1975'te Ankara ve İstanbul'da İlerici Kadınlar Derneğinin girişimiyle 8 Mart ilk kez kamuya açık olarak 400-500 kadının katılımıyla kutlandı.
12 Eylül askeri darbesi ile birlikte ülkedeki tüm toplumsal muhalefet olduğu gibi kadın örgütlenmeleri de yasaklandı. Dört yıl süreyle kitlesel herhangi bir anma yapılamadı.
80'li yılların ortasından itibaren evlerde toplanmaya başlayan ve taleplerini sokağa da taşıyan kadınlar çeşitli kampanyalar etrafında örgütlendi.
90'lı yıllardan itibaren ise 8 Mart çok büyük kitlelerce daha geniş katılımlarla anılmaya başlandı.
Şimdilerde haklarını korumak ve sesini duyurmak için her 8 Mart'ta Taksim'de on binlerce kadın İstiklal Caddesi'ni dolduruyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, birçok Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan, çok eşliliği kaldıran, eşit eğitim hakkı getiren, kadınların iş hayatına katılmasını sağlayan Atatürk'ün neredeyse 100 yıl önce kadınlar için söylediği sözleri, kadına verdiği değerin büyüklüğünü ortaya koyuyor. İşte kadınların hayatını değiştiren ve hak ettiği değeri veren o sözler;
Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
Dünyada hiç bir milletin kadını "Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim," diyemez!
Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.
Dünyada her şey kadının eseridir.
Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!
Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır
Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.
Tarlalarda erkeklerle birlikte çalışan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan kadınlar!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi işten anlıyanlara ve hesap yapanlara rastladım.
Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın iktisap etmesi lazımdır.
Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.
Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.
Milletin kaynağı, toplumsal hayatın temeli olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir.
Son Dakika › Güncel › İşte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün Bilinmeyen Tüm Detayları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?