28 Şubat Davası'nın 53. duruşması sona erdi. Mahkeme, savunması alınan sanıklardan Kenan Deniz, Erol Özkasnak, İdris Koralp, Aydın Karaşahin, Hamza Özaltun, Sezai Kürşat Ökte, Ahmet Aka ve Osman Atilla Kurtay'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık Hamza Özaltun'un avukatı Bülent Öz, "Müvekkilim, BÇG kurulmadan Genelkurmay Başkanlığı Plan Şubeye atanıyor. Kendisinin görevi, gelen kapalı zarfları deftere kaydederek şube müdürüne sevk etmek. BÇG kurulduktan sonra da görevine devam etmiştir, 8 ay sonra da emekliye ayrılmıştır" diye konuştu.
-Sezai Kürşat Ökte
Sanık Sezai Kürşat Ökte de savunmasında, 16 Temmuz 1996'da Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harp Dairesi Plan Şubesinde binbaşı rütbesiyle plan subayı olarak göreve başladığını anlattı.
Görevinin bölücü terör örgütüyle sınırlı olduğunu, iddianamede yer alan atılı suç tarihinde ise Genelkurmay Başkanlığı karargahında bulunmadığını savunan Ökte, şöyle konuştu:
"BÇG'ye giriş yetkisi verilen personel listesinde ismim geçmemektedir. Böyle bir karta ihtiyacım yok, böyle bir kart da adıma çıkmamıştır. Genelkurmay'da benim rütbemdeki birinin bahsedilen belgeleri görmesi ve işlem yapması mümkün değildir. Şahsıma bir görevlendirme yapılmamıştır. BÇG'de görev almadım, görev alsaydım bunu açıkça beyan ederdim. Bununla ilgili emir verilmedi, ben de tebellüğ etmedim. TSK'da görev yaptığım sürece hukukun üstünlüğüne, Anayasa'ya bağlı kaldım."
Savunmasının ardından Ökte'nin sorgusuna geçildi.
Müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın, "BÇD'de çalışmadığınızı söylediniz. Ancak Oğuz Kalelioğlu, BÇG'ye 4 subay verildiği ve onlardan birisinin sizin olduğunuzu söylüyor. Bunda bir çelişki var. Nasıl izah edeceksiniz?" sorusuna Ökte, "İfadesi aynen sizin beyan ettiğiniz gibi değil. İfadesi şöyle: 'Bize böyle bir emir geldiyse eğer şube müdürlerine personel görevlendirilmesi için emir vermiş olabilirim' dedi. İfadeyi iyi bildiğim için böyle" yanıtını verdi.
Ökte'nin avukatı Sayit Karabulut, savunmasını yazılı vererek müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti.
-Ahmet Aka
Sanıklardan emekli Binbaşı Ahmet Aka da savunmasında, 1996'da Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekat Dairesi Temel İnceleme Şubesine atandığını, 1998'de ise emekli olduğunu anlattı.
"Çalışma alanım Yunanistan'dı. Şubede tek plan subayı olarak görev yapıyordum. İş tempom ağırdı. Onun için BÇG'de görev yapmam mümkün değildir" diyen Aka, şunları kaydetti:
"İddianamede benim adımın geçtiği tek belge, imzasız bir word belgedir. Hazırlayanın ismi ve imzası yoktur. Bu belge delil olamaz. Bunu ilk kez de emniyette gördüm. Bana herhangi bir görevlendirme yapılmamıştır. Bununla ilgili de iddianamede belge yoktur. BÇG ile ilgili hiçbir toplantıya katılmadım, yer almadım. BÇG tarafından takdir belgesi de verilmedi. Takdir belgesi verilenler arasında ismim yer almamaktadır. Konusu suç teşkil eden çalışmanın içinde yer almadım."
Aka'nın avukatı Musa Teberoğlu da savunmasında, BÇG'yi inançlı kesime karşıymış gibi tanıtmanın yanlış olduğunu, atılı suçla ilgili belgelerin fotokopi, asıllarının bulunmasının ise manidar olduğunu savundu.
Teberoğlu, "Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Müvekkilimin ismi BÇG giriş kartı verilecekler arasında yer almamıştır. Sadece isimsiz ve imzasız bir belgede ismi geçiyor. BÇG çalışmasında da yer almamıştır. BÇG kamuoyuna yansıtıldığı gibi her şeyi yöneten bir yapı değildir. Hiçbir sanık Ahmet Aka'nın BÇG'de görev yaptığını söylememiş, hiçbir müşteki de Ahmet Aka'dan şikayetçi olmamıştır" ifadelerini kullandı.
-Osman Atilla Kurtay
Sanıklardan Osman Atilla Kurtay da savunmasında, o dönemde yüzbaşı rütbesiyle İçgüvenlik Harekat Dairesi'ne bağlı Veri Toplama ve Analiz Şubesinde görev yaptığını anlattı.
Kurtay, "BÇG emirlerini görmedim. Çünkü kişiye özel emirlerdi. BÇG'nin varlığını ilk kez basından öğrendim. Bizim bilmediğimizi basın biliyordu. BÇG adına çalışma yapmadım ve görev almadım. Soruşturmada da adımın geçeceğini hiç tahmin etmedim. BÇG çalışanı olmadığım için bana verilmiş takdirname belgesi de yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Dertlerimin arasında 54. hükümet, dertlerimin arasında BÇG yoktu. Hükümete karşı mücadele yetkim yoktu" diye konuştu.
Savunmasının ardından Kurtay'ın sorgusuna geçildi.
Kurtay, sanık avukatlarından Müşteba Aydın'ın, " Serdar Çelebi'yi BÇG'de çalışırken gördünüz mü?" sorusuna "Kendisini hiç görmedim. İsme aşinalığım var, ama duruşmalar sırasında tanıştık" diye yanıt verdi.
Kurtay, müşteki avukatlarından Hüsnü Tuna'nın "İmam hatiplerin azaltılmasına yönelik bir plan hazırlanmış. Bu acaba sizin veri hazırlama analizinizden mi çıktı?" sorusuna "Böyle bir şeyi hazırlamamız mümkün değil" şeklinde cevap verdi.
Kurtay, müşteki avukatlarından İbrahim Öztürk'ün "Askeriye içerisinde bir kısım askerlerden gizlenen bir çalışma yapılıyor muydu? sorusu üzerine de "BÇG bizim yanımızdaki plan şubedir. Orada faaliyet gösteriyordu. Yani o gün hiç ciddiye almadım o grubu. Onun dışında daha gizli örtülü işler yapıyorsa haberim yok" dedi.
Mahkeme, savunması alınan sanıklardan Kenan Deniz, Erol Özkasnak, İdris Koralp, Aydın Karaşahin, Hamza Özaltun, Sezai Kürşat Ökte, Ahmet Aka ve Osman Atilla Kurtay'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Sanık Çetin Doğan'ın duruşmalara katılmak istemesini belirtmesi üzerine cezaevine yazı yazılmasını kararlaştıran mahkeme, cumhuriyet savcısının, avukat Ahmet Gündel ile ilgili duruşmaya yönelik talebinin değerlendirilmesi için de duruşma zaptının bir örneğinin cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.
Müştekilerden Hasan Ekinci'nin de olaylarla ilgili bildiklerini anlatan dilekçeyi mahkemeye sunduğu tutanağa yazdırıldı.
Duruşmaya yarın saat 09.30'a kadar ara verildi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 28 Şubat Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?