Atatürk Araştırma Merkezi ve Giresun Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "2. Uluslararası Demokrasi Sempozyumu Emperyalizm, Hegemonya ve İstihbarat Faaliyetleri", Giresun'da başladı.
Giresun Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu'nda düzenlenen "2. Uluslararası Demokrasi Sempozyumu Emperyalizm, Hegemonya ve İstihbarat Faaliyetleri" sempozyumunda ilk sözü alan Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Betül Karagöz Yerdelen, çok sayıda başvuruyu titizlikle incelediklerini ve sempozyumda sunulacak bildirilerin büyük bir özenle seçildiğini belirtti.
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan ise, konuşmasında sempozyumun unvanının demokrasi olduğuna ve üç alt başlığının bulunduğuna dikkat çekerek, bu üç kelimeden ilk ikisinin Latince kökenli ve Fransızca üzerinden dilimize geçmiş kavramlar olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, lügatlerde günlük konuşma diline tahakküm eden pek çok kelime gibi emperyalizmin ve hegemonyanın etkisi altında bulunduğumuzu vurgulayarak, "Lügatler emperyalizmi basitçe açıklasa da aslında karışık bir mekanizmaya sahiptir. Tarihin bize gösterdiği şekilde bir devletin başka bir coğrafya, ulus ve devlet üzerinde etkide bulunması; tüm kaynaklara nüfuz ederek yayılması çabası emperyalizm olarak tanımlanır. Emperyal devlet, sahip olduğu gücü baskı için kullanır ve buna da kısaca hegemonya denilir. Bu devletler ismi ya da yönetim şekli ne olursa olsun birer imparatorlukturlar. Evet imparatorluklar zorba devletlerdir. Tarihin en eski devirlerinden günümüze kadar tarih sahnesinde yer almış ve almaya devam eden bu devletlerin en önemli özelliği zorba oluşlarıdır. Bu devletlerin güçten ve bilgiden bekledikleri sade ve sadece budur. Nüfuzlarını perçinleştirmek, yayılmak ve kaynakları kendileri için kullanmaktır. İşte yapılacak bu sempozyumda sunulacak 45 bildiri içinde hegemonik devletlerin özellikleri incelenecektir" dedi.
Emperyal devletlerin sömürdükleri devletlerin dillerini ve kültürlerini hedef aldıklarını ifade eden Beyhan, coğrafi keşifler döneminde deniz gücünü elinde bulunduranların sömürme hedeflerine ulaştıklarını ve Portekiz ya da İspanya'nın coğrafya ya da denizcilik bilimine katkıda bulunma gibi bir gayelerinin olmadığını söyledi. Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, bu ifadelerden hareketle Osmanlı Devleti'ni emperyal devletler ile mukayese ederek Ankara'da Hıyanet-i Vataniye Kanunu bile konuşulurken "memalik-i mahruse" ifadesinin kullanıldığını ve pek çok milletin dillerini muhafaza edebildiğini söyledi. Eğer Osmanlı Devleti emperyal bir devlet olsaydı bölge insanlarının hiçbirinin kendi dillerini konuşmaması gerektiğini vurgulayan Beyhan, "Osmanlı coğrafyasında şu an kan ve gözyaşının olduğu yerlere uygulanan yöntemler bu sempozyumda masaya yatırılacaktır. İmparatorluklar gücü zorbalık için ürettiler. Ama güç ve bilgi adil devlet adamlarının elinde ancak huzur ve barışın teminatıdır. Bu etkinlikle güncel emperyalizm ve imparatorluklardan bahseden bildiriler de olacaktır. Bilim insanlarımız kendi beyin emeklerini tartışmaya açacaklardır. Reçetelerin bu sempozyum sonrasında ortaya çıkacağı muhakkaktır" diye konuştu.
Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Coşkun ise, sempozyumun konusu itibariyle günümüzü de ilgilendirdiğini belirterek, Atatürk Araştırma Merkezi'ne iş birliklerinden dolayı teşekkür etti.
Açılış konuşmalarının ardından Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan yönetiminde Medya Derneği Başkanı ve Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş, gazeteci-yazar Nevzat Çiçek ve TEPAV mensubu Dr. Nihat Ali Özcan'ın konuşmacı olarak bulundukları açılış paneli gerçekleştirildi. İlk konuşmacı olan Dr. Nihat Ali Özcan konuşmasında istihbarat disiplinine değinerek, hiçbir istihbarat örgütünün bir diğerinin dostu ya da müttefiki olamayacağını, düşmanı merak etmenin yanında düşman olmayanlar hakkında da bilgi öğrenmenin istihbaratta mevcut olduğunu belirtti. Kızıltaş, önceleri bu konuların ülkemizde konuşulması hayal dahi edilemezken şimdi Giresun'da bu etkinliğin gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Kızıltaş, ekonomi, savunma sanayi ve diğer alanlarda kendi duruşunu gösteren Türkiye'nin istihbarat olmak üzere diğer pek çok alandan saldırılara maruz bırakılmak istenildiğini belirtti.
Nevzat Çiçek, şu an İslam dünyasına yönelik geliştirilen hegemonik anlayışta mezhebe karşı mezhep, coğrafyaya karşı coğrafya, ırka karşı ırk, radikal İslam'a karşı ılımlı İslam olmak üzere 4 kol tespitinde bulundu. Türkiye'de bugüne kadar gerçekleşen askeri darbelerin hepsinin bir ideolojisi olduğunu belirten Çiçek, 15 Temmuz darbe girişiminin bir ideolojisinin olmadığını, çünkü bu girişimin hegemonya sağlamak adına yapılan bir işgal girişimi olduğunu belirtti.
Toplam 44 bildirinin sunulacağı sempozyum üç gün sürecek. - GİRESUN
Son Dakika › Güncel › 2. Uluslararası Demokrasi Sempozyumu Giresun'da Başladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?