40 Yıllık Sorunun Yıldönümü - Son Dakika
Güncel

40 Yıllık Sorunun Yıldönümü

40 Yıllık Sorunun Yıldönümü

Kıbrıs Barış Harekatının Yıldönümü Dolayısı İle Derviş Eroğlu, Dünden Bu güne Harekatı Anlatan bir Konuşma Yaptı

20.07.2010 11:49  Güncelleme: 12:08

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 40 yılı aşkın süredir devam eden Kıbrıs sorununda, tarafların argüman ve karşı argümanlarının tükendiğini, bu nedenle bundan böyle meselenin halledilebilmesinin tek hal çaresinin, siyasi irade ve liderlik gösterebilmekten geçtiğini söyledi. Eroğlu, "Biz liderler olarak sorumlu davranırsak sene sonuna dek çözüme ulaşılması mümkündür. Ben bu bağlamda üzerime düşeni yapmaya kararlıyım" dedi.

Eroğlu, gelecek yıl Güney Kıbrıs'ta yapılacak başkanlık seçimi nedeniyle ortada doğal bir takvim bulunduğunu ifade ederek, Kıbrıs Rum tarafının "Kıbrıs Türk halkının, bu kadar yıldır devam eden müzakerelere ve çözümsüzlüğe tutsak edilmeyi hak etmediği" gerçeğini görmesini istedi.

Müzakerelerde şu anda ele aldıkları mülkiyet konusunda, mal iadesinin sınırlandırılmasının gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, ana ilkelerinin de iki bölgelilik olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 1974 sonrasında zorluklara rağmen Türkiye'nin desteğiyle yeni bir ekonomi yaratıldığını belirterek, izolasyonlara rağmen sağlanan ilerlemenin ve devletin yaşatılmasının küçümsenemeyecek bir başarı olduğunu vurguladı.

"Bizim halkımız çalışkandır. Bizim halkımız üretkendir. Kıbrıs Türk kamu çalışanları gelinen bu noktanın gerçek mimarlarıdırlar" diyen Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının, tüm zorluklara rağmen geldiği bu noktayla gurur duyma hakkına sahip olduğunu kaydetti.

Eroğlu, ekonomide gerekli tüm reformların cesaretle uygulanarak yeni bir istikrarlı büyüme sürecine sokulması gerektiğini belirterek, kendi ayakları üzerinde durmayı başaran bir KKTC ekonomisi yaratılmasının, halkın bu topraklarda yaşayabilmesinin en güçlü ve en temel dayanağı olacağını belirtti.

-BİRLİKTELİĞİN VERDİĞİ MESAJ-

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Lefkoşa'da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'ndaki törende yaptığı konuşmada, Barış ve Özgürlük Bayramı'nda Anavatan Türkiye'nin iktidarı, ana muhalefeti, devlet kurum ve kuruluşlarıyla kendileriyle birlikte olmasının verdiği mesajın önemine işaret etti.

KKTC'nin iktidarı, muhalefeti, önceki Cumhurbaşkanları, şimdiki Cumhurbaşkanıyla da burada bulunduğunu kaydeden Eroğlu, "Hepimiz 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın anlam ve coşkusunu birlikte yaşıyor, birlikte 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı ile amaçlananlara sahip çıkıyoruz" dedi.

-"TEK AMAÇ KALICI BARIŞ ORTAMINI SAĞLAMAK"-

20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı'nın tek amacının Kıbrıs'ta kalıcı bir barış ortamını sağlamak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, eğer tersi bir düşünce içinde hareket edilmiş olsaydı, ortaya çıkan sonucun çok farklı olabileceğini söyledi.

20 Temmuz Barış Harekatı'nın Ada'da yaşayan Türkler için 1878'de Kıbrıs'ın İngilizler tarafından bir oyunla Osmanlı İdaresi'nden çıkarılması sonucu başlayan esaret, acı, katliam günlerinin geride kaldığı tarihi bir dönüm noktası olduğunu anlatan Eroğlu, Barış Harekatı'nın Türkiye için de çok ciddi ve önemli bir dönüm noktası olduğu inancını dile getirdi.

"Türkiye, soydaşlarının hakları söz konusu olduğunda, kendisinin altına imza koyduğu, yükümlülükler üstlendiği antlaşmalar varsa ve bunlara uyulmuyorsa günü geldiğinde mutlaka harekete geçeceğini, bölgedeki hak ve çıkarlarını gözetmekten asla geri durmayacağını 20 Temmuz 1974'te tüm dünyaya göstermiştir" diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs'ın her dönemde büyük stratejik öneme sahip bir ada olduğuna dikkat çekti.

Eroğlu, AB ve İngiltere için adanın stratejik önemine işaret ederek, bölgedeki petrol ve doğalgaz kaynakları da eklenince Kıbrıs'ın ne anlama geldiğinin daha iyi anlaşılacağını kaydetti.

-"KOLAY OLMADI"-

20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı'na gelmenin kolay olmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Atatürk ilkelerine sıkı sıkıya bağlı, özgürlük ve egemenlik tutkunu, ulusal aidiyetini ve dini inançlarını kimseye çiğnetmemekte kararlı Kıbrıs Türkü'nün 1950'li yılların başından itibaren Rum-Yunan ikilisinin Enosis hayallerine boyun eğmeyeceğini ortaya koymaya başladığını anlattı.

"Volkan, 9 Eylül Cephesi ve nihayet 1 Ağustos 1958'de kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı Kıbrıs Türkü'nün her türlü zorluğa rağmen Rum-Yunan boyunduruğuna hayır deyişinin simgeleridir" diyen Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının talebiyle Türkiye'nin Kıbrıs mücadelesinin içine çekildiğini, konunun ulusal mesele noktasına taşındığını belirtti.

1960'ta kurulan ortaklık cumhuriyetinin çok kısa sürede Rum-Yunan ikilisi tarafından rafa kaldırıldığını kaydeden Eroğlu, tüm Kıbrıs'ı Yunan egemenliğine sokmayı hedefleyen Akritas Planı'nın başarılı olamadığını; Kıbrıs Türkü'nün büyük bedeller ödeyerek taşıdığı tüm değerlere sahip çıkacağını gösterdiğini, direndiğini, çarpıştığını, şehit olduğunu ama asla teslim olmadığını anlattı.

-"TÜRKİYE'NİN İMDADIMIZA YETİŞECEĞİNİ BİLİYORDUK"-

Cumhurbaşkanı Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu kötü ve zorlu günlerin bir gün sona ereceğini, Türkiye'nin imdadımıza yetişeceğini biliyorduk... Bu bizim tek dayanma gücümüzdü. Tek moral kaynağımızdı. 'Beklemeyiniz gelmeyecekler. Direnmeyiniz. Gelin azınlık haklarını kabul edin' denilmesine rağmen direndik ve bekledik. Hem de hasretle, özlemle bekledik. Asla teslim olmadık direndik. Rum-Yunan ikilisinin görüşmelerdeki oyalama oyunlarına rağmen görüşme masasında çözüm aradık ama olmadı.

Nihayet işi erken ve kısa yoldan bitirme kararı aldılar ve 15 Temmuz 1974'teki Yunan Darbesi ile Kıbrıs Elen Devleti'ni ilan ettiler. Bu bardağı taşıran son damla idi ve Anavatan Türkiye bir bütün olarak kararını vererek Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleştirildi.

Bugün sadece KKTC sınırları dahilinde değil tüm adada egemen olan huzur ve barış ortamının Anavatan Türkiye'nin tam zamanında gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı'nın doğal bir sonucu olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir.

Anavatan Türkiye'nin adadaki askeri varlığı sadece Kıbrıs Türklerinin güvenliği için değil, yıllardır adada egemen olan huzur ve barışın devamı için de gerekli ve vazgeçilmez bir unsurdur. Bu nedenle varılacak bir anlaşmada, Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamı esastır ve Kıbrıs Türk halkının kırmızıçizgisi olmaya devam edecektir."

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 1974 Mutlu Barış Harekatı'nın yarattığı coğrafyada yeni bir devlet kurduklarını belirterek, zorluklara göğüs gererek yoktan bir ekonomi yarattıklarını söyledi.

-"BENİM HALKIM ÇALIŞKANDIR, ÜRETKENDİR"-

Eroğlu, "Anavatanımızın katkıları ve desteği, Kıbrıs Türk halkının zekası, çalışkanlığı ve herşeye rağmen üretkenliği ile ekonomimizi büyüttük. Halkımın hak etmediği bu izolasyonlara rağmen, bu ilerlemeyi sağlayabilmemiz, devletimizi yaşatabilmemiz, küçümsenemeyecek bir başarıdır. Benim halkım çalışkandır. Benim halkım üretkendir.

Kıbrıs Türk Devleti çalışanları gelinen bu noktanın gerçek mimarlarıdırlar" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk işadamı, sanayicisi, tüccarı, esnafı zor koşullara rağmen toprağına, ülkesine sahip çıktığını ve bu başarıda büyük rol oynadığını kaydederek, işçi, köylü, çiftçi ve hayvancının altın terlerini bu topraklara akıtarak, tırnaklarını bu topraklara sıkı sıkıya geçirerek bu coğrafyaya tutunmalarını sağladığını ifade etti.

-DURMAK YOK-

Eroğlu, "Özetle, Kıbrıs Türk halkı bir bütün olarak, tüm zorluklara rağmen gelmiş olduğu bu noktayla gurur duyma hakkına sahiptir. İddia ederek söylüyorum ki; Böylesine acımasız koşullar altında, Dünyada Kıbrıs Türk halkının başardıklarının benzerini başarabilmiş herhangi bir halk yoktur. Ama durmak yok. Yolumuza devam edeceğiz. İnsan haklarına aykırı bir şekilde bizlere ambargolar uygulansa da hep daha iyiye, hep daha güzele ulaşmak için Anavatanımız Türkiye ile birlikte hareket edeceğiz" dedi.

-KALKINMA İÇİN YAPILACAKLAR-

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ülkenin kalkınması için üniversitelerdeki öğrenci sayısının Türkiye'yle birlikte koydukları hedefe ulaştırmak zorunda olduklarını belirterek, hükümete ve halka görevler düştüğüne işaret etti; Türkiye Yüksek Öğretim Kurumu'nun da her zaman olduğu gibi desteğini esirgememesi gerektiğini söyledi.

Kalkınmada en önemli lokomotiflerden biri olan turizmde tüm hedeflere ulaşmak gerektiğini vurgulayan Eroğlu, Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın yeni yapılanmasını en erken bir zamanda tamamlamasını ve en etkin bir şekilde turizme katkı sağlar hale gelmesini istedi.

-"EKONOMİDE REFORMLAR CESARETLE UYGULANMALI"-

Eroğlu, ekonomide gerekli tüm reformların cesaretle uygulanarak yeni bir istikrarlı büyüme sürecine sokulması gerektiğini belirterek, kendi ayakları üzerinde durmayı başaran bir KKTC ekonomisi yaratılmasının, halkın bu topraklarda yaşayabilmesinin en güçlü ve en temel dayanağı olacağını vurguladı.

-GÖRÜŞME SÜRECİ-

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenindeki konuşmasında, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için sürdürülen görüşme sürecine de değinen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye'yle tam uyum ve işbirliği içinde, BM Genel Sekreteri'nin himayelerinde sürdürülen görüşmelerin başarılı bir sonuca ulaşılabilmesi için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalıştıklarını vurguladı.

Eroğlu, göreve gelir gelmez, Genel Sekreter Ban'a mektup yazarak Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüm için elinden gelen çabayı ortaya koymaya ve iyi niyetle çalışmaya hazır olduğunu bildirdiğini kaydederek, görüşmelerin devletin devamlılığı prensibiyle devam ettiğini, mülkiyet başlığıyla başladıklarını hatırlattı.

-"MÜLKİYETTEKİ ANA İLKEMİZ İKİ BÖLGELİLİK"-

"Bu başlıktaki ana ilkemiz artık bir Birleşmiş Milletler parametresi halini almış olan iki-bölgeliliktir. Bu ilke ışığında, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların bu taşınmaz mallar konusunda yarışan hak ve çıkarları arasında adil bir denge bulunması gerektiğini savunuyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle devam etti:

"Bu dengenin adil olabilmesi için taşınmaz malların yitirilişinin üzerinden en az 36 yıl geçmiş olduğunu, adanın her iki yanında birbirinden bağımsız iki ayrı sosyal ve ekonomik yaşam tesis edilmiş olduğunu ve bu yerleşmiş düzenin bozulmasının, bulunacak çözümün yaşayabilirliğini ciddi şekilde tehdit edebileceğini akılda tutmak gerekmektedir.

Bu hususlar dikkate alındığında, öngörülebilir bir mülkiyet rejimi yaratmanın yolu, kişilerin tercihlerini objektif kriterler temelinde sınırlandırmaktan geçer.

Bir malın geleceği konusunda karar verme hakkını bireylere bırakırsanız o ülkede mülkiyet rejimi bakımından kaosa davetiye çıkarırsınız. Kıbrıs'ta bir çözüm ertesinde en son ihtiyaç duyulacak olan şey bu türden belirsizlikler ve kaostur.

Bu nedenle mal iadesinin sınırlandırılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Aksi halde her bir toplumun bir kurucu devleti yöneteceği yönündeki ana ilke de fiiliyatta anlamını yitirir."

-"ARGÜMAN VE KARŞI ARGÜMANLAR TÜKENDİ"-

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs sorununun 40 yılı aşkın bir süredir devam ettiğine işaret ederek, "Taraflar argüman ve karşı argümanlarını tüketmişlerdir, bu nedenle bundan böyle bu meselenin halledilebilmesinin tek hal çaresi siyasi irade ve liderlik gösterebilmekten geçer. Biz liderler olarak sorumlu davranırsak sene sonuna dek çözüme ulaşılması mümkündür" dedi.

Kendisinin bu bağlamda üzerine düşeni yapmaya kararlı olduğunu vurgulayan Eroğlu, gelecek yıl Güney Kıbrıs'ta seçim olduğuna işaret etti ve bu nedenle müzakerelerin gelecek yıla uzamasının bir antlaşma ihtimalini ortadan kaldıracağını ya da konuyu en azından uzunca bir süre için rafa kaldıracağını belirtti.

-BİZİ YAMA YAPMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR-

Eroğlu, bu nedenle BM Genel Sekreteri tarafından da vurgulandığı üzere bu yılın sonunun bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, "Bir başka ifadeyle Kıbrıs Rum liderliği bir takvim kabul etmese de ortada doğal bir takvim vardır. Bu noktada tüm uluslararası aktörleri ve Rum tarafını şu gerçeği görmeye davet ediyorum: Kıbrıs Türk Halkı, bu kadar yıldır devam eden müzakerelere ve çözümsüzlüğe tutsak edilmeyi hak etmemiştir. Bu tutsaklık kabul edilemezdir. Anlaşmaya niyeti varsa açıkça söylesinler, ama bizi yama yapmaya niyetleri varsa bilsinler ki bu mümkün olmayacaktır" dedi.(ANKA)

(TAK/HM/ÖMR)

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel 40 Yıllık Sorunun Yıldönümü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement