450 Yıllık Mahalle Gün Yüzüne Çıkarılıyor

Elazığ Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEB) tarafından projelendirilen arkeolojik kazı çalışmalarıyla geçmişte Camii Kebir mahallesi olarak bilinen yerdeki kalıntılar gün yüzüne çıkarılacak.

Kentin tarihi Harput mahallesinde bulunan ve 6 dönümlük alanda üç haftadır devam eden kazı, sondaj ve hafriyat çalışmalarıyla 1563 yılından kalma tarihi mahallede ev temelleri, duvar ve merdiven kalıntıları, duvar içerisinde takalar, kemer kaideleri, alçı duvar süslemeleri ile sırlı seramik parçalar ve sikkeler ortaya çıkarıldı.

Artuklu Hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından Harput'ta 1227 yılında Ulu Cami'nin inşa edilmesinin ardından zamanla yerleşim yeri haline geldiği tahmin edilen Camii Kebir mahallesinin yaklaşık 450 yıllık bir tarihe ışık tutacağı ifade ediliyor.

KUDEB Başkanı Kadir Atıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belediye olarak Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünden alınan izin dahilinde özel proje alanı olarak arkeolojik kazı çalışması başlattıklarını söyledi.

Arkeolojik kazı çalışmalarının ağustos ayı itibarıyla sona ereceğini ve tarihi mahallenin tamamen gün yüzüne çıkarılacağını ifade eden Atıcı, mahallenin 450 yıllık bir geçmişi olduğunu belirtti.

Harput'un UNESCO sürecine katkı sunacak

Atıcı, Osmanlı döneminden kalma tahrir defterlerinde mahallenin Camii Kebir Mahallesi olarak anılmasının Artuklu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından 1227 yılında inşa edilen Ulu Cami'den kaynaklı olduğunu açıkladı.

Tarihi mahallenin gün yüzüne çıkarılmasının Elazığ Belediyesi ve Ankara Elazığ Tanıtım Vakfı'nın ortak girişimi sonucunda Harput'un UNESCO dünya kültür mirası listesine alınması noktasında yapılan başvuruya da önemli katkı sunacağını dile getiren Atıcı, şunları söyledi:

"Elazığ Belediyesi olarak bu alanda yapmış olduğumuz sondaj, kazı ve hafriyat çalışmalarından çıkan temel kalıntıları ve eserler dahilinde burada bir proje çalışması gerçekleştireceğiz. Bu alanın işlevlendirilmesi neticesinde Belediye Başkanımız Mücahit Yanılmaz'ın da birebir takip ettiği UNESCO sürecinde, Harput'un canlanmasında, turizm cazibe merkezi olmasında öneme haiz bir yerdir. Bu alanda yaptığımız sondaj çalışmasında toplam 15 sondaj yeri açtık. Bunların içerisinde evlerin temelleri, inişler, duvar takaları, küçük eserler dediğimiz seramik parçalarına ve bir takım sikkelere ulaşılmıştır."

Atıcı, çalışmaların tamamlandığında tarihte Harput'ta yaşamış toplumların sosyal ve kültürel yaşamlarına ait yeni bulgulara da ulaşabileceklerini sözlerine ekledi.