35. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan, Türkiye'nin farklı kentlerinde yürütülen kazı çalışmalarında son yıllarda önemli bulgulara rastlandığını belirterek, "Bakanlığımızın son yıllarda yürütülen kazı çalışmalarına verdiği destek önemli ölçüde arttı. Bu, yürütülen çalışmalara ve bu işlere kamunun verdiği önemi gösteriyor" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi işbirliğinde üniversitenin Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen 35. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu'nun açılışında konuşan Özaslan, Anadolu coğrafyasının dünyada, arkeolojik kazıların en yoğun yapıldığı bölge olması dolayısıyla takip edilen, cazibe merkezi bir yer olduğunu söyledi.

Arkeolojinin ilgi duyan herkes için yaşamın her alanında insanlara katkı sağladığına dikkati çeken Özaslan, "Bu coğrafyada yapılan arkeolojik kazılar hem dünya, hem insanlık hem de arkeoloji tarihi açısından son derece önemlidir. Bakanlığımızın son yıllarda yürütülen kazı çalışmalarına verdiği destek önemli ölçüde arttı. Bu, yürütülen çalışmalara ve bu işlere kamunun verdiği önemi gösteriyor" diye konuştu.

Kazı alanında heyetlerin bazen yaşadıkları sıkıntı ve imkansızlıklara rağmen özveriyle çalıştıklarına işaret eden Özaslan, şöyle devam etti:

"Son yıllarda Anadolu'da büyük bir uyanış var. Yerel yönetimler de bölgelerindeki kültür turizmini harekete geçirmek için kazı çalışmalarına destek veriyor. Kültürel değerler ayağa kaldırılmaya, ülkemizde önemli projeler yapılmaya başladı. Özellikle açığa çıkarılan eserlerin sergilenmesi anlamında önemli projeler hazırlanarak müzeler yapılıyor. Yaptığımız bazı düzenlemeler geleceğimiz, gelecekte daha iyi koruma modelleri oluşturulması için. Kazı alanlarında bulunan eserlerin korunup sergilenmesi için yoğun çaba sarf ediyoruz. Yasa dışılığı hangi sebeple olursa olsun kabullenmiyoruz. Sahip olduğumuz eserler sesimizi dünyaya duyuruyor." diye konuştu.

Vali Vekili Kurt

Muğla Vali Vekili Faruk Necmi Kurt ise dünya coğrafyasına bakıldığında ülkelerin çeşitli zenginlikleri bulunduğunu, bu zenginliklerle sosyal ve kültür yaşamlarını sürdürdüklerini kaydetti.

Ülkelerin sahip oldukları zenginliklerin dünyada geri kalmış ülke olmasını engellediğini ifade eden Kurt, şunları söyledi:

"Dünya coğrafyasına baktığımızda, bazı ülkelerin petrol gibi çok önemli bir zenginliğe sahip olduğunu ve bu güç sayesinde de refah içerisinde yaşayabildiklerini görüyoruz. Biz de bu zenginliğe kavuşmak için çaba gösteriyoruz. Petrolü bulmak için büyük çaba sarf edip büyük paralar harcıyoruz ama dağda kırda gezerken ayağımıza takılan büyük zenginliğin hala farkında değiliz. Tarihi kalıntılar yönünden son derece zengin bir ülkeyiz. Binlerce yıllık medeniyetlerin geçmişi ile bize bıraktıkları zengin bir ülkede yaşıyoruz ama bunun hala farkında değiliz."

Muğla'da turizme çok önem verdiklerini anlatan Kurt, " Muğla'da bir an önce tarihi kalıntılarımızı gün yüzüne çıkarma ve insanların hizmetine sunmalıyız, onun zenginliğinden yararlanmalıyız. Valilik olarak Muğla'da tarihi ve kültürel eserlerin korunmasına çok önem veriyoruz. Bölgemizdeki tarihi kalıntıların gün yüzüne çıkarılıp bölgeye gelen turist sayısının artmasını arzu ediyoruz" dedi.

Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar ise kültür şehri Muğla'da 35. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu'na ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Sempozyuma yerli ve yabancı çok sayıda bilim adamının katıldığına işaret eden Harmandar, "Üniversitelerin en önemli görevlerinden biri bilim üretmek ve üretilen bilgiyi paylaşmaktır. Her sempozyuma destek vermeyi ilke olarak kabul ediyoruz. Üniversitemizde bu dönem 50'nin üzerinde sempozyum ve kongre gerçekleştirdik" diye konuştu.

Bölgede 22'si düzenlenmiş 195 ören yeri olduğunu, Muğla'nın Karya ve Likya bölgelerinin yer aldığı alanda bulunduğunu anlatan Harmandar, Ege ve Akdeniz'in birleştiği külütürel derinliğe sahip muhteşem coğrafyanın ortasındaki Muğla'da sempozyumun yapılmasının ayrı bir önem taşıdığını kaydetti.

31 Mayıs'a kadar devam edecek sempozyumda 116 Türk, 40 yabancı kazı, 19 müze kurtarma kazısı, 11 baraj kazı ve araştırmaları, 74 Türk, 19 yabancı yüzey araştırması ile 49 adet arkeometri çalışması ve diğer konularla ilgili 314 sunum yapılacak.

Sempozyumda 368 araştırmaya dair bildiri de sunulacak. - Muğla