Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği" iddiasıyla, firari sanık Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürü Yakub Saygılı'nın da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 69 sanığın yargılandığı davanın 13. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı ile Kazım Aksoy, İbrahim Şener, Arif İbiş, Mehmet Habip Kunt, Mehmet Fatih Yiğit, Mustafa Demirhan ile 10 tutuksuz sanık katıldı. Başka suçtan tutuklu 3 sanığın da hazır bulunduğu duruşmada, müştekileri avukatları temsil etti.
Yoklama işlemlerinin ardından duruşmada söz alan bir kısım sanık avukatı, müvekkillerinin savunmalarının hazır olmadığını söyledi. Sanık avukatları, dava dosyasındaki bazı delillere ilişkin evrakların kendilerine verilmediğini iddia ederek, bu nedenle müvekkillerinin savunma yapamadıklarını öne sürdü. Duruşmada, avukatların usule ilişkin taleplerinin alınmasının ardından, mahkeme başkanı tek tek tutuklu sanıkları çağırarak savunmasının hazır olup olmadığını sordu.
Tutuklu sanıklar da bazı evrakların kendilerine verilmediğini ve mahkeme heyetinin reddini talep edeceklerini beyan ederek, savunma yapmayacaklarını söyledi. Bu sırada tutuklu sanıklardan bir kısmının oturduğu yerden konuşması üzerine mahkeme başkanı uyarıda bulundu. Bunun üzerine kısa süreli sert tartışmalar yaşandı.
Mahkeme Başkanı Bülent Dalkıran, tutuklu sanıkların duruşmanın inzibatını bozduğu gerekçesiyle salondan çıkartılması talimatını verdi. Jandarma görevlilerince salonda çıkarılan tutuklu sanıkların, mahkeme başkanına bağırdıkları duyuldu. Tutuklu sanıklardan Yakup Saygılı'nın mahkeme heyetine yönelik, " Ergenekon'da, Balyoz'da böyle mi oluyordu?" diye sorması dikkati çekti.
Tutuklu sanıkların salondan çıkartılmasının ardından, Mahkeme Başkanı Dalkıran, savunması hazır olan tutuksuz sanıkları kürsüye çağırdı. Tutuksuz sanık Abdullah Erdinç kürsüye gelerek, savunmasının hazır olduğunu söyledi. Sanık Erdinç, daha önce savunma yaptığını ancak avukatı olmadığı için o savunmasının geçersiz olduğunun beyan edilmesinin ardından yeniden savunma hazırladığını ve avukatının burada olduğunu belirterek, iddianamedeki suçlamalara ilişkin hakkındaki iddiaları reddetti.
Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
-Davanın savunma serüveni
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından hazırlanan iddianamede, bir numaralı sanık olarak Fetullah Gülen yer alıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, eski Başbakan Yardımcısı AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Serhat Albayrak, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve eski Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu'nun "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bazı bakan ve milletvekilleri "mağdur" sıfatıyla bulunuyor.
İddianamede Gülen, Sinan Dursun, eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Kazım Aksoy ve Hamza Tosun'un da aralarında bulunduğu 67 sanığın, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Sanık iki polis hakkında ise "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 ila on beşer yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, Gülen ve Dursun'un ayrıca "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünü kurmak ve yönetmek" suçundan 15 ila 22,5 yıl, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal casusluk maksadıyla elde etmek" suçundan 22,5 ila 30 yıl olmak üzere toplam 37 yıl 6 ay ila 52 yıl 6 ay arasında değişen sürelerde hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 Ekim 2015 tarihinde iddianamenin kabulüne karar vermiş ve firari sanıklar Fetullah Gülen ve Sinan Dursun'un gıyabında tutuklanmasına hükmederek, iki sanık hakkında ayrıca kırmızı bülten çıkarılması talebinde bulunmuştu. Firari sanık Hamza Tosun hakkında ise yakalama kararı veren mahkeme heyeti, ilk duruşmanın 6 Ocak 2016'da yapılmasına hükmetmişti.
Davanın ilk duruşmasında iddianamenin okunmasına başlanmıştı. Bugüne kadar geçen süreçte 12 duruşma yapılmış, bu duruşmalarda bin 453 sayfalık iddianame okunmuş ve sanıkların reddi hakim talepleri, bir üst mahkemece değerlendirileceği için bazı duruşmalar ertelenmek durumunda kalmıştı. Bu nedenlerle 28 Haziran 2016'da yapılan duruşma, 5 Eylül 2016 gününe ertelenmişti.
Mahkeme heyeti, bu süreç içerisinde FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanmasının ardından çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname doğrultusunda iddianamenin özetinin okunmasına karar vermişti. 5 Eylül 2016'da yapılan duruşmada iddianamenin özeti okunarak, sanıkların savunmaları alınacaktı. Aynı duruşmada, yaşanan darbe girişimin ardından, bazı sanık avukatlarının müdafilikten çekilmesi üzerine, sanıkların savunmalarının alınmasına geçilemedi.
Bu nedenle mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarını hazırlaması ve avukatlarının barodan tayin edilmesi amacıyla duruşmayı 1 Aralık 2016'ya erteledi. Bu tarihte de yapılan 12. duruşmada da söz alan bir kısım sanık ve avukatları, bazı evrakların kendilerine ulaşmadığını öne sürerek, bu nedenle savunmalarının hazır olmadığını beyan etmişti. Mahkeme heyeti de 1 Aralık 2016'ta yapılan 12. duruşmada aldığı ara karar doğrultusunda, sanıklara savunmalarını hazırlamaları için son kez süre vererek, duruşmayı bugüne ertelemişti.
Son Dakika › Güncel › 25 Aralık Darbeye Teşebbüs' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?