28 Şubat Davası (2/son) Eski Mgk Genel Sekreteri Kılıç.

28 Şubat Davası'nda, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç, 28 Şubat MGK kararlarının dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın baskı ile imzalattırıldığı iddialarına, "Erbakan'ı çok iyi tanırım, öyle zorla imzalattırılacak bir adam değildir, neden imzalasın, koca profesör... 3 tane Erbakan vardır, biri dini lider, biri parti başkanı, biri de devlet adamı Erbakan'dır. Ben dini lider ve parti lideri Erbakan ile çalışmadım. Ben devlet adamı Başbakan Erbakan ile çalıştım. Kendisi çok esaslı bir devlet adamıydı" diyerek karşılığını verdi.

28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan davanın 33'inci duruşması tamamlandı. Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç'ın sorgusuna devam edildi. Kılıç, Avukat Ali Fahir Kayacan'ın "1997 tarihli MGK toplantısında alınan kararlar Başbakan Necmettin Erbakan'a Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller tarafından mı imzalattırıldı?" sorusuna, "Evet. Ancak imzalattırıldı tabiri ile değil onun vasıtasıyla oldu. "Ben Meclis'e gidiyorum bırakın' ifadesi ile gerçekleştirildi" yanıtını verdi. Kılıç, MGK Genel Sekreterliği yaptığını ve iç konulara yönelik yanıt veremeyeceğini belirtti. MGK kararlarının yer aldığı taslağın kim tarafından hazırlandığının sorulması üzerine Kılıç, cumhurbaşkanından başka kimsenin yazdıramayacağını ifade etti. Şevket Kazan'ın Avukatı Yılmaz Bölükbaşı, Kılıç'a MGK toplantıları öncesinde Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen ön toplantılara neden katıldığını sorması üzerine "Dersine çalışıp da toplantıya gitmek kabahatse bu kabahattir. Benden evvelkilerde senelerce böyle yapmışlar. Genelkurmay da MGK öncesinde ön toplantı yapılır" yanıtını verdi.

-"ERBAKAN ÇOK ESASLI BİR DEVLET ADAMIYDI"-

Müşteki Avukatı İsmail Aydos'un MGK kararlarını dönemin başbakanı Erbakan'dan önce Cumhurbaşkanının imzalamasının bir baskı unsuru oluşturup oluşturulamayacağına yönelik soruya Kılıç, bunun dikte olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti. Aydos, "Ben Erbakan'ın son dönemde yakınındaydım. Kararların kendisine zorla imzalatıldığını kendisinden duydum" demesi üzerine Kılıç, "Erbakan'ı bende çok iyi tanırım, öyle zorla imzalattırılacak bir adam değildir, neden imzalasın, koca profesör" karşılığını verdi. Bunun üzerine Aydos, "Sonra tanklar yürüdü ama" diyerek, Kılıç'a "Erbakan hoca kararların ABD tarafından hazırlandığını kendilerine söylediğini savunarak, sizin bu konuda bir duyumunuz var mı?" sorusunu yöneltti. Kılıç ise soruya şöyle yanıt verdi:

"Hayır, böyle bir şey duymadım. Bakın 3 tane Erbakan vardır. Biri dini lider, biri parti başkanı, biri de devlet adamı Erbakan'dır. Ben dini lider ve parti lideri Erbakan ile çalışmadım. Ben devlet adamı Başbakan Erbakan ile çalıştım. Kendisi çok esaslı bir devlet adamıydı."

-"MGK İLE İLGİLİ KARARLARI BAŞBAKAN VERİR"-

Sanık Erol Özkasnak'ın "25 Eylül 2013 tarihinde bir haber yayınlandı, Çevik Bir ve Erol Özkasnak MGK'nın Toplumla İlişkiler Başkanlığına sivil ve asker kökenli 300 personeli yerleştirdi ve bunlar fişleme yaptı, gazetelere manşetlerini attırdı diye haber vardı MGK Genel Sekreterliği'ne sorduk gelen yazıda "1998 tarihi itibariyle MGK Genel Sekreterliğinde çalışan personel sayısı 226'dır. Bunun 54'ü Toplumla İlişkiler Başkanlığında çalışmakta ve 16'sı asker kökenlidir' denilmekte sizin Orgeneral olarak başında bulunduğunuz bir kuruma ben tümgeneral olarak nasıl bir yetki, bir kudret ile 300 personel işe aldırdım? Böyle bir şey gerçekleşti mi?" şeklindeki sorusuna Kılıç, şöyle yanıt verdi:

"MGK Genel Sekreterliğinin artı eksi 300 personeli vardır. Böyle bir şeyin yapılması maddi olarak imkansızdır. İmtihandan geçmeden adam alınmaz, kadro almadan adam alınmaz, orada din adamları, profesörler, arşivciler vardı. Personelin yüzde 7'si askerdi, 21 emekli askerdi, diğerleri ise sivildi. Özkasnak beni ziyarete dahi gelmemiştir. MGK Genel Sekterliğine karışamazlar, MGK'yla ilgili işlere Başbakan karar veriyor, başbakan imzalıyor."

-"BAŞBAKAN'IN TALİMATLARIYLA HAREKET ETTİ"-

Kılıç'ın sorgusunun tamamlanmasının ardından Avukatı Yakup Arslantaş savunma yaptı. Müvekkilinin yargılanması için Başbakanlıktan izin alınması gerektiğini belirten Arslantaş, bu iznin alınmasını isteyerek, irticanın bir iç tehdit olduğunun MGK ve hükümet tarafından kabul edildiğini anlattı. İrticayla mücadelenin daha sonraki hükümetler döneminde de devam ettiğini anımsatan Arslantaş, müvekkilinin Başbakanın talimatları ile hareket ettiğini söyledi.

Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, alınan ara kararları açıkladı. Köksal, 27 Mayıs 1997 Batı Eylem Planı'nın aslının olup olmadığının Genelkurmay Başkanlığı'ndan sorulmasına karar verildiğini belirterek, nöbetçi hakimlikçe serbest bırakılan emekli Tümgeneral Prof. Dr. Sedat Arıtürk hakkındaki 'yakalama kararı'nın da kaldırıldığını açıkladı. Etimesgut Zırhlı Birlikler Komutanlığı'ndan da 4 Şubat 1997'de Sincan'da tanıkların yürütülmesinin daha önceden alınmış bir karar mı yoksa o gün verilmiş bir karar olup olmadığının sorulmasına karar veren heyet, daha önce böyle tatbikatlar yapılıp yapılmadığı konusuna da açıklık getirilmesini istedi. Heyet ayrıca duruşmanın sabahki oturumunda Müşteki Avukatı Hüsnü Dağ ile Cüneyit Toraman'ın "reddi hakim" talepli dilekçesinin içeriğinin kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağına yönelik incelenmesi üzerine savcılığa gönderilmesine karar verdi. Duruşmaya yarın devam edilecek.