UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, "Sahip olduğumuz en büyük yenilenebilir enerjiyi yani insan zekasını kullanabilmemiz gerekiyor. Bunu öyle bir şekilde kullanmamız gerekiyor ki sürdürülebilir kılalım, aynı zamanda onurlu, gururlu ve eşitlikçi bir şekilde gerçekleştirebilelim. Ancak bu şekilde aşırı uçlarla mücadele edebiliriz" dedi.
Bokova, 7. Büyükelçiler Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, ekonomide lider, Doğu ve Batı arasında köprü, küresel sese sahip stratejik bir güç olan yeni bir Türkiye'nin ortaya çıktığını ifade etti. Bütün bunların Türkiye'nin uzun tarihi ve çeşitliliği sayesinde oluştuğunu anlatan Bokova, "Atatürk'ün dediği gibi, insanoğlu tek bir vücuttur. Her bir ulus bu vücudun tek bir parçasını oluşturur. Dünyanın bir kısmı sıkıntıdaysa buna bana ne dememeliyiz. Bu bizim hastalığımızmış gibi ilgilenmeliyiz" diye konuştu.
Büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini, bütün toplumların dönüşüm geçirdiğini belirten Bokova, dünya üzerindeki baskıların giderek arttığına, küreselleşmenin çok hızlandığına ve iklim değişikliğinin etkilerinin arttığına dikkati çekti. Irina Bokova, dünyada eşitsizliklerin büyüdüğünü, toplumların eskisine oranla çok daha birbiriyle bağlantılı ama aynı zamanda bölünmeye karşı korunmasız olduğunu dile getirdi.
Dünyanın güvenli bir yer olmadığını ifade eden Bokova, 1 milyara yakın kişinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı, vatandaşların eğitime, sağlığa erişiminin bulunmadığı, kadınların eşit haklardan yararlanamadığı yere güvenli denilemeyeceğini vurguladı. Bu trajediyi günümüzde Irak'ta gördüklerini kaydeden Bokova, derin insani kriz yaşanan bu ülkede daha önce görülmemiş bir kültürel "kökünü kazıma" hareketi başlatıldığını belirtti. Bokova, Irak ve Suriye'de kültürel temizlemeyi engellemek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarının altını çizdi.
UNESCO'nun başlangıç metnindeki "Savaşlar insanların zihninde başladığı için savunma da zihinde başlamalıdır" sözlerine yer veren Bokova, bu fikrin hiçbir zaman şimdiki kadar önemli olmadığını vurguladı. Sadece gücün yeterli olmadığını belirten Bokova, şöyle devam etti:
"Eğitim, kültürün çeşitliliği ve korunması, bilim adamlarının karşılıklı iletişimi yoluyla yumuşak bir gücü desteklememiz gerekiyor. Ancak bu şekilde küresel ve iyi bir amaca hizmet edilebilir. UNESCO bu noktada finansal yardım sağlamıyor ya da barışı birebir korumuyor ama barışın kalıcı hale getirilmesi için çalışıyor. Değişimi, karşı koymak yerine memnuniyetle karşılamalı ve pozitif bir yöne doğru götürmeliyiz."
İnsanlığın kaynaklar ve gezegen açısından yeni bir sınırlar dönemine girdiğine işaret eden Bokova, "Sahip olduğumuz en büyük yenilenebilir enerjiyi yani insan zekasını kullanabilmemiz gerekiyor. Bunu öyle bir şekilde kullanmamız gerekiyor ki sürdürülebilir kılalım, aynı zamanda onurlu, gururlu ve eşitlikçi bir şekilde gerçekleştirebilelim. Ancak bu şekilde aşırı uçlarla mücadele edebiliriz" diye konuştu.
Hiçbir ülkenin sürdürülebilir kalkınmayı tek başına başaramayacağını ifade eden Bokova, sadece anlaşmalar imzalanarak barışın sağlanamayacağını, mutlaka insan hakları temelinde dayanışmanın ortaya konulması gerektiğini vurguladı.
Konuşmasında UNESCO'nun 2015 hedeflerinden de bahseden Bokova, Sudan gibi az gelişmiş ülkelere eğitim politikasının uygulanmasında, Irak içinde yerlerinden edilmiş kişilere okullar sağlanmasına, Ürdün ve Lübnan'da yaşayan Suriyeli göçmenlere eğitim konusunda destek verdiklerini dile getirdi.
Sürdürülebilir kalkınma için eğitimin temel ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Bokova, eğitimin barış, uzlaşma, aşırı uçlarla mücadele ve diyaloğun güçlendirilmesi konusunda da çok önemli bir araç olduğunu ifade etti. Bokova, 2015 gündeminde bilim, teknoloji ve inovasyonun da gücünün kullanılması gerektiğini belirtti.
Politika belirleme ile bilimin bağlantılı olması gerektiğine de dikkati çeken Bokova, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun başkanlığında bir bilim komitesinin oluşturulduğunu hatırlattı.
İfade özgürlüğünün daha iyi bir gelecek için temel yapı taşlarından biri olduğuna işaret eden Bokova, bilginin üretilmesinde ve yayılmasında özgürlüğün ihtiyaç olduğunu kaydetti. UNESCO'nun ifade özgürlüğünün, hukukun üstünlüğü, iyi yönetişim ve kültürler arası diyalog için temel insani haklardan biri olduğunu ifade ettiğini aktaran Bokova, cinsiyet eşitliğinin de gündemlerinin önemli maddelerinden olduğunu söyledi.
Türkiye'ye kültürel mirasın korunması konusundaki faaliyetlerinden dolayı teşekkür eden Bokova, Türkiye'nin dünya mirası komitesinde aktif bir şekilde yer aldığını belirtti.
Kurulmasından bu yana UNESCO'nun hiçbir zaman bu kadar önem taşımadığının altını çizen Bokova, "Şu anda sorunların yaşandığı bu dünyada bizim yumuşak güç oluşturmak için yeni yollar bulmamız, barışı tesis etmek, bölünmeyi önlemek, toplumsal huzuru, çeşitliliği ve hoşgörüyü insan hakları temelinde daha da geliştirmek için çalışmamız gerekiyor" diye konuştu.
Bokova, gezegenle uyum içinde sürdürülebilir insani kalkınma için 2015 yılının dönüm noktası olduğunu sözlerine ekledi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 7. Büyükelçiler Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?