28 Şubat Davası sanıklarından emekli Albay İbrahim Selman Yazıcı, BÇG kapsamında oluşturulan Kriz Masası Toplantıları'nda hiçbir icracı karar alındığına tanık olmadığını ve kendisine de bu yönde görev verilmediğini kaydederek, "Benim toplantıya katılmam sembolikten öteye gitmez. Şemaya bakılınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliğinden hiçbir katılımcının yer almadığı görülecektir" dedi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın öğleden sonraki oturumunda sanık Mustafa Bıyık'ın avukatı Hulusi Çoşkun savunma yaptı.
Müvekkilinin BÇG toplantılarına katılmadığını ve atılı suçun oluşmadığını savunan Çoşkun, TSK'nın hukuk dışına çıkmasının kabul edilemeyeceğini belirtti.
Çoşkun, "16 yıldan beri mağdur olarak bulunurken, şimdi bunu niye gündeme getiriyorsunuz? 'Efendim, o dönemde yargı şuydu buydu.' O dönemde yargılasaydınız. 'Keser döndü sap döndü' olmaz. Keser dönse de, sap dönse de adalet hiç dönmemelidir. Hele hukukçular, hakimler hiç dönmemelidir" diye konuştu.
-İbrahim Selman Yazıcı
28 Şubat döneminde MGK Genel Sekreterliği Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığında görev yapan emekli Albay İbrahim Selman Yazıcı da savunmasında MGK Genel Sekreterliğince verilen görevi yerine getirdiğini, dinleyici ve gözlemci olarak BÇG kapsamında oluşturulan Kriz Masası Toplantıları'na katıldığını söyledi.
Yazıcı, şöyle konuştu:
"Bu toplantılarda hiçbir icracı karar alındığına tanık olmadım ve bana da bu yönde bir görev verilmedi. Görev verilmemesini amirime bildirince de emekliliğim yakındı. Bir daha toplantıya gönderilmedim. Benim toplantıya katılmam sembolikten öteye gitmez. Şemaya bakılınca MGK Genel Sekreterliğinden hiçbir katılımcının yer almadığı görülecektir. Teşkilat yapısında da MGK Genel Sekreterliğinden kimse bulunmaz. Görev yaptığım MGK Genel Sekreterliği sivil ve askerlerden oluşan ve Başbakan'a bağlı bir kurumdur. Atılı suçlar oluşmamıştır. Beraatime karar verilmesini arz ederim."
Daha sonra Yazıcı'nın çapraz sorgusune geçildi.
Yazıcı, Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in "Kriz Masası Toplantıları'na katıldığınızı söylediniz. Bu toplantılara kimler başkanlık ediyordu, hatırlıyor musunuz?" sorusuna, "Birkaç kez katıldım, ama toplantı olmadan dağıldı. Başkanı görmedim" şeklinde yanıt verdi.
Yazıcı, müşteki avukatlarının sorusu üzerine, Toplumla İlişkiler Başkanlığının kuruluş amacını bilmediğini, bu toplantılara yalnızca gözlemci olarak katıldığını ifade etti.
Sanık Çetin Doğan da Yazıcı'ya "BÇG, MGK Genel Sekreterliğinden personel talep etti mi?" diye sordu.
Yazıcı, "Okuduğum belgelerden MGK Genel Sekreterliğinden personel istenmediğini anlıyorum." dedi.
Yazıcı'nın avukatı Ümit Gökuç da iddianamenin hukuka aykırı olarak hazırlandığını, suç tarihin iddianamede olmadığını ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Adeta bir torba iddianame hazırlanmıştır. Müvekkilim toplantıya aldığı emir yönünden sadece gözlemci olarak katılmıştır. Emir, askerliğin temeli disiplindir. Müvekkilimin giriş kartı yoktur. Telefon defterinde ismi geçmemektir. Şemada ismi görülmemiştir. Sadece görevlendirmeyle bir iki defa toplantıya katılmıştır. Evde yapılan aramalarda da bilgisayarın imajı alınmış, fakat bir şey çıkmamıştır. Bilgisayarın içinde yasalara aykırı suç unsuru olabilecek hiçbir şey çıkmamıştır. Müvekkilimin beraatini talep ediyorum."
-Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu
Sanıklardan dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) Seferberlik Bölge Başkanı emekli albay Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu da BÇG'nin kriz masası toplantılarına birkaç kez katıldığını söyledi.
Gürcüoğlu, "Toplantıya emirle, ÖKK'yı gözlemci olarak katıldım. Bana herhangi bir görev ve emir verilmedi, herhangi bir evrak alıp vermedim. Benden sonra da bir başka kişiye görev vermediler. Daha sonra emekli işlemlerime başladım. Genelkurmay Başkanlığına da hiç gitmedim. Daha sonra da emekli oldum. Engin Alan komutanım tarafından görevlendirildim. Emri yardımcı komutan tarafından verilmişti. Şifahi emirle katıldım."
Gürcüoğlu, müşteki ifadelerinde isminin geçmediğine dikkati çekti ve beraatini istedi.
Üye Hakim Hakan Oruç, çapraz sorgu sırasında, "Kriz masasının çalışmalarına girişinizde adınıza giriş kartı çıkartılmış mıydı?" diye sordu.
Gürcüoğlu, bunu, "Toplantılara girişimde kimliğimi verdim ve bana bir ziyaretçi kartı verdiler. O şekilde girdim. Rutin bir uygulama" şeklinde yanıtladı.
Müşteki avukatlarından Hüsnü Tuna'nın da BÇG faaliyetleri içinde ÖKK'ya verilmiş bir görev olup olmadığına ilişkin sorusu üzerine Gürcüoğlu, "Hiçbir emri görmedim, hiçbir emri imzalamadım. Bilgi sahibi değilim. Ben sadece, ÖKK ile ilgili bir soru olursa, bilgi vermek için gözlemciydim" dedi.
Avukat Namık Kemal Burhan'ın, "BÇG bölümüne her isteyen ziyaretçi girebilir mi, yoksa sizin için özel bir kart mı hazırlandı?" sorusuna Gürcüoğlu, "Bu kart ziyaretçi kartıdır. Diğer bölümlere elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz. Kimliğinizi verir, yaka kartı alırsınız. Bir mihmandarla götürüldüm. Özel kart verilmedi" şeklinde cevap verdi.
Savcı Kemal Çetin de "BÇG'nin çalıştığı alan krokilerle belirlenmiş. Buraya her girmek isteyen girebiliyor muydu? Bu kartı nereye giriş kartı olarak verdiler?" diye sordu.
Gürcüoğlu, BÇG'nin çalışmalarını bilmediğini söyledi.
Bir başka soru üzerine ise Gürcüoğlu, kartın adına verilmediğini ifade ederek, "Adım, soyadım ve rütbem olmayan bir kart verildi" dedi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 28 Şubat Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?