5 İşçinin Öldüğü Patlamada Suçu Buhar Kazanına Attılar

Antalya Organize Sanayi Bölgesi'ndeki çamaşır yıkama fabrikasında buhar kazanın patlaması sonucu 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili davanın sanıkları, patlamaya kazandaki imalat hatasının neden olduğunu ileri sürdü. İşçilerden bazıları ise buhar kazanının çevresinin, işçilerin çaylarını içip zaman zaman yemeklerini yiyip, dinlendikleri bir alan olarak kullanıldığını iddia etti.

ÇAMAŞIR FABRİKASINDA ÇIKAN PATLAMADA 5 KİŞİ ÖLDÜ

Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nde yaklaşık 40 kişinin çalıştığı çamaşır yıkama fabrikasında 19 Kasım 2014 sabahı saat 08.30 sıralarında meydana gelen patlamada çalışanlardan Nurten Uyar, Mediha Ünsal, Ali Çin, Döndü Atik ile Yaşar Kapar yaşamını yitirdi, 17 işçi de yaralandı. Olaydan sonra fabrika sahibi Yakup Arıkan, işletme müdürü Selçuk Nadir Erdiç, teknik müdür Ahmet Ergüven, yardımcısı Mehmet Büyükdeniz ile iş güvenliği uzmanı Nezaket Kaya hakkında Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kazayla ilgili buhar kazanının imalatını yapan Konya'daki firmanın yetkilisi Galip Yarar hakkında da tali kusurlu olarak dava açıldı.

Önceki gün görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan çamaşırhane yetkilisi 5 sanık hazır bulundu. Galip Yarar ise duruşmaya katılmadı. Duruşmaya katılan 5 sanık, suçlamaları kabul etmedi.

'SUÇLU, İMALAT HATALI KAZAN'

Sanıklardan Yakup Arıkan, olayda kendisi ve fabrika çalışanlarının bir kusurunun olmadığını, patlamanın buhar kazanındaki imalat hatasından kaynaklandığını iddia etti. Arıkan'ın avukatlarından Ali Çelik de uzun süreli kiralama yöntemiyle alınan buhar kazanının sigortalandığını, kazadan sonra yapılan incelemeye göre buhar kazanında imalat hatalarının tespit edildiğini söyledi.

İşletme müdürü Nadir Erdiç ise, "Kazadan sonra yaptığımız araştırmada buhar kazanında üretim hatasından dolayı patlama meydana geldiğini tespit ettik. Kazadan önce buhar kazanının izolasyon ve ısı kaybı sorunu vardı. Bu nedenle üretici tesisat firmasıyla yazışmalarımız mevcut." dedi. Diğer sanıklar da patlamanın hatalı imalattan kaynaklandığı yönünde ifade verdi.

"BUHAR KAZANI MOLA YERİYDİ, ORADA YEMEĞİMİZİ YER ÇAYIMIZI İÇERDİK"

Kazada ağır yaralanan işçilerden Ayşe Güneş, patlamadan 1 ay sonra kendine gelebildiğini söyledi. Olayın nedenini bilmediğini belirten Güneş şunları anlattı:

"Patlama öncesi kazan dairesinin yanındaki çeşmeye ellerimi yıkamaya gitmiştim. Biz akşam yemeklerini buhar kazanının yanında yiyorduk. Çay molamızı orada veriyorduk. Su dolabımız ve oturma bankları da oradaydı. Bu olay nedeniyle sol gözümü kaybettim. Vücudumun birçok yerinde yanık var. Bu buhar kazanının patlayıcı bir şey olduğunu biz hiçbir zaman aklımıza getirmemiştik. Mehmet Büyükdeniz kazanları sürekli kontrol ederdi. Buna karşılık bu kazanın yanında bulunmamamız gerektiği hususunda hiçbir uyarı yapılmadı. Ayrıca iş güvenliği toplantıları oluyordu. 'Maske ve eldiven giyin' diye uyarılarda bulunuluyordu. Bunun dışında hiçbir uyarı yapılmadı. Buna sebebiyet verenler kimse şikayetçiyim."

Kazada ablası Nurten Uyar'ı kaybeden İlyas Uyar ise ablasının eşinden boşanıp 3 çocuğuna bakmaya çalıştığını söyledi. Yeğenlerinin kendilerinde kaldığını anlatan İlyas Uyar, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti.

"BAŞINDA BİRİ OLSAYDI, BU OLAY OLMAZDI"

Patlamanın olduğu çamaşırhaneye bir başka çamaşırhane firması tarafından geçici gönderilen Can Ercan ise çarpıcı açıklamalarda bulundu:

"Patlamadan 8 gün önce bu firmada çalışmaya başladım. Ben çamaşır makinesi tünel operatörüyüm. Malzemeleri karıştırırken patlama oldu. Her iki ayağım da kırıldı. 2 ay sonra kendime geldim. Patlamadan üç gün önce buhar kazanı arızalanmıştı. Bu yüzden 3 saat hiçbir iş yapmadık, kazanın tamir edilmesini bekledik. Bu sürede dışardan bir servis de gelmedi. Mehmet Büyükdeniz arızayı tamir etti. Bu kazanlardan benim kendi çalıştığım işyerinde de vardı. Benim çalıştığım şirketin kazanı başında sürekli bir personel görev yapar. Arıza olduğu anda hemen müdahale eder. Patlamanın olduğu yerde ise böyle bir şey görmedim. Başında biri olsaydı, bu kazan patlamazdı."

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

1 HAFTA ÖNCE YENİDEN FAALİYETE BAŞLADI

Duruşma çıkışı açıklama yapan fabrika sahibi Yakup Arıkan, buhar kazanları önünde bir görevlinin bulunmasına gerek olmadığını savundu. Her buhar kazanının özelliğinin farklı olduğunu söyleyen Arıkan, buhar kazanının bulunduğu yerin de işçilerin dinlenme alanı olmadığını iddia etti. Kazada hayatını kaybedenlerin acılarını paylaştıklarını kaydeden Arıkan, 1 hafta önce fabrikanın yeniden faaliyete geçirildiğini de söyledi. Patlamada yaklaşık 5 milyon lira civarında hasar meydana geldiğini belirten Yakup Arıkan, patlamanın kazanın altındaki kaynak bölümünün açılmasıyla meydana geldiğini, içine baktıklarında malzemenin eksik kullanıldığını tespit ettiklerini anlattı.