28 Şubat Davası (5/son) Emekli Orgeneral Karadayı: İhraç Kararlarında Erbakan İki Elini Birden... - Son Dakika
Güncel

28 Şubat Davası (5/son) Emekli Orgeneral Karadayı: İhraç Kararlarında Erbakan İki Elini Birden...

28 Şubat Davası (5/son) Emekli Orgeneral Karadayı: İhraç Kararlarında Erbakan İki Elini Birden...

Refah-Yol hükümetini devirmeye teşebbüs suçlamasıyla açılan 28 Şubat davasında savunma yapan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, savunmasını tamamlamasının ardından soruları yanıtladı.

12.12.2013 17:34

Refah-Yol hükümetini devirmeye teşebbüs suçlamasıyla açılan 28 Şubat davasında savunma yapan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, savunmasını tamamlamasının ardından soruları yanıtladı. Karadayı, ordudan ihraç edilen askerlerin kararlarında BÇG'nin yönlendirmesinin olup olmadığına ilişkin soruya "Disiplin bir müessesedir. Disiplin esaslarına riayet edilmeyen atılabilir. MGK kararlarının hükümet tarafından onaylanarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne ulaştığı andan itibaren irtica, bölücülük ve terör gibi ciddi mesele olmuştur. İrtica faaliyetlere girenlerde belgelerle incelenmiş, araştırılmış YAŞ'a sunulmuştur. YAŞ da oybirliği ile atmıştır. YAŞ'ın başında o zaman Erbakan vardı. Şerh düşebilirdi. Ben oylarınıza sunuyorum dediğim zaman kendisi iki elinin birden kaldırdı" yanıtını verdi.

28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan davanın 48'inci duruşmasında, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın, savunmasını tamamlamasının ardından sorgusu yapıldı. Sanıklardan Hüsnü Dağ'ın evinde ele geçirilen belgelerde Mesut Yılmaz'la ilgili sözlerinin sorulması üzerine Karadayı, "Böyle bir konuşma yaptığımı hatırlamıyorum. Mesut Yılmaz'a "sarhoş, kumarbaz' demişim böyle bir şey yok. Başbakanlık yapan bir insana böyle bir şey söylemedim. Yılmaz'la hasta olmadan önce yemek yedim, yakınlığım var böyle bir şeyi söylemem, benim karakterime de uygun değil" diye konuştu. Savcı Kemal Çetin'in "Siz o dönem karargahın komutanısınız, BÇG ile ilgili hazırlanmış çalışmaların yol haritası mahiyetinde belgeler var. Belgelerle ilgili ayrıca bir dağıtım planları var. Kuvvet komutanlıklarına, daire başkanlıklarına gönderilmiş. Sanıklar BÇG'nin Genelkurmay Başkanına arz edildiğini söylüyor. Çevik Bir, BÇG'nin kendisine verilen emir ve talimatlar doğrultusunda kurulduğunu, Genelkurmay Başkanı emri ile emirlerin yayınlandığını belirtti. Sizde haberim olmadı diyorsunuz burada bir çelişki yok mu?" sorusuna Karadayı, "Prensip emri ise benim imzamla gider. Ama karargah diğer bakanlıklarla olduğu gibi bir çalışma yapmıştır. Bunun detaylarını tam olarak hatırlayamıyorum" yanıtını verdi. Çetin'in "İddianamede yer alan belgelerde Gölcük'te bir seminer yapıldığı belirtiliyor. Siz katılmadım diyorsunuz ama katıldığınıza dair ifadeler var" demesi üzerine Karadayı "Gölcükte yapılan bir plan tatbikatıydı. Süreçle ilgili bir karar alınmadı, tatbikatlara Çevik paşanın gelmesi diye bir şey hatırlamıyorum" diyerek Çevik Bir'e dönüp "Sen geldin mi?" şeklinde sorması duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.

-TANKLARIN YÜRÜTÜLMESİNDEN HABERİM YOK, BU KONU ÇOK İSTİSMAR EDİLDİ"-

Çetin'in Etimesgut Zırhlı Birlikler Komutanlığı'na bağlı tankların Sincan içinden geçirilmesi olayının anımsatılarak, "Sizin haberiniz yok muydu" diye sorması üzerine Karadayı, "Bu bir eğitim tatbikatı. Benim kesinlikle bir haberim yoktur. Bu öğle bir tesadüf oldu ki yoruma açıktı. Bu konular konuşurken birde tankların yürümesi değişik yorumlardı. Cumhurbaşkanı bana bu konuyu sorduğu zaman bende komutanlara sordum, ne karargahın ne de benim haberim var" yanıtını verdi.

"Kuvvet komutanı ile ilgili bu konuda bir değerlendirmeniz olmadı mı?" şeklindeki soruya ise Karadayı, "Hayır konuşmam olmadı. Bana tankların eğitim için bunu yaptığı söylendi o dönemde köprü yolu bozulmuş o nedenle de o yoldan geçmişler. Bana 3 ayda bir gider, Türkiye'nin çeşitli illerinde bu tatbikatlar yapılır, bundan Genelkurmay Başkanını haberi yok' dediler bu konu çok istismar edildi" yanıtını verdi. Karadayı, tatbikat tarihinin çok ters bir zamana geldiğini ifade etti. Tankların yürümesine ilişkin Genelkurmay Başkanı'nın yanlış anlaşılma olmaması için neden açıklama yapmadığının sorulması üzerine Karadayı, "700 bin kişiyle uğraşıyorum. Bunlar ıvır zıvır konular bunlarla açıklama yapılması gerekiyorsa falan basın subayı ilgilenir" dedi.

-"GÜRÜZ'E BENİM BÖYLE BİR TÜRBAN MEKTUBU YAZMAM MÜMKÜN DEĞİL, UYDURMA"-

"Türban konusunda" YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e yazdığı mektubun sorulması üzerine ise Karadayı, "Bu emri ben mi yazmışım, imzam var mı?" sorusunu yöneltti. Çetin'in imzanız yok demesi üzerine Karadayı, "Böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum ben kimseye böyle bir mektup yazmadım, yazmamda. Ben beni ilgilendiren konuları, ordumu düşünürüm. Benim dışımdaki şeyler beni ilgilendirmez, bu tamamıyla uydurma, ilk defa duyuyorum hayret ettim. Ben rektör ile sık sık görüşen bir insan değilim, birkaç sefer kokteylde karşılaştım onun dışında yok. Bunlar yalan şeyler, ben yazsam imzam olur, yapmayın efendim" diye konuştu.

Savcı Çetin'in "Cumhurbaşkanlığına verilen 17 Ocak 1997 tarihli brifingde kadrolaşmayla ilgili konuşmalar var hükümet iş başına geldiğinde kendi kadrolarını atamaz mı? Bununla Genelkurmay Başkanlığı'nın ilgilenmesi nasıl değerlendiriyorsunuz" demesi üzerine Karadayı, "Ben Silahlı Kuvvetlerin dışında hiçbir şeye karışmam, o devletin işidir. Bu değerlendirmeler raporlardan olabilir MİT'ten, Emniyetten, hiç birine de şerh koymadı koyabilirdi" yanıtını verdi. Karadayı, Savcı Çetin'in "Camilerin silahla doldurulmasından bahsediyorsunuz ancak bunlarla ilgili adli bir soruşturma yok. Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı bu konulanda gereğini neden yapmadı" diye sorması üzerine "Ben pompalı tüfeklerin camilerden toplandığını hem gazetelerden okudum hem de arkadaşlarımdan öğrendim. Benim araştırma yapmam gibi bir şey mümkün değil, ben Cumhurbaşkanına arz ettim" ifadelerini kullandı. Çetin'in "Genelkurmay Adli Müşavirliğini ilgilenebilirdi" demesi üzerine Karadayı, "Adli müşavirliğin böyle bir görevi yok" karşılığını verdi.

-"ERBAKAN İHRAÇLARDA İKİ ELİNİ BİRDEN KALDIRDI"-

Sanık avukatının "BÇG size baskı yapıp sizin iradenizi ele geçirip darba yaptı mı?" sorusuna Karadayı, "Böyle bir şey olamaz, mantık dışı. Kabul etmiyorum. Akla, mantığa sığmayacak olaylar bunlar dedikodu" yanıtını verdi.

Bilgilendirme brifinglerinin BÇG'nin yönlendirmesiyle yapıldığına yönelik iddiaların anımsatılması üzerine Karadayı, "Bilgilendirme toplantıları her zaman yapılır. Bu toplantı Genelkurmayın yetkisindedir. Kuzey Irak'tan 40 bin silah ele geçirdik. Bu silahları gösterdik, bunun gibi bir çalışmalardır brifingler çoğundan haberim yoktur, karargah normal görevini yapmıştır" ifadelerini kullandı. 28 Şubat sürecinde ordudan disiplinsizlikleri nedeniyle ilgili atılanların BÇG'nun etkisinin olup olmadığının sorulması üzerine Karadayı, şu yanıtı verdi:

"Disiplin bir müessesedir. Disiplin esaslarına riayet edilmezse atılabilir. MGK kararlarının hükümet tarafından onaylanarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ulaştığı andan itibaren irtica, bölücülük ve terör gibi ciddi mesele olmuştur. İrtica faaliyetlere giren belgelerle gelmiş incelenmiş, araştırılmış YAŞ'a sunulmuştur. YAŞ da oybirliği ile atmıştır. YAŞ'ın başında o zaman Erbakan vardı. Şerh düşebilirdi. Ben oylarınıza sunuyorum dediğim zaman kendisi iki elinin birden kaldırdı. Disiplini ihlal eden insanlar atılır. Atılmaların BÇG hiç alakası yok. Niye bunu böyle sorular anlamıyorum. Disiplinsizliği birlik komutanı tespit eder, alaya gönderir, alayda inceler tümene gönderilir, onlar inceler ve Genelkurmaya kadar gelir. Kuvvet Komutanlıkları ve Genelkurmay Adli Müşavirlik inceler, gerçekten bir disiplinsizlik varsa YAŞ'a gelir orada incelenir."

-İFTAR YEMEĞİ İRTİACİ FAALİYETİN KAMUOYUNA YANSIMASI POZİSYONUYDU-

Müşteki Avukatının "Başbakanlıkta tarikat liderlerine yemeğin de tanklar konusu gibi yanlış anlaşılma olabilir, neden yemeğin üzerinde bu kadar durdunuz" sorusuna Karadayı, "İftar konusu bütün kamuoyunu etkileyen bir olaydır, bu bir irtiaci faaliyetin kamuoyuna yansıması pozisyonuydu" yanıtını verdi. Müşteki avukatının Karadayı'ya 28 Şubat sürecinde uluslararası bir yönlendirmeye maruz kalıp kalmadığını sorması üzerine "Ben yasaların dışında hiçbir şey yapmadım, kimseyi de dinlemedim uluslararası dahil" karşılığını verdi. Duruşmaya 16 Aralık Pazartesi gününe kadar ara verildi. Karadayı'nın savunmasına pazartesi günü kaldığı yerden devam edilecek.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel 28 Şubat Davası (5/son) Emekli Orgeneral Karadayı: İhraç Kararlarında Erbakan İki Elini Birden... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement