2010 Anayasa Düzenlemelerini Eleştirdi - Son Dakika
Güncel

2010 Anayasa Düzenlemelerini Eleştirdi

2010 Anayasa Düzenlemelerini Eleştirdi

Yarsav Eski Başkanı Eminağaoğlu, "Aydınlanma ve Demokrasi Hattı" Konulu Panelde Konuştu.

26.10.2010 01:08

Yarsav Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu Taksim Pramit Sanat'ta düzenlenen "Aydınlanma ve Demokrasi Hattı" konulu panelde yaptığı konuşmada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapacağı başvuru ile ilgili olarak, " Türkiye'de hukuk sistemi hukukun ve demokrasinin sorunlarını çözen bir sistem olmalıdır. Çözemiyorsa, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmaktan başka bir yol kalmıyor. Bu başvurumu da elbette yapacağım" şeklinde konuştu. Eminağaoğlu, "2009'da Ruhat Mengi'nin bir televizyon programında bahsedilen soruşturmalardaki iddianamelerde şöyle bir cümle vardı: 'Atatürk'ün dahi Ergenekon'un tarikatvari yapısı içinde olduğu, ancak henüz açıklanma zamanı gelmediği'.İddianamedeki bu cümleyi açıkladığım ve bunu kamuoyuna sunduğum zaman aradan aylar geçince elime bir evrak ulaştı. 'Bunu kamuoyuna açıklamak suretiyle savcıları etkisizleştirip, bahse konu örgütün işlerini kolaylaştırıp, yardım ve yataklık yapmak' gerekçesiyle ben de o örgüt soruşturmasının içindeydim" dedi. Tutuklamanın dışarda tutmak, susturmak ve etkisizleştirmek amaçlı yapıldığını belirten Eminağaoğlu, "Bütün ülkelerde eğer gereksiz tutuklamalar yapılıyorsa, uzatılıyorsa; yani daha yargılanmadan ya da ceza almadan bir peşin eza boyutuna geliyorsa bu hukuk devletine vurulan en büyük darbelerden birisidir" diye konuştu.

2010 ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİN 1980'DEKİ DARBECİLERİN YAPTIĞI ANAYASA DÜZENİ HAKKINDAKİ YASADAN HERHANGİ BİR FARKI YOKTUR

Anayasa değişiklerinin topluma özgürlük olarak sunulduğunu ifade eden Eminağaoğlu, "Hedef seçilenler 12 Mart'ta, 12 Eylül'de olduğu gibi anayasa mahkemesidir, hakimler savcılar yüksek kuruludur. Ama burada özgürlükler kullanılarak bu kurumların yapıları halka yeterince anlatılamamış, dünyanın hiçbir ülkesinde yapılmaması gereken 'hukuk devleti devam etsin mi etmesin mi' söylemi bir anayasa değişikliğiyle halk oylamasına sunulmuştur. 2010 Anayasa değişikliklerinin 1980'deki darbecilerin yaptığı anayasa düzeni hakkındaki yasadan herhangi bir farkı yoktur. Yani; benim yaptığım şey, yasa ile çatışıyorsa yasa, anayasa ile çatışıyorsa anayasa değişikliği" şeklinde konuştu.

TÜRBAN KONUSU BU SEFER BİREYSEL ÖZGÜRLÜK OLARAK SUNULUYOR

Eminağaoğlu, "Daha önce özgürlüklerin içerisinde görülmeyen, görülmediği İnsan Hakları Mahkemesi dahil birçok kararla ortaya konan türban konusu bu sefer bireysel özgürlük olarak sunuluyor. 12 Eylül ve bütün darbelerin izlerine hepimiz karşıyız. O zaman bu söylemi kullanıyorsak, bu boyutuyla olaya bakalım. Türbanı Türkiye'nin gündemine oturtan özgürlük istekleri midir, darbeler midir? 12 Eylül'ün izlerini sileceksek o zaman gelin bu izleri hukuk yoluyla silelim" dedi.

DİNİ KULLANMAK HİÇBİR SİYASİ İKTİDARIN HADDİ OLAMAZ

Eminağaoğlu, siyasetin demokratik sistemde besleneceği alanların demokrasiye ve hukuka uygun alanlar olması gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

"Bu alanlar özgürlükleri yok edecek alanlar değildir. Din değildir. Ama Türkiye'de öyle değil. Bugün türban bireysel özgürlük olarak tartışılırken, gündeme şu getirilmiyor. Herkes hukuk sisteminde inanç ve ibadetini özgürce yerine getirebilsin. Ama inanç ve ibadet alanı dışında kalan konular din özgürlüğü olarak karşımıza getirilmesin. Nüfus cüzdanlarında din hanesini tartışsınlar. 12 Eylül Anayasası'nın çıkardığı Din Kültürü ve Ahlak dersi zorunlu ders. Bu kaldırılsın. İsteyen kişi gitsin istediği dinin öğretisini alsın, hatta ibadetini de orada öğrensin. Ama 12 Eylül ahlak dersini bile dinin tekeline soktu. Dini kullanmak hiçbir siyasi iktidarın haddi olamaz. Dini dine bıraksınlar."

UZMAN MAHKEMELERE İHTİYAÇ VAR AMA ÖZEL MAHKEMELERE GEREK YOK

Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın "Devleti güçlü, özgürlükleri doya doya yaşayamamaktan dolayı halkı mutsuz olan bir ülkenin varlığının anlamsızlığı açıktır" sözlerini hatırlatan Eminağaoğlu, bu sözü sarfedenlerin ve bu sözü alkışlayaların bu durumu halka izah edip, açıklaması gerektiğini söyledi. Özel mahkemeler hakkındaki fikirlerini de paylaşan Eminağaoğlu, "Uzman mahkemelere ihtiyaç var ama özel mahkemelere gerek yok. En bağımsız olması, hükümetten olabildiğince bağımsız olması gereken mahkeme ve savcılıkların bu özel mahkeme ve savcılıklar olması gerekiyor. Neden? Hükümete karşı işlendiği öne sürülen suçları doğrudan soruşturan yerler buralar ve yasaya hüküm koymuşsunuz. Bizzat savcılar soruşturur diye. Böyle bir tabloda; doğrudan savcıdan emir alan hiöbir siyasi güce bağlı olmayan, hükümete bağlı olmayan bir adli kolluk sisteminizin olması gerekiyor. Türkiye'de askeri yargıcın o sistemde tartışılabilir çok yönleri vardı. Sonuçta ortadan kalktı. Ama, o sistemde askeri yargıcın bulunmasının getirdiği sakıncaların kat kat fazlası bugünkü mahkeme ve savcılıkların adli kolluksuz hükümetin beklentilerini yansıtan çalışmalarla bu sürecin yürütülmesi nedeniyle önümüzdedir" ifadelerini kullandı.

Köy okullarının kapanması sonucunda sosyal meselelerin bile imamlarla halledilmek zorunda kaldığını anlatan Eminağaoğlu, kesintisiz 8 yıl eğitimin 2001 yılında "5. yılda Kuran kurslarına gidebilir" ibaresiyle kesintiye uğradığını hatırlattı. Eminağaoğlu, Türkiye'de yaşanan sorunların ancak olağanüstü bir darbe egemen olduğu bir ülkede yaşanabilecek sorunlar olduğunu vurguladı.

BİRİNİN BUGÜN BU DAVALAR VE TÜRKİYE'NİN YAŞADIĞI BU DRAM ÇERÇEVESİNDE SÖYLEYECEK BİR ŞEYİ VARSA ONU BUGÜN SÖYLEMELİ

Panelde konuşan Ressam Bedri Baykam da, sanatçı olmak için laik demokratik bir hukuk devletinde yaşamak ve bir özgürlük kullanmak gerektiğini belirtti. Silivri'de tutuklu olanların cumhuriyet adına nöbet tuttuklarına inandığını ifade eden Baykam, onların yaşadıklarının dinde de hukukta da yerinin olmadığını söyledi. Bülent Arınç ve Abdullah Gül'ün de davalardan rahatsızlığını dile getirdiğini hatırlatan Baykam, "Birinin bugün bu davalar ve Türkiye'nin yaşadığı bu dram çerçevesinde söyleyecek bir şeyi varsa onu bugün söylemeli. Silivri'de demokrasi nöbeti tutanları tutuksuz yargılasanız, emin olun hiçbir yere gitmezler. Çünkü, onlar yargılanmak ve aklanmak istiyor" dedi.

Zeynep ÖZONUR- Özgür ARSLAN- İSTANBUL- DHA

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel 2010 Anayasa Düzenlemelerini Eleştirdi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement