Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yönelik düzenlenen yolsuzluk operasyonunda, devleti 8 milyon 748 bin lira zarara uğrattıkları ve aynı zamanda Adana Demirspor Kulübü eski başkanlarından olan bir medikal şirketinin sahibi Bekir Çınar'ın da intihar etmesine yol açtıkları iddiasıyla tutuklu yargılanan 7 kişi tahliye edildi.
Aralarında başhekim, başhekim yardımcıları, çok sayıda doktorun da bulunduğu 7'si tutuklu 73 kişi hakkında 'özel belgede sahtecilik, basit yaralama azmettirme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma, yardım etme, kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırma, dolandırıcılık' suçlamasıyla 3 ile 127 yıl arasında hapis cezası istemiyle Özel Yetkili Adana 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada çıkan tahliye kararı, sanık yakınlarınca sevinçle karşılandı.
İHBAR ÜZERİNE OPERASYON
Adana'da Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na ve İl Emniyet Müdürlüğü'ne, 2009'da Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 'Yolsuzluk yapıldığı, ihalelere fesat karıştırıldığı, rüşvet alındığı ve baskı yapıldığı', 'Başhekim Yardımcısı Dr. Yakup Ziya Genç'in de hastaneyi istediği gibi yönettiği, hastane çalışanlarını da otobüslerle Adıyaman'daki Menzil Köyü'ne (Menzil Şeyhi Dergahı) götürdüğü' yönünde çok sayıda ihbar yapıldı. İhbarları değerlendiren Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, 2009 yılının ilk aylarında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında ilk olarak 5 Mart 2010'da hastane çalışanlarına yönelik operasyon düzenlendi. Bu operasyonda 18 kişi gözaltına alınırken, dönemin Hastane Başhekimi Prof.Dr. Metin Aydın ve Başhekim Yardımcısı Yakup Ziya Genç'in de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı. Bir süre sonra, tutuklu sanıklar tahliye edildi. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na hastanede yolsuzluk iddialarıyla ilgili ihbarların gelmeye devam etmesi üzerine, 14 Şubat 2011'de ikinci operasyon yapıldı ve 7 kişi çıkartıldıkları mahkemede tutuklandı.
SAVCILIK REKOR CEZA İSTEDİ
Operasyonların ardından Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan ve Özel Yetkili 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce de kabul edilen iddianamede, aralarında Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin şimdiki Başhekimi M. Hamza Müslümanoğlu, eski başhekimler Prof. Dr. Metin Aydın ve Atilla Akova ile eski Başhekim Yardımcısı Yakup Ziya Genç ile birlikte 6 başhekim yardımcısı, çok sayıda doktor, hastane müdürleri ve memurlar, medikal şirketi, yemekçilik, temizlik şirketleri sahipleri ile tefecilik yaptığı öne sürülen kişilerin de bulunduğu 7'si tutuklu 73 sanık hakkında, 'özel belgede sahtecilik, basit yaralama azmettirme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma, yardım etme, kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırma, dolandırıcılık' suçlamasıyla 3 ile 127 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı.
YAKUP ZİYA GENÇ'E VURGU
Savcılık iddianamesinde, sanıklar hakkında ortaya atılan iddialara ve yapıldığı öne sürülen yolsuzluk olaylarına yer verildi. İddianamede, sanıkların, eski Başhekim Yardımcısı Dr. Yakup Ziya Genç, eski Başhekimler Prof.Dr. Metin Aydın ve Atilla Akova ve Sayman Hacı Musa Kodal'ın suç örgütü kurdukları, hastaneden yemek, otomasyon ve medikal malzeme işleriyle ilgili ihale alan şirketlerden rüşvet aldıkları belirtildi. İhalelerin de, Başhekim Yardımcısı Yakup Ziya Genç'in belirlediği firmalara verildiği, bu şekilde devletin 8 milyon 748 bin lira zarara uğratıldı kaydedildi.
ÇARPICI İTİRAFLAR
İddianamede, 2010'da intihar eden 'Güçlü Medikal' adlı firmanın sahibi ve Adana Demirspor Kulübü'nün eski Başkanı Bekir Çınar'a da yer verildi. İhale alabilmek için kurulan çıkar örgütüne rüşvet verdiği iddia edilen Bekir Çınar'a, hastaneden ihale alabilmesi için Metin Tekin, Erdeniz Çelebi ve Nurittin Köymen'in para sağladıkları vurgulanırken, Çınar'ın muhasebecisi Demet Akgül'ün itirafları dikkat çekti. Rüşvet dağıtımını gerçekleştirdiği vurgulanan Akgül, "Patronum Bekir Çınar'ın talimatıyla, Başhekim Yardımcısı Yakup Ziya Genç'e verilmek üzere 100 bin lira para götürdüm. Parayı Server isimli işyerine götürdüm. İşyerinin kapıları kapalıydı. Kapıyı çaldım ve 80–90 yaşlarında beyaz sakallı birisi açtı. İçerideki başka odada 2-3 türbanlı kadın vardı. Bekir Çınar'ın gönderdiğini söyledim. Bildiklerini söyleyip poşet içindeki 100 bin lirayı sayıp aldılar. Yaklaşık 2 yıl her ay düzenli olarak 70–80 bin lirayı bu türbanlı kadınlara verdim" diye itiraflarda bulundu.
'RÜŞVET OLARAK HAC PARASI VERİLDİ'
Eski Başhekim Prof.Dr. Metin Aydın'a rüşvet olarak 56 bin Euro'ya siyah renkli Mercedes marka otomobil alındığını söyleyen Akgül, hastanede görevli bazı doktorlara düzenli olarak belirli oranlarda para ödendiğini de öne sürdü. Hastanede mikrobiyoloji uzmanı Mustafa Karyağdı'ya aylık 2 bin lira ödendiğini, hac parası olarak da 5 bin lira verildiğini ileri süren Demet Akgül, mikrobiyoloji uzmanı Berna Fidan'a da aylık 3 bin lira ve isteği üzerine her ay 15–20 paket markası 'Mehmet Efendi' olan Türk kahvesi alındığını söyledi. Akgül, Hastane Saymanı Hacı Musa Kodal'a da ihalelerin ardından her hak ediş karşılığı yüzde 1.5 oranında rüşvet verildiğini iddia etti.
DOKTORA DAYAK
İddianamede, Başhekim Yardımcısı Şahin Bingüllü'nün 400 bin lira sermayeli bir dershanenin yüzde 20'sine yakın oranına ortak olduğu, yasal olarak da kaynının adına yaptırdığı belirtildi. Hastanenin yemek ve temizlik ihalesini alan şirketlerden her ay 30 bin liraya kadar rüşvet aldığı anlatılan Başhekim Yardımcısı Yakup Ziya Genç'in, hastanedeki ödemelerin abartılı olduğunu ve haksız ödemeler yapıldığını söyleyen Dr. Selçuk Matyar'ı da dövdürttüğüne yer verildi.
SUÇLAMALARI REDDETTİLER
Mahkemede, örgüt lideri olmaktan 36 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Yakup Ziya Genç, suçlamaları kabul etmedi. Örgüt yöneticisi olarak 34 yıl hapis cezası istenen eski Başhekim Prof. Dr Metin Aydın da suç işlemediğini söyledi. Davada 127'şer yıl hapis cezası istenen ve evlerinde yapılan aramada 100 milyon liraya yakın senet ve çok sayıda tapu bulunan Erdeniz Çelebi, Metin Tekin ve Nurittin Köymen de suçlamaları kabul etmedi. Devleti zarara uğrattığı iddia edilen hastanenin şimdiki Başhekimi M. Hamza Müslümanoğlu da suçsuz olduğunu belirtip beraat kararı verilmesini istedi. Tutuklu Hacı Musa Kodal, Halil İbrahim Kargören, Mustafa Çağlı, Süleyman Ünal, Uğur Çınar, Yakup Ziya Genç ve Metin Aydın'ın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, sadece yurtdışına çıkış yasağı koydu. Sayıştay'dan devletin zaranının tam olarak saptanması için bilirkişi raporu alınmasını da kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. - Adana
Son Dakika › Güncel › 8,7 Milyonluk Yolsuzluk Davasında Tutuklulara Tahliye - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?