7,7 Büyüklüğündeki Deprem 10 İli Vurdu… Kılıçdaroğlu: "Gün Hepimizin Ortak Çalışma ve Ortak Mücadele Etme Günüdür"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkez üssü olan 7,7 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "Depremi duyduktan sonra 11 valimizi aradım. Durumu sordum. Olayın başlangıcı olduğu için ilk telefonlar saat 6, 6.30'da valilerimizi aradığımızda onlar da henüz tüm alanı bilemiyorlardı. Sonra belediye başkanlarını aradım 11 ilin. Kendilerine geçmiş olsun, başsağlığı dileklerimi; bizden olabilecek her türlü talebi, belediye başkanlarımızın karşılayabileceğini, çünkü artık gün hepimizin ortak çalışma ve ortak mücadele etme günüdür. Dolayısıyla bu konudaki dileklerimizi de belediye başkanlarımıza aktardım" dedi. AFAD'tan randevu talebine ilişkin yöneltilen soruya Kılıçdaroğlu, "AFAD'tan randevu talebinde bulundum. Şu ana kadar bir dönüş olmadı. Nedenini gayet iyi biliyorum. Bunlar bugün için hiç önemli değil. Deprem bölgesine de en kısa sürede gideceğim" yanıtını verdi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkez'de basın toplantısı yaparak depreme ilişkin açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin koordinasyonu ile deprem bölgelerine yönlendirilen yardımlara ilişkin bilgiler verdi.

Depremde yaşamını yitiren yurttaşlara "Allah'tan rahmet" dileyen Kılıçdaroğlu, yaralılara şifa dileklerinde bulundu. Kılıçdaroğlu, "En büyük arzumuz bu acıları bir daha yaşamamak. ve bunun önlemini akılcı politikalarla almak. En büyük arzumuz bu" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"BÖLGEDEKİ GELİŞMELERİ SABAH 05.30'DAN İTİBAREN İZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ: Sabah 5.30'da bir telefon ile uyandım. Kahramanmaraş Milletvekilimiz aradı. Kahramanmaraş'ta ciddi bir depremin olduğunu ifade etti. Daha sonra telefonlar arka arkaya geldi. ve biz bölgedeki gelişmeleri sabah 05.30'dan itibaren izlemeye çalışıyoruz. Genel Başkan Yardımcılarına, Grup Başkanvekillerine süratle genel merkeze gelmelerini ve oturup bir çalışma yapmamız gerektiğini ifade ettik. Sabahleyin erken saatlerde bir depremin yaşandığı her ilde bir genel başkan yardımcısı görevlendirildi. Onlarla birlikte milletvekili arkadaşlarımız da şu anda bölgedeler. Bilgiler akıyor.

AFAD'IN KARŞILAMAMASI HALİNDE DOĞRUDAN BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ELİNDEN GELEN ÇABAYI GÖSTERİYORLAR: Burada ayrıca bir telefon hattı kurduk. Vatandaşlar herhangi bir talepte bulundukları zaman veya ihtiyaçları halinde telefon hattına çok sayıda yardım talepleri geliyor. O talepleri de alıyoruz. Onları süratli bir şekilde AFAD'a bildiriyoruz. AFAD'ın karşılamaması halinde doğrudan belediye başkanlarımız elinden gelen çabayı gösteriyorlar.

EN BÜYÜK ARZUMUZ BU ACILARI BİR DAHA YAŞAMAMAK: Gerçekten de büyük bir sorun ile karşı karşıyayız. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu tür acıları, belli aralıklarla yaşıyoruz. En büyük arzumuz bu acıları bir daha yaşamamak. ve bunun önlemini akılcı politikalarla almak. En büyük arzumuz bu. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum; yaralılara şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.

MAALESEF HAYATINI KAYBEDEN ÇOK SAYIDA VATANDAŞIMIZ VAR: Elbette Türkiye güçlü bir ülkedir. Bütün yaralarını saracaktır Türkiye. Hep birlikte gönlümüz, kalbimiz, dualarımız o bölgede. Her kurtulan vatandaşımız gönlümüzde bir rahatlama hissettiriyor. Keşke hiç kimse hayatını kaybetmeseydi, cana değil mala gelseydi. Ama maalesef hayatını kaybeden çok sayıda vatandaşımız var.

ASKERLERİMİZ ÇALIŞIYORLAR, ONLARA YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUZ. İTFAİYE ERLERİ VAR…: Bölgede çalışan arama kurtarma ekipleri var. AFAD yetkilileri var. Onlara da teşekkür ediyorum. Askerlerimiz çalışıyorlar, onlara yürekten teşekkür ediyoruz. İtfaiye erleri var, değişik illerden gelen belediye itfaiye erleri var. Onlara teşekkür ediyoruz. Belediye emekçileri var. Onlara yürekten teşekkür ediyoruz. Gönüllüler var, bu konuda profesyonel gönüllüler var. Onlara da teşekkür ediyoruz. Hayat kurtaran herkese gerçekten yürekten teşekkür ediyoruz. Onlar sadece enkaz altında kalan bir kişinin hayatını değil, aslında bizim de hayatımızı kurtarıyorlar bir anlamda. Çünkü hiç kimsenin hayatını kaybetmesini istemeyiz.

51 BELEDİYEMİZ, 707 ARAÇ GÖNDERDİ DEPREM BÖLGESİNE. 3 BİN 637 PERSONEL ŞU ANDA DEPREM BÖLGESİNDE GÖREV YAPIYOR: Olay yansıdığı andan itibaren genel merkeze sabah erken saatlerde geldik. Belediye başkanlarımız zaten olayı duyar duymaz hareket geçmişlerdi. Size bazı rakamlar vermek isterim. 51 belediyemiz, 707 araç gönderdi deprem bölgesine. 3 bin 637 personel şu anda deprem bölgesinde görev yapıyor. Kurtarma araçları, itfaiye, iş makineleri ve ambulanslar bunlar.

OLABİLDİĞİNCE KISA SÜRE İÇERİSİNDE BUNLARIN KARŞILANMASINA ÇALIŞILDI: Gıda ve yardım malzemeleri gönderildi. Isınma, kıyafet ve temizlik malzemeleri de var. Bu konuda da bazı rakamları size aktarmak isterim. 15 içme suyu TIR'ı gönderildi. 21 gıda TIR'ı gönderildi. 9 mobil mutfak TIR'ı gönderildi. 42 bin 500 battaniye bölgeye gönderildi. 3 bin 500 ısıtıcı gönderildi. 15 bin koli hijyen malzemesi gönderildi. Olabildiğince kısa süre içerisinde bunların karşılanmasına çalışıldı. Belediye başkanlarımız hala çalışıyorlar. Eğer kendilerinden bir talep gelirse, milletvekili arkadaşlarımız gibi bir genel başkan yardımcımızın başkanlığında… Her bir ildeler. Dolayısıyla oradan gelen şikayetleri, talepleri bir şekliyle belediye başkanlarımıza aktarıyorlar.

VALİLERİMİZİ, BELEDİYE BAŞKANLARINI ARADIM: Depremi duyduktan sonra 11 valimizi aradım. Durumu sordum. Olayın başlangıcı olduğu için ilk telefonlar saat 6, 6.30'da valilerimizi aradığımızda onlar da henüz tüm alanı bilemiyorlardı. Sonra belediye başkanlarını aradım 11 ilin. Kendilerine geçmiş olsun, başsağlığı dileklerimi; bizden olabilecek her türlü talebi, belediye başkanlarımızın karşılayabileceğini, çünkü artık gün hepimizin ortak çalışma ve ortak mücadele etme günüdür. Dolayısıyla bu konudaki dileklerimizi de belediye başkanlarımıza aktardım.

MALATYA GÜVEN BAKIMEVİ MEDYAYA YANSIDI. HEMEN VELİ AĞBABA'YI ARADIM: Bir AK Parti Milletvekilimiz Sayın Yakup Taş, Adıyaman'da enkazın altında olduğu haberi geldi. Sayın Elitaş'ı aradım, grup başkanvekili. Durumu sordum, onlar da kaygıyla izlediklerini ama haber alamadıklarını bir şekliyle ifade etti. Az önce bir görüntü, Malatya'da… Malatya Güven Bakımevi'nde bir görüntü medyaya yansıdı. Hemen Veli Ağbaba'yı aradım. Kendisine şunu söyledim, 'Ne pahasına olursa olsun o insanları mutlaka bir otele yerleştirin.' 'Otellerin bir kısmının yıkıldığını' söyledi. Ama ayakta kalan bir otel varsa, mutlaka bir çözüm bulmamız gerektiğini ifade ettim. Gerekirse Malatya dışına da imkan varsa onu da süratle taşıyalım. Bu insanlar soğukta beklemesinler diye.

HEPİMİZİN, MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞ OLSUN: Türkiye'nin seferber olması lazım. Hep beraber çalışıyoruz, emek harcıyoruz. Dolayısıyla yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Acı bir gün. Hepimizin başı sağ olsun. Milletimizin başı sağ olsun. Allah'tan ölenlere rahmet dilemek düşüyor bize. İnşallah can kaybımız fazla olmaz. Kurtarma ekiplerimiz canla başla çalışıyor. Onlar sabaha kadar, zor koşullarda çalışacaklar. Onlara minnet borçluyuz."

"AFAD'TAN RANDEVU TALEBİNDE BULUNDUM. ŞU ANA KADAR BİR DÖNÜŞ OLMADI"

Kılıçdaroğlu, AFAD'tan randevu isteyip istemediklerine ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

"Gün birlik günü. Beraber olma, sorunlara hakim olma ve sorunları çözme konusunda da güçlü bir irade koyma günü aslında. AFAD'tan randevu talebinde bulundum. Şu ana kadar bir dönüş olmadı. Nedenini gayet iyi biliyorum. Bunlar bugün için hiç önemli değil. Deprem bölgesine de en kısa sürede gideceğim. Malum şu anda oraya gittiğimiz zaman trafik tıkanabilir, çalışanların rahat çalışmaları zora düşebilir. O nedenle en kısa sürede arkadaşlarımla beraber deprem bölgesine gideceğim. Dertlerini dinleyeceğim. Varsa ihtiyaçları, ihtiyaçların karşılanması için gerekirse AFAD, gerekirse diğer kuruluşlarımıza, belediyelerimize çağrıda bulunacağız. Gün birlikte, beraber olma, yaralarımızı birlikte sarma günüdür. Çok büyük bir deprem. Acımız da çok büyük. Bu soruyu sordunuz, bu vesile ile bizim acımızın paylaşan dünyada pek çok ülke de oldu. O ülkelere de yürekten teşekkür ederiz. Dayanışma kültürünün uluslararası boyutta olması ayrıca bizim için de memnuniyet verici."