'İslam Birliği İçin Savunma Sanayi İşbirliğinin Usul ve Esaslarının Tespiti' ana başlığında 'ASRİKA (Asya-Afrika) Ortak Savunma Sanayi Üretimi' teması ile bu yıl üçüncüsü gerçekleşecek Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi, Kur'an-ı Kerim okunması ile başladı. Kongrede Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yanı sıra ASSAM Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı danışmanı Adnan Tanrıverdi, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Zelka da konuşmalar yaptı. İki gün sürecek kongrede 7 ülkeden 58 akademisyen 48 bildiri sunacak.
"YERLİLİK ORANI YÜZDE 70'E GELDİ"
Konuşmasında Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarısını dile getiren Nebati, "Türkiye 2002 yılında AK Parti iktidarı ile tanıştığı zaman savunma sanayinde yok denecek kadar bir güce sahipti. Yerlilik oranı yüzde 20'ler civarındaydı. Bugün, 17 yıl gibi kısa bir süre içerisinde dünyanın sayılı savunma sanayi ülkelerinden birisi olduk. Yerlilik oranı neredeyse yüzde 70'lere geldi. ve dünyadaki ilk büyük 100 şirketin içerisinde 4 tane şirketimiz var. Bu dört şirketimiz ve Türkiye sadece içeriye üretim yapmakla kalmıyor. Yapmış oldukları işbirlikleri ile de bir çok ülkeye müslüman ülkelerle de işbirlikleri yaparak önderlik yapıyor" dedi."SAVUNMA İŞBİRLİĞİ İSLAM COĞRAFYASININ BEKASI İÇİN HAYATİ BİR MESELE"Savunma işbirliğinin İslam coğrafyası için önemine vurgu yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Müslümanların kendi aralarındaki savunma işbirliği İslam coğrafyasının bekası için en hayati meseledir. Elbette bunun için Müslümanların öncelikle fikri ve siyasi birliklerini tesis etmeleri, bunu uluslararası bir sisteme dönüştürmeleri ve tüm boyutlarıyla yürütme organlarını oluşturmaları ve bütün bunların koruyucu unsuru olarak güvenlik ve savunma teşkilatlarını kurmaları ihmal edilemez ve ötelenemez bir zorunluluk haline gelmiştir. Bugün Müslümanlar ve bütün insanlık adına umut ve güven veren bir istikbal inşa etmenin olmazsa olmaz iki boyutu vardır. Bunlardan birincisi maddi kalkınmadır. Kendi kaynaklarını doğru kullanan, üreten, bilim ve teknolojide önder ve önde bir seviyeye gelmektir. Ki sizler bu gayeye matuf olarak bu önemli çalışmaları yapıyorsunuz. İkincisi ise manevi kalkınmadır. Yani inançlı, medeniyet değerlerinin farkında, doğru bir tarih bilincine ve engin bir istikbal ufkuna sahip bir şura ve perspektife sahip olmaktır. Nitekim maneviyatı ihmal eden maddi kalkınma nihayetinde kibir, bencillik ve Allah korusun zulme dönüşme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Maddi güç ile korunmayan maneviyat ise etkisiz kalmaya mahkumdur. Onun için bütün hedef, plan ve çalışmalarınızı maddi ve manevi kalkınma bütünlüğü içerisinde yürütmemiz gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
"İSLAM DÜNYASININ DAHA GÜÇLÜ HALE GELMESİ İÇİN 3 ÖNEMLİ ŞART VAR"
Diğer yandan İslam dünyasının sorunlarını çözmesi ve daha güçlü hale gelmesinin de üç önemli şartı olduğunu düşündüğünü ifade eden Erbaş, "Bunlardan birincisi, Müslümanlar her alanda büyük imkanlara sahip olduklarının farkında olarak, hedeflerini geçekleştirme noktasında güçlü bir inanca ve özgüvene sahip olmalıdır. İkincisi asla ayrılık ve fitnelere fırsat vermeden birlikte hareket etmelidir. Üçüncüsü ise doğru hedef ve stratejiler ile sağlam bir gelecek planı yaparak kendi kaynakları ile siyasi, ekonomik ve teknolojik gücünü oluşturmalıdır" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › 3. Uluslararası İslam Birliği Kongresi başladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?